TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İsraf değil kamu zararı

Belediye borçlarının normal olmadığını belirten Altun, özellikle iktidar belediyelerinin devlet desteğine rağmen bu kadar borç bırakmasının israf dışında kamu zararı olarak açıklanabileceğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 30.04.2024 08:55
Haber Güncellenme Tarihi: 30.04.2024 08:55
Kaynak: HABER MERKEZİ
İsraf değil kamu zararı

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER / 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin ardından gündemde en çok yer alan konuların başında belediyelerin içinde bulundukları borçlar geliyor. İktidar partisinden muhalefet partilerine geçen belediyelerin dışında mevcut yönetimleri değişen birçok belediye başkanı seçildikten sonra belediyelerinin borç içinde olduğunu açıkladı. Bunların arasında AK Parti’den CHP’ye geçen Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin 11 milyar 130 milyon 969 bin lira, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin 15 milyar lira, Edirne Keşan Belediyesi’nin 483 milyon 337 bin 475 lira ve MHP’den CHP’ye geçen Amasya Belediyesi’nin 529 milyon 264 bin 778 lira borcu olduğu ifade edildi. Bunun yanı sıra CHP’li olan Konak Belediyesi’ne başkan seçilen CHP’li Nilüfer Çınarlı Mutlu, meclis toplantısında “Borç içinde bir belediyeyiz” diyerek gerekirse pankart asıp borçları açıklayacağını belirtirken yine CHP’nin elinde olan Bornova’da ise yeni Başkan Ömer Eşki, belediye kasasının eksi 20 milyonda olduğunu açıklamıştı. Belediyelerin açıkladığı borçların normal olmadığını ifade eden Siyaset Bilimi Uzmanı Yusuf Batuhan Altun, “Özellikle iktidar partisinin yönettiği belediyelerin hükümet desteğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Hem kamu hizmetlerini merkezi hükümetin bütçesinden yapıp hem de belediye bütçesini bu denli büyük borçlarla yönetmek gerçekten kötü yönetim ya da israf dışında açıklanabilecek tek kavram kamu zararıdır. Bu da bir suçtur ve gelecek dönemlerde seçmenin siyasal katılımı ve oy verme davranışında değişiklik gösterir” diye konuştu.

CİDDİ BİR KAMU ZARARI

Belediyeler tarafından açıklanan borçların normal olmadığını belirterek özellikle iktidar belediyelerinin devlet desteği almalarına rağmen bu kadar borç bırakmasının sadece ‘kamu zararı’ olarak nitelendirilebileceğini söyleyen Altun, “Belediyeler ayrı bütçesi olan yönetim açısından özerk yapılardır. Kendi bütçeleri ile sorumluluk sahalarında hizmet üretme görevi bulunan belediyelerde bütçenin kullanımı hizmetin devamlılığı ve sürdürülebilirliği için önemlidir. Evet bu denli borçlar açıklanabilir ve akla mantığa sığar tutarlar olmadığı gibi normal de değil elbette. Kaldı ki iktidar partisinin yönettiği belediyelerin hükümet desteğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Mesela nedir bu? Karayolları, Ulaştırma Bakanlığı ve diğer bakanlıkların hizmet noktasında bu belediyelere öncelik tanıdığına hepimiz şahidiz. Bu da belediye tarafından gerçekleştirilmesi gereken birçok hizmetin merkezi hükümetin bütçesinden yapılması anlamına geliyor. Peki bu pencereden baktığımızda hem kamu hizmetlerini merkezi hükümetin bütçesinden yapıp hem de belediye bütçesini bu denli büyük borçlarla yönetmek gerçekten kötü yönetim ya da israf dışında açıklanabilecek tek kavram kamu zararıdır. Bu da bir suçtur. Kamu zararı oluşturacak işlemler yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu işlemler hakkında idari ve adli süreçler başlatılmış mıdır? Bunlar önemli soru işaretleri. Partili Cumhurbaşkanı tarafından geçtiğimiz günlerde Sayıştay denetlemesiyle ilgili yapılan açıklamalar bu soruları akla getiriyor. Denge denetim mekanizmasının işletilmesi zaruriyeti burada karşımıza çıkıyor” diye belirtti.

BORÇLAR SEÇMEN DAVRANIŞINI ETKİLİYOR

Belediyelerin borçları ve bütçe yönetimlerinin bir sonraki seçimleri doğrudan etkileyen faktörler arasında olduğunu ifade ederek sözlerini sürdüren Altun, “Bu durum seçmenin siyasal katılımı ve oy verme davranışında değişiklik gösterir. Seçmen partiye mi, hizmete mi oy veriyor, seçmenin belediyeden beklentisi nedir bunlar belirleyici aktörler. Belediyeler şeffaf ve hesap verebilir işler, hizmetler üretmeye devam etmeli. Geçtiğimiz seçimlerde 2019 yılındaki yerel seçimler sonrasında belediyelerde şeffaflık ilkesi sonucu borç beyanları örneklerini görmüştük. Bunlar yeni belediye yönetiminin elini vatandaş karşısında güçlendirirken seçimi kaybeden yönetimlerin ise hesap vermesinin önünü açmak amacıyla yapılan işlemlerdi. Bu noktadan baktığımızda Mansur Yavaş-Ekrem İmamoğlu öncülüğünde süregelen hizmetler ve şeffaf belediyecilik örnekleri vatandaşa etki etmiş ve mevcut başkanlar farkla yeniden göreve seçildiler. Bu şekilde siyasetin şeffaflık ve hesap verebilirlik noktasına evrildiğini söylemek mümkün. Bu demokratik ülkelerde uygulanan önemli bir detay. Türkiye’de de siyaset artık evrensel bir değer olan ve iyi yönetişim ilkelerinden şeffaflık ve hesap verebilirlik noktasında şekilleniyor” ifadelerini kullandı.

İYİ PARTİ’DEKİ DEĞİŞİM ETKİLİ OLACAK

Türkiye siyasetinin geleceği ve İYİ Parti’deki değişimi değerlendiren Altun, şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle 31 Mart seçimlerinin ülkemiz için ne denli önemli olduğunu vurgulamak gerektiğine inanıyorum. 2023 seçimlerinde büyük bir umut sonrası hüsran ve umutsuzluk hakimdi. Bu seçim öncesi CHP yaptığı doğru hamleler, doğru atılımlar sonucunda büyük bir başarı elde etti. Değişimin toplumsal bir karşılığı olduğunu vurguluyorduk ancak bu seçim sonucu, bu değişim düşüncesinin ete kemiğe bürünmüş bir hali olarak karşımıza çıktı. Bu noktadan hareketle Türkiye siyasetinin yeni bir döneme girdiğini vurgulamak gerekiyor. Öte yandan, İYİ Parti’deki Genel Başkan değişiminin de siyasetin geleceğine mutlaka etkisinin olacağını düşünüyorum. İttifak siyaseti ve Türkiye’nin geleceğinde Özgür Özel-Müsavat Dervişoğlu ikilisinin tutumlarının belirleyici olacağını söylemek gerekiyor. Tecrübeli bir siyasetçi olan Müsavat Dervişoğlu ittifak döneminde 2019 yerel seçimlerinde adayların belirlenmesi sürecinde parti adına yetkili bir isimdi. İYİ Parti 2024 seçimlerinin aksine bir tutumla 2019-2023 arası diyalogu yeniden kurgulamalı, ittifak konusunda doğru hamleler atmalı. Bu durum Türkiye’nin hayrına bir tutum olacaktır.”

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.