Güleroğlu: Konut piyasasındaki durgunluk yatırımcılar için önemli bir avantaj

Muhabir - Merve Ağrıç / Son zamanlarda artan konut fiyatları nedeniyle birçok vatandaş konut sahibi olamıyor, bu da konut piyasasında durgunluğa neden oluyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşanan bu fiyat artışları, dar ve orta gelirli aileler için ev sahibi olmayı neredeyse imkânsız hale getiriyor. Konut kredisi faiz oranlarının yüksek olması ise bu durumu daha da zorlaştırıyor. Hükümetin bu konuda alacağı tedbirler, konut piyasasındaki durgunluğu azaltmak ve vatandaşların konut sahibi olabilmesini sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Konut piyasasındaki bu durgunluğun vatandaş tarafından fırsata çevrilmesi gerektiğini belirten İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, “Konut piyasasındaki hareketsizlik yatırım avantajı sağlayan bir durum. Yatırımcı özellikle bu zamanda bütçesini gayrimenkule yönlendirmeli” dedi.

YATIRIMCI BÜTÇESİNİ GAYRİMENKULE YÖNLENDİRMELİ

Ev fiyatlarındaki artışın veya düşüşün sabitlenmesi için piyasaların dengelenmesi gerektiğini söyleyen Güleroğlu, ev fiyatlarının gidişatının ekonomiye bağlı olduğunu vurguladı. Güleroğlu, “Piyasaların bir dengeyi bulması gerekiyor. Denge bulunduktan sonra ya dibe vuracak ya da yukarı doğru çıkacak. 34 yıldır sektörde olan biri olarak konut fiyatlarının hiçbir zaman dibe vurduğunu görmedim. Dönem dönem sabit kalıyor sonra tekrar yükselmeye devam ediyor. Ancak hiçbir zaman aşağı doğru gittiğini görmedim. Konut piyasasındaki hareketsizlik yatırım avantajı sağlayan bir durum. Yatırımcı özellikle bu zamanda bütçesini gayrimenkule yönlendirmeli. Elinizdeki parayı bir sepet haline getirecekseniz bu sepette muhakkak gayrimenkul olmalı” diye aktardı.

VATANDAŞ ARTIK PARASINI FAİZDE DEĞERLENDİRİYOR

2024 yılının başından itibaren konut alımına ve kiralamalarına olan talebin düştüğünü dile getiren Güleroğlu, aynı zamanda yeni konut üretiminin olmadığını vurguladı. Gayrimenkul piyasasında alım yönünde ciddi bir durağanlık olduğunu aktaran Güleroğlu, “Politika faizleri ve kredi konut faizleri çok yüksek. Ancak konut kredi limitleri ise çok düşük. 2-3 milyon TL para çekiliyor ancak geri ödeme olarak 18-19 milyon TL gibi bir para ödeniyor. Bu nedenle vatandaş kredi çekip ev alamıyor ve yatırım yapamıyor. Vatandaş artık parasını faizde değerlendiriyor. Bankalar vatandaşa günümüzde 1 milyon 750 bin TL faiz ödüyor. Bu para doğal olarak vatandaşa tatlı geliyor. Ancak bu yatırım şekli 6 aydır konut fiyatları artmadığı için avantajlı. 6 ayda elde edilen faiz geliri toplanırsa yarın piyasalar açıldığında, konut fiyatları da otomatik olarak yukarı doğru çıkacak. Yani faizler düştüğünde konut fiyatı yukarıya doğru çıkıyor. Ters orantılı bir sistem var.  Zaten biz her zaman şunu söylüyoruz. Herkesin aldığı zaman satacaksın. Herkesin sattığı zaman da alacaksın” dedi.

VATANDAŞ ARSA ALIRKEN BİLİNÇLENMELİ

Arsa almanın büyük bir avantaj olduğunu belirten Güleroğlu, “Arsa almanın yanı sıra zeytinlik alanları almakta avantajlı. Yalnız vatandaş bilinçsiz alım yapıyor.  Son zamanlarda 200 metrekarelik tiny houselara ve hobi bahçelerine olan talep çok artı. Biz bu yerlere sıcak bakmıyoruz. Hükümetin bununla ilgili birtakım kararları oldu. İzmir’de özellikle Seferihisar’da bu tarz yerler yıkılmaya başladı. Tiny houselara veya hobi bahçelerine karşı değilim ancak bir yerleri yaparken diğer alanları bozamayız. Tarla vasfında olan yerlerde bu tür şeyleri yapmak alana zarar veriyor. Tiny house veya hobi bahçesi yapanların emekleri yarın öbür gün boşa gidebilir çünkü yıkılıyor ve tarım alanlarında yapılmasına izin verilmiyor. Cezaları da oldukça yüksek. Zaten birçok belediye başkanı özellikle belirtiyor bu tarz yerleri almayın diye. Prefabrik evler ise her zaman doğru bir tercih. Ancak onda da kurulduğu alan çok önemli. Aksi takdirde tarım alanlarına kurulduğu zaman sonu hobi bahçeleri gibi oluyor. Doğru arsalarda yapıldığı sürece hepsi avantajlı ve güzel” ifadelerine yer verdi.

EMLAK VERGİLERİ DÜŞÜRÜLMELİ

2023 yılının mayıs ayında emlak fiyatlarının gerçek değerinden gösterilmesi gerektiğine dair bir yasanın çıktığını dile getiren Güleroğlu, bu konuyla ilgili yeni yönetmeliklerin de çıkarıldığını belirtti. Güleroğlu, “İlan verdiğimiz zaman Adalet, Maliye, Ticaret, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bu bilgileri vermememiz gerekiyor. Evin fiyatı 5 milyon TL ise Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildiriyor. Kontrol ediliyor ve vergi açığı var ise kapatılması isteniyor aksi taktirde ceza kesiliyor. Biz gerçek fiyatlardan göstermeyi istiyoruz ancak alım satım vergisinin yüzde 4’ten yüzde 1’e düşmesini istiyoruz. Emlak vergileri düşürülmeli. Vergiler yükselince birden yükseliyor. 500 bin TL öderken birden 5 milyon TL olacak. Haliyle ciddi bir artış oranı ortaya çıkıyor. Daha sonra bilindiği üzere 5 yıl içerisinde satılan konutlardan gelir vergisi alınıyor. Bu durumda da 1 milyon TL’ye alınan evi 3 yıl sonra 5 milyon TL’ye satınca elde edilen 4 milyon TL kazancın yüzde 25’inden başlayıp yüzde 40’a yükselen vergi dilimi oranıyla vergilendirilmesi demek. Bu durumun yeniden düzenlenmesi gerekiyor” dedi.

HERKESİN DOKTORU, AVUKATI VE MALİ MÜŞAVİRİ OLDUĞU GİBİ EMLAKÇISI DA OLMALI

Vatandaşın ev alırken dikkatli olması gereken hususlara değinen Güleroğlu, “Uygun fiyatlı olan ev ilanlarına kesinlikle aldanmasınlar. Bu çok yaygın bir tuzak. İzmir Emlakçılar Odası ve İzmir Ticaret Odası’nın olduğu logolu sözleşmeleri görmeden imzalamasınlar. Yaptıkları her işlemde de sözleşmenin bir nüshasını imzalı olarak ceplerine koysunlar. Artık herkesin doktoru, avukatı ve mali müşaviri olduğu gibi emlakçısı da olmalı. Ticaret Bakanlığı tarafından yetki alarak iş yapabiliyoruz. Bu nedenle yetki belgelerimiz kolaylıkla sorgulanabiliyor. Vatandaş bu konu da dikkat etmeli” sözlerine yer verdi.