Emekliler sağlığını hiçe sayıp çalışıyor

Türkiye’de buhran haline gelen ekonomik krizin yükünü en derinden hisseden kesimlerin başında gelen emeklilerin geçim sıkıntısı katlanarak devam ediyor. Emekli vatandaşlar geçtiğimiz yıl boyunca her gün birçok platformda maaşların yetersiz olduğunu ve emekli maaşıyla geçinemediklerini dile getirseler de 2024 yılında da yüzleri gülmedi. 2024 yılında en düşük emekli maaşı 10 bin lirada kalırken CHP’nin emeklilere 7 bin lira seyyanen zam talebi de ret gördü. Emeklilerin geçim çilesine ilişkin İLKSES’e konuşan konuşan Türkiye Emekliler Derneği Bayraklı Şubesi Başkanı Mikail Bilici, emeklilerin durumunun her geçen gün daha da büyüdüğüne dikkat çekerken geride kalan yerel seçimleri işaret ederek iktidara sarı kart gösterdi. Bilici ayrıca yerel yönetimlerin de emekliler için elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek taleplerini dile getirdi.

EN BÜYÜK DARBEYİ ALAN KISIM

Emeklinin yıllardır süregelen sorunlarının devam ettiğini belirten Bilici, Temmuz ayında emeklilere yapılacak zamma ilişkin umutsuz konuşarak, “Emeklileri kendi içinde gruplamak lazım. Kiracı olan emekliler, devlet memuru emeklileri... Bunların aldıkları ücretler yaşam kalitelerini de grupluyor. İçlerinde en zor durumda olanlar kiracı olan emeklilerimiz. Devletin bu konuda bir çalışması varmış. Kiracı emeklilerin yaşadıkları yerin konumuna göre destekleneceği söyleniyor. Ama emekli, genel anlamıyla ekonominin çarkları içerisinde en büyük darbeyi alan kısım. Ama ben hükümetin Temmuz ayında emeklilere enflasyon farkından başka bir şey vereceğini düşünmüyorum. Onun dışına çıkılacağını sanmıyorum. Ülkemizde dar gelirliye dar gelirli muamelesi, üst gelirliye üst gelirli muamelesi yapmak lazım. Ama yapılacağını sanmıyorum” dedi.

SEÇİMLERDE SONUCU ALINACAK

Yerel seçim sonuçlarını işaret ederek ‘bıçak kemiğe dayandı’ mesajı veren Bilici, “Emeklinin durumu her geçen gün daha da kötü oluyor. Emekliye dokunmayışın yerel seçimlere sonucu alındı. Bundan sonra da dokunmayacak olurlarsa genel seçimlerde de bunun sonucu alınacaktır. Gerçi emekli dört yıl nasıl dayanacak… Emeklinin durumu bir ay öncesinden ya da iki ay öncesinden daha sıkıntılı. Durum iyiye değil aksine hep kötüye gidiyor. Emekli et yiyemiyor. Eti bıraktım bir pazara çıksan 2 bin lira harcamadan dönülmüyor. Emekli çok sıkıntılı” diye konuştu.

SİGORTASIZ ÇALIŞANLAR ARTTI 

Ekonomik koşullar nedeniyle emekli olup çalışmak zorunda kalanların sayısında artış meydana geldiğine dikkat çeken Bilici, “Emekli olup sigortasız çalışanların sayısında artış meydana geldi. Bazı kesimler vardı sağlık sorunları olanlar. Onlar uzak duruyorlardı çalışmaktan. Ama şimdi onlar da çalışabilmek için her türlü hamleyi yapıyorlar” ifadelerini kullandı. 

YEREL YÖNETİMLERE ÇAĞRI

Emeklilere destek için yerel yönetimlere de çağrıda bulunan Bilici, şunları söyledi; “İzmir’de yerel yönetimlerin de emekliye dokunması lazım. Emeklilerin günlerini geçirebilecekleri konularda emeklilere katkı koyacakları şeyler yapmaları lazım. Yerel yönetimler emeklinin mevcut gününü düşünmeli. İşi olmayan insanlar için zaman konusu bir sıkıntı. Hele ki harcama yapabilecek maddi durumu yoksa sahip olduğu o zamanı geçirmek zulme dönüyor. Bir vatandaşın cezaevinde yaşadığı sıkıntı neyse dışarıda da o… Vatandaşın gününe dokunmak lazım. Gününü geçirebileceği bir ortam ve en az maliyetle gününe dokunulması lazım emeklinin. Kafeteryalar açılabilir. Çok büyük maliyetlere katlanmak zorunda kalmadan cüzi rakamlarla emeklilerin gününü ikame edebileceği düzenekler kurmaları lazım.”

BÜTÜN HALİNDE DOKUNULMALI 

Emeklilere destek için yerelden genele bütünsel destek yapılması gerektiğinin altını çizen Bilici, “Kira desteğinde yerel idarenin emekliyi öncelemesi lazım. Yerel idarenin emekliye her neyi dokunuyorsa o dokunuşu yapması lazım. Bu insanlar bizim ekonomimize katkı koyan insanlar. Bu insanlar zamanında çalışıp prim ödemişler. Devlet emeklilerin karşısına eksiksiz duruş sergilemeli ve yerel idareler de aynı duruşu sergilemeli ve katkı koyalı. Elektrik, su gibi şeyler yerel idarelerde. Maaşın iyileşmesi de hükümete bağlı. Emeklilere bir bütün halinde dokunulmalı. ‘O bunu yaptı, ben vermeyeyim, yapmayayım’ dememek lazım. Görünen sıkıntılara dokunulması lazım” dedi.