İzmir depreminden bu yana Bayraklı'daki geçici konaklama merkezindeki konteynerlerde barınan bazı kiracı depremzedeler, çevik kuvvet eşliğinde tahliye edildi.
Haber Giriş Tarihi: 14.03.2023 07:30
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
ÇAĞLA GENİŞ
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen büyük felaketin ardından depremzedeler Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı (AFAD) tarafından Bayraklı ilçesinde kurulan konteyner kentte yaşamlarını sürdürüyordu. Yeni yuvalarına kavuşana kadar 21 metrekarelik konteynerlerde yaşayan depremzedeler geride kalan yaz ayında yaşanan tahliye kriziyle yeniden yüz yüze geldi. Kahramanmaraş’ta meydana gelen felaketin ardından bölgedeki depremzedelerin bir kısmının İzmir'deki konteyner kente getirilmesi kararıyla bu kez de tebligat şoku yaşadılar. Geçici konaklama merkezinde bulunan toplam 207 konteynerin 176’sında 482 kişi konaklarken, bunlardan konut hakkı sahibi olan 10 aile dışındakilere tebligat gönderilerek konteynerleri boşaltmaları istendi. Verilen bir haftalık sürenin bugün itibariyle dolmasıyla depremzedelerin polis zoruyla tahliye ettirilmesi için düğmeye basıldı. Sabah saatlerinde konteyner kentin bulunduğu bölgeye gelen çevik kuvvet timleri, içeri girerek konteynerlerde tek yaşayan depremzedeleri dışarı attı. Özel eşyalarını alıp dışarı çıkan depremzedeler, gidecek yerleri olmadığını ve konaklama merkezinin kapısında bekleyeceklerini söyledi.
Polisler tarafından kamyonlara yüklenen depremzedelerin eşyaları, daha sonra sahiplerine teslim edilmek üzere AFAD'ın depolarında birine götürüldü.
SOKAKTA YATACAĞIM
Konteyner kentten tahliye edilen depremzedelerden Nuray Koçtürk, "Bu zamana kadar herkesten Allah razı olsun diyordum. Ama artık demiyorum. Allah kahretsin diyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, bana sahip çıkmıyorlar. Beni kadın başıma sokağa atıyorlar. Ben ne yapayım? Dileneyim mi, kötü yola mı düşeyim? Bütün polisler evimin önünde. Hiçbir eşyamı alamadım. Gidecek yerim yok, battaniyemi alıp gece gündüz burada yatacağım. Sokakta yatacağım" dedi.
NEREDE BU DEVLET?
Engelli çocuğuyla birlikte konteyner kentten tahliye edilen kanser hastası depremzede Gül Ok, "Bu depremzedelere yapılan bir darbedir. Nerede bu devlet? Milletvekillerinin hiçbirinin sesi çıkmıyor. Herkes koltuğunu koruyor. Bize güvenilir bir yer göstersinler" ifadelerini kullandı.
UTANÇ TABLOSU
Süreçte kiracı depremzedelerin sözcülüğünü yürüten Meryem Tülin Yumlu, “Sabah geldiler, çıkman gerekiyor dediler. Belge istedim, getirdiler. Bize sunulan belgenin aynısı değil bu arada. Şu an şu yeşilliklerin üzerinde oturacağım, eşyalarım toplanıyor. Gerçekten gidecek yerim yok diyorum anlatamıyorum. Biz bunu hak etmiyoruz, devletim beni sokağa attı! 15 gün sonra da diğerleri atılacak. Çok yazık, gidecek yerim yok, kira ödeyecek gücüm yok. ‘Devlet mecbur mu?’ diyeceksiniz, beni buraya aldıysa hiçbir şey söylemeden aldıysa... Şu an yurda gönderebilirdik sizi diyorlar, daha önce teklif edilmedi. Yalnız yaşayanları tercih ettiler önce. İnsan haklarını aykırı! TOMA’lar geldi sabah. Biz ne yaptık, ben suçlu muyum? Devletimi en çok seven insanım. Ama neden sokağa atılan ben oluyorum? Yalnız yaşamak suç, kadın olmak suç, evim yok diye ben suçlu durumu düştüm. Kahramanmaraş'ın acılarını biz de paylaştık ama beni atıp da onu almak adil değil. Önümde 40-50 tane polis vardı, herkes çıkacağımı söyledi. Polis nezaretinde özel eşyamı topladım. Bu mu adalet? Böyle bir şey yaşadım, utanç tablosu!” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir depreminden bu yana Bayraklı'daki geçici konaklama merkezindeki konteynerlerde barınan bazı kiracı depremzedeler, çevik kuvvet eşliğinde tahliye edildi.
