Onur Erdağ, Sakarya Meydan Muharebesi’ni 103’üncü yılında andı

Tüm Yerel-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Devrim Onur Erdağ, 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan ve subay kaybının fazla olmasından dolayı harp tarihine ‘subay muharebesi’ olarak geçen Sakarya Meydan Muharebesi’ni 103’üncü yılında andı

Haber Giriş Tarihi: 23.08.2024 10:19
Haber Güncellenme Tarihi: 23.08.2024 10:20
Kaynak: MUHABİR MERVE AĞRIÇ
Onur Erdağ, Sakarya Meydan Muharebesi’ni 103’üncü yılında andı

Muhabir - Merve Ağrıç / 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan ve subay kaybının fazla olmasından dolayı harp tarihine ‘subay muharebesi’ olarak geçen Sakarya Meydan Muharebesi, Türk halkının bağımsızlık yolundaki en zorlu ve mücadeleli adımlarından biri olarak tarihe geçti. Gerçekleşen bu büyük savaş, sadece askeri zafer olarak değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli ve dönüm noktalarından biri oldu. Harp tarihine ‘subay muharebesi’ olarak geçen Sakarya Meydan Muharebesi, askerî ve siyasi sonuçları açısından Türk İstiklal Harbi içinde Cumhuriyet'e giden yolda önemli bir yere sahip. Tüm Yerel-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Devrim Onur Erdağ, Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103’üncü yılını anmak için Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz’ sözünü hatırlatarak, büyük zaferin mücadelesine vurgu yaptı.

ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİN ÖNÜNDE BİR KEZ DAHA SAYGIYLA EĞİLİYORUZ

Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103’üncü yılına ilişkin açıklamada bulunan Erdağ, “Türk ordusu, 100 kilometreye ulaşan cephe genişliği ve 25 kilometreye yakın bir derinlikte kahramanca savaşarak, kan ve ter dökerek büyük bir zafer kazandı.  Atatürk tarafından çok büyük ve kanlı savaş anlamına gelen Melhame-i Kübra ifadesi ile anılan, kurtuluş savaşımızın önemli muharebesi oldu. Bu muharebe aynı zamanda Mustafa Kemâl’in savaş doktrinini yeniden yazıldığı muharebedir. Bu doktrin stratejik taarruzu tarih sahnesine çıkarmıştır.  Günümüzün siyasi mücadelesi de artık bu doktrin doğrultusunda olmak zorundadır.  Böylece herkes bulunduğu yerde, doğa katliamına, kadına şiddete, çocuk istismarına, gençlerimizin işsizliğine, gerici eğitime, din sömürüsüne, kentlerin yağmalanmasına, Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine karşı saldırıya, üretimden uzaklaşan ekonomik anlayışa, insanları açlığa mahkum eden ekonomik politikalara, komşularımızla kavgaya, savaş kışkırtıcılığına, Boğaziçi Üniversitesine müdahaleye karşı, her alanda durup dinlenmeden eşit düzeyde yüksek şiddette demokratik mücadeleyi yükseltmek bu alanları savunmak zorundadır.  Bu büyük zaferin 103’üncü yılında Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehit ve gazilerimizin aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: MUHABİR MERVE AĞRIÇ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.