Dünya basınında yer aldı Türkiye’de göz ardı ediliyor!

Buca Yeşildere’de bulunan İlyas Peygamber Ortodoks Kilisesi, hem askeriyeden ayrıldı hem de kilisenin rölüve çalışmalarına başlandı. Ancak restorasyon çalışmalarının yavaş ilerlemesi ve kiliseye ilişkin sert tutumlar eleştirilere neden oldu

Haber Giriş Tarihi: 29.07.2019 08:09
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.ilksesgazetesi.com
Dünya basınında yer aldı Türkiye’de göz ardı ediliyor!
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Gazetemizde 20.09.2018 tarihinde yayınlanan ‘Kilise restore edilmeyi bekliyor’ başlıklı haberimiz ile askeriye alanı içerisinde yıllarca metruk bir halde bırakılan İlyas Peygamber Ortodoks Kilisesi’ni gündeme getirmiştik. Haber sonrasında Buca Yeşildere’de bulunan kilisenin rölüve çalışmalarının başladığı ifade edildi. Ancak Tarih Araştırmacısı ve Eğitimci Yaşar Karapınar tarafından İlyas Peygamber Ortodoks Kilisesi’nin restorasyon çalışmalarının çok yavaş ilerlediği iddia edildi. Farklı bir konuyu daha gündeme taşıyan Karapınar, kilisenin kendi çabaları sonrasında askeriyeden ayrıldığını, önceden askeri bölge içerisinde yer aldığı için mücadele etmekten korkan kişilerin daha fazla sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı. Bornova Doğanlar’da metruk bir kilisenin restorasyonuna katkı sunduğunu ve yapının Kültür Evi’ne dönüştürüldüğünü söyleyen Karapınar, duyarlı vatandaşların artık hiçbir prosedürden korkmadan, bunun bir insanlık meselesi olduğuna inanarak hareket etmesi gerektiğini belirtti. Yunanistan başta olmak üzere diğer ülkelerin medyasında kiliseye ilişkin birçok haberin yer aldığını aktaran Karapınar, Türkiye’de böyle bir hassasiyetin gözetilmediğini kaydetti. Bazı yerel tarih araştırmacılarının, ‘Kendi camilerimiz, mezarlıklarımız, tarihi değerlerimiz dururken, kiliselerle neden ilgilenelim?’ sözlerini de eleştiren Karapınar, “Merhamet ve ilimden nasibini almamış insanlar… Din barıştır, kültür insanı barışa götürür. Bize emanet edilen hiçbir eseri kötü kullanamayacağımız gibi yıkılmasına da asla müsaade etmemeliyiz” cümlelerine dikkati çekti. Müracaatları sonrasında Yunan Konsolosluğu’ndan randevu aldığını söyleyen Karapınar, ilgili cemaatlerin girişimleri olmadığı sürece hiçbir çalışmanın sonuçlanmayacağını dile getirdi. Karapınar, restorasyonun acilen tamamlanıp, kilisenin dünya turizmine kazandırılmasını talep etti.



KULLANILAMAZ HALE GELDİ
Önceden askeri bölge içerisinde yer aldığı için İzmir Büyükşehir Belediyesinin de elini kolunu bağlayan kiliseye ilişkin konuşan Tarih Araştırmacısı ve Yazar Yaşar Karapınar, şunları söyledi: “1922 yılında çıkan İzmir yangının neticesi çok ağır olmuş birçok kilise, camii, sinagog yanmış ve yıkılmıştır. Bu hadiseden sonra ise tıpkı İlyas Peygamber Ortodoks Kilisesi gibi ayakta kalan dini yapılar ve mimari özelliği olan binalar ilgisizlik neticesinde kullanılamaz hale gelmiştir. Yeşildere’deki İlyas Peygamber Ortodoks Kilisesi’nin ise durumu biraz farklıdır. Askeri bölgede yıllarca kalması bir şans olmuş, tahribat olsa da çok şükür korunmuştur.” 2000 yılında demeç verdiği bir haber neticesinde kilisenin askeriyeden ayrıldığını belirten Karapınar, “Ege Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan’ın haberi olmuş ve kilisenin askeri bölgeden çıkması gerektiği hususu ele alınmıştır. Şu an kilise askeri bölgede değildir. İnancım o ki şefkat ve merhamet sahibi insanların varlığı ve himmetleri bu metruk dini yapıların ayağa kalkması için elzemdir. Hem Yunanistan’da, hem de bizde bu fedakar tamircilerin varlığına inanıyorum. Ege’nin barış denizi olması neticesinde iki komşu da çok istifade edecek, hem ekonomik, hem turistik ve de birçok alanda işbirliği yapmak mümkün olacaktır” dedi.



