İsrail’in Orta Doğu’da yaratığı kaosun ilerleyen zamanlarda Türkiye’ye de sıçraması halinde neler yaşanabileceğini değerlendiren Sönmez, “Bu Ankara’nın enerji ve bölge güvenliğini tehlikeye sokar” dedi
Haber Giriş Tarihi: 27.09.2024 08:23
Haber Güncellenme Tarihi: 27.09.2024 09:12
Kaynak:
HABER MERKEZİ
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER İsrail’in Hizbullah’a karşı havadan ve karadan sürdürdüğü yoğun saldırı son hızıyla devam ederken, geçtiğimiz günlerde İsrail ordusunun Lübnan’daki Hizbullah hedeflerine yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısı Orta Doğu’da mevcut karışıklığın fitilini ateşledi. Bu saldırı sonrasında akıllara İsrail’in bir sonraki hedefinin kim olacağı sorusu gelirken savaşın Türkiye’ye sıçraması durumunda yaşanacak olası senaryoyu aktaran Siyaset Bilimci Dr. Zekiye Seda Sönmez “7 Ekim’den beri yapılan saldırıların bölgesel savaşa yönelik bir kışkırtma olarak görüyorum. Türkiye ile yaşanacak bir gerginlik neticesinde ya da Ankara’nın gündemini sadece savaş olması halinde bölgede tüm dengeler değişir” şeklinde konuştu.
TÜRKİYEYİ TEHLİKEYE SOKAR
İsrail ordusunun Lübnan’da gerçekleştirdiği hava saldırısı sonrasında bölgede oluşabilecek karışıklıklara yönelik uyarılarda bulunan Sönmez, “7 Ekim’den beri yapılan saldırıların bölgesel savaşa yönelik bir kışkırtma olarak görüyorum. Burada Türkiye’yi dengeleyici bir güç olarak görmek mümkündür. Kaldı ki Türkiye ile yaşanacak bir gerginlik neticesinde ya da Ankara’nın gündemini sadece savaş olması halinde bölgede tüm dengeler değişir. Hatta eski çatışmalar da bir bir gündeme gelebilir. Bu Ankara’nın enerji ve bölge güvenliğini tehlikeye sokar. Öte yandan İran da bölgedeki en güçlü rakibi olan Türkiye'nin meşguliyetin den yararlanarak Orta Doğu'da etkinliğini arttırmak ister. Bu da anlamda NATO üyesi olan Türkiye’nin uluslararası alandaki koltuğunda da büyük bir sarsılma söz konusu olacaktır. Türkiye'nin bu durumda içinde bulunduğu ittifaklardan dışlanması söz konusu olur. Dolayısıyla Türkiye dengeleyici aktör rolünü devam ettirmesi gerekir” açıklamasında bulundu.
STRATEJİLERDE BENZERLİKLER VAR
Son zamanlarda Orta Doğu’da meydana gelen olayları değerlendirmek için Birinci Dünya Savaşı’na bakmak gerektiğini belirten Sönmez, “Bu günleri gözlemleyebilmek için bu savaşın çok önemli bir açık hava laboratuvarı olduğunu düşünüyorum. 1870’lerden alırsak bu dönemle ilgili görüş ve stratejilerde benzerlikler vardır. Birinci Dünya savaşı ile çözülemeyen bu enerji potansiyeli bugün terör ile çözümlenmeye çalışılıyor. ‘60’lı ve 70’li yılların dış politikasında Kıbrıs sorununu bir sepete koyunca Şemdinli Eruh körfez hareketi sonrası etnik köken ve sonra da İran süreçlerinde mezhep kavgaları oyunu oynanmaya başladı. Dolayısıyla tüm bu insani dramlara karşı bir yenisi daha eklendi diyebiliriz. Savaşla çözülmeyen Anadolu jeopolitiği bu şekilde kırılmak isteniyor. Bu durumda Suriye'ye bakıldığında devlet dışı aktörler başta olmak üzere birçok ülke Rusya başta olmak üzere ABD üsleri hatta Çin olmak üzere hepsi orada ve güney hattımız olan bu ülke ile 911 km sınırımız var ve yanı başımızda olduğu gerçeğini de belirtmek