İzmir Barosu'ndan "Geçinemiyoruz" çıkışı

AYSELİN UZUN - İzmir Barosu tarafından, gerçekleştirilen basın açıklamasıyla birlikte, geçtiğimiz günlerde CMK ücretleriyle ilgili başlatılan kampanyaya karşı çıkıldı. Bu kapsamda Avukatlık mesleğinin ekonomik anlamda en zorlu döneminden geçtiğini vurgulayan İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, “CMK ücret tarifesinin, verilen hizmetin karşılığını yansıtmaktan uzak olması, avukatlara ödemelerin büyük gecikmelerle yapılması, meslektaşlarımızı ekonomik açıdan büyük zorluklara sürüklemektedir” şeklinde konuştu.

GEÇİNEMİYORUZ

“Geçtiğimiz günlerde 9.Yargı paketi ile Türkiye Barolar Birliğine, TBB ve Baroların adli yardım hizmetlerinde yetersiz kalan ödeneğin tamamlanması ve birikmiş ücretlerin ödenmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ek ödenek çıkarılması yasalaşmıştır. 03 Ekim 2024 tarihinde Avukatlık Asgari Ücret tarifesi yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Her ne kadar bu tarifede birçok alanda iyileştirmeler yapılmış ise de bu iyileştirmeler ve TBB’ye verilen ek ödenek meslektaşlarımızın sorunlarını çözmeye yetmemektedir. Avukatlık mesleği ekonomik anlamda en zorlu döneminden geçmektedir. Avukatların iş alanlarının ve meslek tekelinin daraltılması, çok sayıda fakülte açılarak adeta bir mezunlar ordusu yaratılması gibi sorunlar, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılarla birleştiğinde avukatların yoksullaşması kaçınılmaz hale gelmektedir Ofisinin giderini karşılayamayan, sigorta primlerini yatıramayan, gündelik ihtiyaçlarını dahi karşılayabilecek gelir elde edemeyen meslektaşlarımız ofislerini kapatmakta, işçileşmekte veya mesleği terk etmektedir.  Bu noktada İzmir Barosu öncelikle meclisteki hukukçu milletvekillerine bir açık mektup göndererek sorunları ve çözüm yollarını paylaşmıştır. Ardından da imza kampanyası başlatmış, kampanyaya neredeyse tüm barolardan büyük destek gelmiş, diğer barolar da imza kampanyasına başlamışlardır. Özellikle genç meslektaşlarımız bu şartlar altında geçimini, ofis kirasını, vergi yükünü, sigorta primini ve benzeri giderlerini düşük miktarda kalan ve makul bir sürede ödenmeyen CMK ücretlerinden sağlamaya çalışmaktadır” diyerek sözlerine devam eden Yılmaz, gelir ve gider dengesizliğine dikkat çekerek “Duruşmalar ve soruşturma evresindeki çalışmalar için avukatın harcadığı emek ve yaptığı masraf; Uzun süren yargılamalar neticesinde alınan CMK ücretinden fazla bir tutara dahi tekabül etmekte, bu durum da avukatlar olarak verdiğimiz kamu hizmetinin bir angaryaya dönüşmesine, sarf edilen emek ve mesleki sorumluluğun karşılığının alınamamasına sebebiyet vermektedir. CMK ücret tarifesinin, verilen hizmetin karşılığını yansıtmaktan uzak olması, avukatlara ödemelerin büyük gecikmelerle yapılması, meslektaşlarımızı ekonomik açıdan büyük zorluklara sürüklemektedir. Bu durum, hem avukatların yaşam koşullarını olumsuz etkilemekte hem de yargıdaki savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını engellemektedir” açıklamasında bulundu.

AVUKATLIK KAMUYA HİZMETTİR

Avukatlık mesleğinin sadece maddi bir gelir kaynağı olmadığını vurgulayan ve mesleğin itibarının ivedilikle geri verilmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Avukatlık aynı zamanda toplumun adalete erişimini sağlayan önemli bir kamu hizmetidir. Ancak, mevcut koşullarda bu hizmeti layıkıyla yerine getirmek mümkün olmamaktadır. Bu bağlamda, aşağıdaki taleplerimizin ivedilikle görüşülüp kabul edilmesi gerekmektedir. CMK Ücret Tarifesinin Güncellenmesi: CMK ücret tarifesi, avukatların yaptığı işin niteliği, harcadığı zaman ve karşıladığı sorumluluklar göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmeli ve avukatlık asgari ücret tarifesi ile uyumlu hale getirilmelidir. Ödemelerin Zamanında Yapılması: Avukatlara ödenmesi gereken ücretler, hizmetin tamamlanmasının ardından en geç 1 ay içerisinde ve eksiksiz olarak yapılmalıdır. KDV Oranlarının Düşürülmesi: CMK ücretleri üzerinden alınan KDV oranının yapılan hizmetin kamu hizmeti olması nedeniyle yüzde 1’e düşürülerek, avukatların mali yükü hafifletilmelidir. Avukatlık Mesleğinin İtibarının Artırılması: Avukatlık mesleğinin toplumdaki yeri ve önemi yeniden tesis edilmeli, avukatlara yönelik ekonomik ve fiziki şiddetin son bulması için gerekli yasal ve idari çalışmalar yerine getirilmeli, bünyesinde en az 20 profesör barındırmayan hukuk fakülteleri kapatılmalı, mesleğin itibarı yükseltilmelidir. Bu sorunların çözümü, sadece avukatların değil, tüm toplumun yararına olacaktır. Çünkü adil bir yargılamanın gerçekleşmesi, savunmanın etkin bir şekilde yapılabilmesine bağlıdır” diye konuştu.