BİR ARAYA GELSİNLER
Başından geçen bir olayı da bizlerle paylaşan Karapınar, “Restorasyonu yapılan kiliselerin açılışlarında bu mekanlarda vazife yapmış din adamlarının torunlarının bulunması bir İzmirli olarak beni çok onurlandırır, dilerim açılışlarında beraber oluruz. Neden Kültür Bakanları bu açılışlarda bir araya gelmesin, bir engel mi var? Bence olmamalı. Hayalleri, kültürleri, musikileri, yemekleri, sevinçleri, üzüntülü halleri bile bu kadar yakın olan kaç ülke var yeryüzünde? Araştırma yaparken çok heyecanlı bir anım oldu. ‘Yeşildere’deki kiliseyi görmek istiyorum’ diye 45- 50 yaş arası, ismi Peter Serginho adında bir papaz efendi Aya Fotini Kilisesi’ne gelip ‘Beni kiliseye götürür müsünüz?’ diyor. Bu tanıdığım genç ‘Tabii efendim’ diyor ve gidiyorlar. Papaz efendi şunu söylüyor, ‘Biz Trabzon kökenliyiz ve bu kilisede dedemin babası vazife yapmış’. Tanışmayı ne kadar da isterdim. Çünkü müjde verecektim ‘restorasyon işi başladı’ diye” yorumunda bulundu.
KÖTÜ İNTİBALAR BIRAKACAKTIR
Bir ara cephanelik olarak da kullanılan kiliseyi, 1969 yılından bu yana gördüğünü ve tanıdığını kaydeden Karapınar, şunları ekledi: “Bu kadar atıl durmasını hiçbir zaman kabul etmedim. Çünkü semavi dinler bütün insanların inandığı dinlerdir. Bu kilisenin yıkılması İzmir’imiz açısından çok kötü intibalar bırakacaktır. İzmir Ticaret Odası’na gittim, İzmir Büyükşehir Belediyesi arkeologlarını defalarca aradım, Anıtlar Yüksek Kurulu’na iki defa dilekçeyle müracaat ettim. Yeter ki burası yıkılmasın, biz burayı kazandıralım, her ne kadar Rum Cemaati olmasa da burası bir Kültür Evi olarak yaşatılsın. Yunanistan’da birçok Türk eseri var. Biz bu eserleri burada ayağa kaldırabilirsek Yunanistan’da bulunan bizlerin eserleri de restorasyon edilebilecek.” Kilisede rölöve çalışmalarının başladığını da vurgulayan Karapınar, “Fakat bu işler ülkemizde çok hızlı gitmiyor. Çalışmaların hızlanabilmesi için herkesin elinden geleni yapması lazım” dedi.
BİR İNSANLIK MESELESİ
Türkiye’de değil, ancak diğer ülkelerin medya kurumlarında kilisenin akıbetine dair çok fazla haberin yayınlandığını söyleyen Karapınar, “Yunanistan Kültür Bakanı bu kilisenin varlığından haberdar olunca o gün ki Kültür Bakanımız Ömer Çelik’e 2013 yılında bir mektup yazıyor ancak sonrasında ne yapılmış bilemiyoruz. Gerçi o günden bu yana bir çalışma yapılmadığı besbelli” diye konuştu. Askeri bölgede olduğu için insanların kilise adına mücadele etmekten korktuğunu belirten Karapınar, “Fakat kilise askeri bölgeden çıktı. Bunun mücadelesini verirken korkmamak lazım artık. Bir avuç değil, koca bir İzmir’iz biz. Hem medeniyetine, hem hürriyetine, hem de yaşantısına bağlı bir yer. Eleştirenler ise merhamet ve ilimden nasibini almamış insanlar… Din barıştır, kültür insanı barışa götürür. Bize emanet edilen hiçbir eseri kötü kullanamayacağımız gibi yıkılmasına da asla müsaade etmemeliyiz. Bornova Doğanlar’da metruk bir kilisenin ayağa kaldırılmasında mücadele ettim, fevkalade bir Kültür Evi’ne dönüştürüldü. Orayı kendi kültürümüze ve Rum kültürüne kazandırdıktan sonra benim cesaretim daha da çok arttı. Artık hiçbir prosedürden korkmadan bunun bir insanlık meselesi olduğuna inandım” diyerek sözlerini tamamladı.
KİM TARAFINDAN YAPILDI?
Doğum adı Yoannides olan VI. Anthimos; 1845-1848, 1853-1855 ve 1871-1873 arası üç kez Konstantinopolis Ekümenik Patrikhanesi patriği olan dini bir lider. Ege Denizi'ndeki Kutali Adası'nda (1790) doğan Patrik, İstanbul'un Kandilli semtinde (1878) ölmüştür. Patrik olmadan önce Anthimos Aynoroz'daki Esfigmenu Manastırı'nda keşişlik yapmış ve sonrasında Serez (1829), Bursa (1833) ve Efes (1837) metropolitliği yapmıştır. Kilisenin yapım emrini de 1846'da vermiş. Yani ekümenik olduktan hemen bir yıl sonra.



 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.