gerekir. Dolayısıyla Rusya’yı bir kenara koyarsak Doğu Akdeniz’deki askeri haritalara bakıldığında 1915’de Çanakkale’ye gelen bayraklar ile aynı bayrakları görmemiz mümkün. Ayarca Orta Doğu savaşı olursa Putin buna bir dünya savaşı olarak bakıyor. Peki bu durumda yapılması gereken nedir kimse bir adım atmıyor. BM klasik açıklaması ile müdahale ediyor. Türkiye bu anlamda güvenlik politikalarında daha dikkatli olmak zorunda ve yeniden paktlar kurulması gerektiğine inanıyorum. Aslında yeniden bir güvenlik mimarisine ihtiyaç duyulduğuna inanıyorum. Ancak bu bir savaş açma mevzusu değildir. Bir ülkenin bir başka ülkeye savaş açabilmesi için BM’lerin 51. Maddesi gereği meşru müdafa olarak adlandırılan sürecin yaşanması gerekmektedir. Tabi bunun bir istisnası mevcuttur o da insani müdahaledir. Bir devletin ciddi anlamda insanlık ayıbı yapması halinde netice bulur. İsrail’in bugüne kadar gerçekleştirilen saldırılar aslında insan haklarının çok üzerinde bir soykırım niteliğinde diyebiliriz. Ama ne Birleşmiş Milletler ne de uluslararası başka bir aktör İsrail'e yönelik herhangi bir askeri adım atmış değildir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsrail’in Orta Doğu’da yaratığı kaosun ilerleyen zamanlarda Türkiye’ye de sıçraması halinde neler yaşanabileceğini değerlendiren Sönmez, “Bu Ankara’nın enerji ve bölge güvenliğini tehlikeye sokar” dedi
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER İsrail’in Hizbullah’a karşı havadan ve karadan sürdürdüğü yoğun saldırı son hızıyla devam ederken, geçtiğimiz günlerde İsrail ordusunun Lübnan’daki Hizbullah hedeflerine yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısı Orta Doğu’da mevcut karışıklığın fitilini ateşledi. Bu saldırı sonrasında akıllara İsrail’in bir sonraki hedefinin kim olacağı sorusu gelirken savaşın Türkiye’ye sıçraması durumunda yaşanacak olası senaryoyu aktaran Siyaset Bilimci Dr. Zekiye Seda Sönmez “7 Ekim’den beri yapılan saldırıların bölgesel savaşa yönelik bir kışkırtma olarak görüyorum. Türkiye ile yaşanacak bir gerginlik neticesinde ya da Ankara’nın gündemini sadece savaş olması halinde bölgede tüm dengeler değişir” şeklinde konuştu.
TÜRKİYEYİ TEHLİKEYE SOKAR
İsrail ordusunun Lübnan’da gerçekleştirdiği hava saldırısı sonrasında bölgede oluşabilecek karışıklıklara yönelik uyarılarda bulunan Sönmez, “7 Ekim’den beri yapılan saldırıların bölgesel savaşa yönelik bir kışkırtma olarak görüyorum. Burada Türkiye’yi dengeleyici bir güç olarak görmek mümkündür. Kaldı ki Türkiye ile yaşanacak bir gerginlik neticesinde ya da Ankara’nın gündemini sadece savaş olması halinde bölgede tüm dengeler değişir. Hatta eski çatışmalar da bir bir gündeme gelebilir. Bu Ankara’nın enerji ve bölge güvenliğini tehlikeye sokar. Öte yandan İran da bölgedeki en güçlü rakibi olan Türkiye'nin meşguliyetin den yararlanarak Orta Doğu'da etkinliğini arttırmak ister. Bu da anlamda NATO üyesi olan Türkiye’nin uluslararası alandaki koltuğunda da büyük bir sarsılma söz konusu olacaktır. Türkiye'nin bu durumda içinde bulunduğu ittifaklardan dışlanması söz konusu olur. Dolayısıyla Türkiye dengeleyici aktör rolünü devam ettirmesi gerekir” açıklamasında bulundu.