ÇAĞLA GENİŞ
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen büyük felaketin ardından depremzedeler Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı (AFAD) tarafından Bayraklı ilçesinde kurulan konteyner kentte yaşamlarını sürdürüyordu. Yeni yuvalarına kavuşana kadar 21 metrekarelik konteynerlerde yaşayan depremzedeler geride kalan yaz ayında yaşanan tahliye kriziyle yeniden yüz yüze geldi. Kahramanmaraş’ta meydana gelen felaketin ardından bölgedeki depremzedelerin bir kısmının İzmir'deki konteyner kente getirilmesi kararıyla bu kez de tebligat şoku yaşadılar. Geçici konaklama merkezinde bulunan toplam 207 konteynerin 176’sında 482 kişi konaklarken, bunlardan konut hakkı sahibi olan 10 aile dışındakilere tebligat gönderilerek konteynerleri boşaltmaları istendi. Verilen bir haftalık sürenin bugün itibariyle dolmasıyla depremzedelerin polis zoruyla tahliye ettirilmesi için düğmeye basıldı. Sabah saatlerinde konteyner kentin bulunduğu bölgeye gelen çevik kuvvet timleri, içeri girerek konteynerlerde tek yaşayan depremzedeleri dışarı attı. Özel eşyalarını alıp dışarı çıkan depremzedeler, gidecek yerleri olmadığını ve konaklama merkezinin kapısında bekleyeceklerini söyledi.
Polisler tarafından kamyonlara yüklenen depremzedelerin eşyaları, daha sonra sahiplerine teslim edilmek üzere AFAD'ın depolarında birine götürüldü.
SOKAKTA YATACAĞIM
Konteyner kentten tahliye edilen depremzedelerden Nuray Koçtürk, "Bu zamana kadar herkesten Allah razı olsun diyordum. Ama artık demiyorum. Allah kahretsin diyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, bana sahip çıkmıyorlar. Beni kadın başıma sokağa atıyorlar. Ben ne yapayım? Dileneyim mi, kötü yola mı düşeyim? Bütün polisler evimin önünde. Hiçbir eşyamı alamadım. Gidecek yerim yok, battaniyemi alıp gece gündüz burada yatacağım. Sokakta yatacağım" dedi.
NEREDE BU DEVLET?
Engelli çocuğuyla birlikte konteyner kentten tahliye edilen kanser hastası depremzede Gül Ok, "Bu depremzedelere yapılan bir darbedir. Nerede bu devlet? Milletvekillerinin hiçbirinin sesi çıkmıyor. Herkes koltuğunu koruyor. Bize güvenilir bir yer göstersinler" ifadelerini kullandı.
UTANÇ TABLOSU
Süreçte kiracı depremzedelerin sözcülüğünü yürüten Meryem Tülin Yumlu, “Sabah geldiler, çıkman gerekiyor dediler. Belge istedim, getirdiler. Bize sunulan belgenin aynısı değil bu arada. Şu an şu yeşilliklerin üzerinde oturacağım, eşyalarım toplanıyor. Gerçekten gidecek yerim yok diyorum anlatamıyorum. Biz bunu hak etmiyoruz, devletim beni sokağa attı! 15 gün sonra da diğerleri atılacak. Çok yazık, gidecek yerim yok, kira ödeyecek gücüm yok. ‘Devlet mecbur mu?’ diyeceksiniz, beni buraya aldıysa hiçbir şey söylemeden aldıysa... Şu an yurda gönderebilirdik sizi diyorlar, daha önce teklif edilmedi. Yalnız yaşayanları tercih ettiler önce. İnsan haklarını aykırı! TOMA’lar geldi sabah. Biz ne yaptık, ben suçlu muyum? Devletimi en çok seven insanım. Ama neden sokağa atılan ben oluyorum? Yalnız yaşamak suç, kadın olmak suç, evim yok diye ben suçlu durumu düştüm. Kahramanmaraş'ın acılarını biz de paylaştık ama beni atıp da onu almak adil değil. Önümde 40-50 tane polis vardı, herkes çıkacağımı söyledi. Polis nezaretinde özel eşyamı topladım. Bu mu adalet? Böyle bir şey yaşadım, utanç tablosu!” diye konuştu.
Son Girilen Haberler
Buca’da 2023 bütçesi kabul edildi! AK Parti tepki gösterdi
Buca Belediyesi mayıs ayı ikinci oturumunda 2023 Mali Yılı Kesin Hesap Cetveli önergesi görüşüldü. Önerge CHP’li üyelerin oyuyla kabul edildi. AK Parti önergeye hayır oyu verdi
Buzları eritmek için değil, halkın sorunları için görüştük
CHP Lideri Özel ile AK Parti Lideri Erdoğan arasındaki tarihi görüşmeyi değerlendiren CHP’li Gökçen, “Bu görüşmeler, buzları eritmek için değil, halkın gerçek sorunlarının çözümü için gerçekleştirilmiştir” dedi
Benzin ve Motorinde tek fiyat uygulaması başlıyor
Benzin ve motorinde artık tek fiyat uygulaması hayata geçiriliyor. EPDK'nın kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Artık akaryakıt istasyonlarındaki satışlarda aynı tür benzin ve motorinde farklı fiyat uygulanamayacak. Karar 15 Mayıs tarihinden itibaren geçerli olacak.