Dr. Mustafa Torun: Türkiye sezaryen doğumda dünyada 1’inciliğe doğru gidiyor

Yazı Dükkânı Derneği (YAZIDER), koruyucu hekimlik ve insan mikrobiyatası konularını ele alan bir etkinlik düzenledi. Etkinlik, 9 Mayıs Perşembe günü Bornova Altındağ Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Etkinlikte, konuşmacı olarak İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Torun yer aldı. Dr. Torun, katılımcılarla bir araya gelerek bilgi ve deneyimlerini paylaştı, katılımcılara bu önemli konularda farkındalık kazandırdı. Gerçekleşen konferansta halkın bilinçli olarak sezaryen doğuma yönlendirildiğini vurgulayan Dr. Torun, “İlaç firmalarının daha çok kazanması amacıyla doğum yapacak kadınlar sezaryena yönlendiriliyor. Türkiye sezaryen doğumda dünyada 1’inciliğe doğru gidiyor. Ancak normal doğumun faydaları unutuluyor. Mikrobiyatayı korumanın dengesi normal doğumdan geçiyor. Çocuklar sezaryen doğumda alması gereken iyi huylu bakterileri kazanamıyor ve sürekli hastalanıyor. Bağışıklığı kuvvetsizleşiyor. Anneler de sürekli çocuğa antibiyotik ve ilaç veriyor” dedi.

MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARLARI ENFEKSİYON HASTALIKLARININ TANISINDA BELİRLEYİCİ ROL ALIYOR

Enfeksiyonların bakteri, virüs, parazit gibi çeşitli mikroorganizmalar tarafından vücudun her bölgesinde meydana gelebilen ve bir kısmı insandan insana da bulaşabilen hastalıklar olduğunu söyleyen Dr. Torun, “Tanı yöntemlerindeki ilerlemeler ve yeni antimikrobiyal ilaçların kullanımı sonucunda birçok enfeksiyon hastalığı teşhis ve tedavi edilebiliyor. Grip, idrar yolu enfeksiyonu, ishallerden ciddi hatta ölümcül olabilen menenjit, tüberküloz, sarılıklara kadar çok geniş bir hastalık grubu enfeksiyon hastalıkları uzmanları tarafından takip ve tedavi edilebiliyor. Ateş, enfeksiyon hastalıklarının en sık karşılaşılan bulgularından biri olduğu için ve enfeksiyonlar ateşin en sık nedeni olduğu için ateşi olan hastaların değerlendirilmesinde enfeksiyon hastalıkları biriminin önemli yeri var. Mikrobiyoloji laboratuvarları enfeksiyon hastalıklarının tanısında ve takibinde belirleyici rol alıyor. Bu hastalıklara sebep olan mikroorganizmalar kültür yöntemleri ile serolojik testlerle veya direkt incelemelerle gösterilebilir. Enfeksiyon hastalıkları uzmanları erişkin kişilerin aşı gereksinimleri ve aşılanmaları konusunda danışmanlık görevi de verir” ifadelerini kullandı.

EĞİTİM VE SAĞLIK İKİNCİ PLANA ATILDI

YAZIDER olarak her ay bilimsel ve sanat etkinlikleri düzenlediklerini dile getiren Dr. Torun, gerçekleştirilen etkinliklerde halkı bilinçlendirmeyi ve farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Halkın yeterli bilince sahip olmadığını ifade eden Dr. Torum, “Halk ekonomik nedenler dolayısıyla kendi derdinde düşüyor. Çocuklarını nasıl yetiştirecekler konusunda kaygıya düşüyor. Ekonomi artık birinci öncelik oldu. Halk ekonomi girdabına düşmüş durumda. Siyasi otorite bu durumdan faydalanıyor. Halk ekonomiye odaklanırsa diğer sorunları fark edemez. Böylece ben yine koltuğuma devam ederim diyor. İnsanları geçiştiriyorlar ve oyalıyorlar yani. Bilimden, sanattan koptuk. Böylece eğitim ve sağlık arka plana düştü. Ancak eğitim ve sağlık iç içe. Sağlıklı olmayan bir toplumda eğitim de olamaz. Eğitimin olmadığı bir toplumda sağlıklı olamaz. Biz bu konu da çırpınıyoruz ancak küresel kapitalist firmalar yani taşeron firmalar, yöneticilere IMF kanunuyla devamlı talimatlar veriyor ve o talimatlar doğrusuna hareket ediliyor” diye vurguladı.

HERKES ARTIK SİYASİ BİLİNCE VARMALI

Halkın siyasi bilince varıp elini taşın altına koyması gerektiğini belirten Dr. Torun, “En son kitabımda da vurguladım. Herkes artık siyasi bilince varmalı. Kendi alanı dışında diğer alanda yaşanan sorunlara da dikkat etmeli. Ben memurum, sanatçıyım veya bilim insanıyım siyasetten anlamam denilmemeli. Halk artık giderek yoksullaşıyor. Bu gemide hepimiz varsak elimizi taşın altına koyarak örgütlenmeliyiz. Ayrışmadan, halkı ezmeye çalışan küresel sermayeye karşı mücadele etmeliyiz” sözlerine yer verdi.