STRATEJİLERDE BENZERLİKLER VAR
Son zamanlarda Orta Doğu’da meydana gelen olayları değerlendirmek için Birinci Dünya Savaşı’na bakmak gerektiğini belirten Sönmez, “Bu günleri gözlemleyebilmek için bu savaşın çok önemli bir açık hava laboratuvarı olduğunu düşünüyorum. 1870’lerden alırsak bu dönemle ilgili görüş ve stratejilerde benzerlikler vardır. Birinci Dünya savaşı ile çözülemeyen bu enerji potansiyeli bugün terör ile çözümlenmeye çalışılıyor. ‘60’lı ve 70’li yılların dış politikasında Kıbrıs sorununu bir sepete koyunca Şemdinli Eruh körfez hareketi sonrası etnik köken ve sonra da İran süreçlerinde mezhep kavgaları oyunu oynanmaya başladı. Dolayısıyla tüm bu insani dramlara karşı bir yenisi daha eklendi diyebiliriz. Savaşla çözülmeyen Anadolu jeopolitiği bu şekilde kırılmak isteniyor. Bu durumda Suriye'ye bakıldığında devlet dışı aktörler başta olmak üzere birçok ülke Rusya başta olmak üzere ABD üsleri hatta Çin olmak üzere hepsi orada ve güney hattımız olan bu ülke ile 911 km sınırımız var ve yanı başımızda olduğu gerçeğini de belirtmek gerekir. Dolayısıyla Rusya’yı bir kenara koyarsak Doğu Akdeniz’deki askeri haritalara bakıldığında 1915’de Çanakkale’ye gelen bayraklar ile aynı bayrakları görmemiz mümkün. Ayarca Orta Doğu savaşı olursa Putin buna bir dünya savaşı olarak bakıyor. Peki bu durumda yapılması gereken nedir kimse bir adım atmıyor. BM klasik açıklaması ile müdahale ediyor. Türkiye bu anlamda güvenlik politikalarında daha dikkatli olmak zorunda ve yeniden paktlar kurulması gerektiğine inanıyorum. Aslında yeniden bir güvenlik mimarisine ihtiyaç duyulduğuna inanıyorum. Ancak bu bir savaş açma mevzusu değildir. Bir ülkenin bir başka ülkeye savaş açabilmesi için BM’lerin 51. Maddesi gereği meşru müdafa olarak adlandırılan sürecin yaşanması gerekmektedir. Tabi bunun bir istisnası mevcuttur o da insani müdahaledir. Bir devletin ciddi anlamda insanlık ayıbı yapması halinde netice bulur. İsrail’in bugüne kadar gerçekleştirilen saldırılar aslında insan haklarının çok üzerinde bir soykırım niteliğinde diyebiliriz. Ama ne Birleşmiş Milletler ne de uluslararası başka bir aktör İsrail'e yönelik herhangi bir askeri adım atmış değildir” dedi.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Büyükşehir’in en büyük TİS süreci başlıyor: Sendikanın tavrı net
Dünyaca ünlü futbolcu Ziraat Bankası'na transfer oldu
Cem Garipoğlu'nun ailesi, DNA örneği vermek için Adli Tıp'a geldi
İzmir’de bugün hava nasıl olacak? 04 Ekim İzmir günlük hava durumu
Aşkın tek taraflı çıkmazı: Karşılıksız aşk sendromu nedir?
Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi Sözcüsü Diril: Hep birlikte Çiğli’yi rantçılardan temizleyeceğiz
Büyükşehir 22 tramvay için ihaleye çıktı: Yüzde 60 yerlilik şartı aranıyor
İzmirliler kovaları hazırlayın: Sabaha kadar sular yok!
Başkan Tugay’dan SOLOTÜRK açıklaması: Teknofest İzmir’den daha önemli!
Minibüs şoförlüğünden at yetiştiriciliğine: Şampiyon atlar Alaçatı’da yetişiyor
Son Girilen Haberler
Başkan Tugay: Yetenekli çocukların sonuna kadar gitmesi için çaba göstereceğiz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, eğitimde fırsat eşitliği ilkesi ve spor kenti İzmir amacıyla okullara spor malzemesi desteğini sürdürüyor. Projenin tanıtım toplantısında konuşan Başkan Tugay, “Sportif yetenek ölçüm merkezimizde başarı gösteren çocuklarımızı bundan sonra Büyükşehir Belediye’mizin ve Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’müzün koruması altına alacağız” ifadelerine yer verdi.
Hastane yemeğinden kurt çıktı iddiası
İzmir Şehir Hastanesi’nde verilen yemekten kurt çıktığını iddia eden SES İzmir 2 No’lu Şubesi, yemek hizmetinin özelleştirilmesine tepki gösterdi.
Konak Belediyesi'nden miniklere Sarı Sonbahar eğlencesi
Konak Belediyesi, Beştepeler Sosyal Tesisleri içinde okul öncesi çocuklara hizmet veren Mutlu Çocuklar Oyun Evi’nde eğitim alan çocuklara Sarı Sonbahar temalı etkinlik düzenlendi