TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

LÖSANTE’ye neden ruhsat verilmiyor?

Ankara’da bulunan 400 yatak kapasiteli çocuk ve yetişkin onkoloji hastanesi LÖSANTE, geri kalan 325 yatağa ruhsat izni verilmediği için tam kapasitede hizmet veremiyor

Haber Giriş Tarihi: 04.04.2019 11:59
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
LÖSANTE’ye neden ruhsat verilmiyor?

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
1-7 Nisan Kanser Haftası içerisinde bulunduğumuz şu günlerde Türkiye’de çocuk ve yetişkinlere ücretsiz kanser tedavisi sunan bir hastanenin varlığını hatırlatmak istiyorum. Bu hastane Ankara’da Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) bünyesinde kurulan LÖSANTE isimli çocuk ve yetişkin hastanesi. 400 yatak kapasiteli bu hastanenin ise tek eksiği hastaları.
TAMAMEN ÜCRETSİZ
6 yıldır İzmir LÖSEV’de Halkla İlişkiler Yönetmeni olarak görev yapan Burak Korkmaz, sadece 75 yatağına ruhsat izni verilen hastanenin hasta eksiği ve neden ruhsat verilmediği konularında şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığının Özel Hastane Yönetmeliği’nde ‘En küçük hastane 100 yatak olur hükmü ile özel hastanelerin gözlem yatakları hariç en az yüz hasta yataklı açılmasına izin verilir’ ek maddesi getirilmesine rağmen LÖSANTE 75 yatak ile sınırlandırıldı. Bizler hastanemize ruhsat istiyoruz. Tam 400 yatak kapasiteli bir hastaneye sahibiz ama bu hastane geri kalan 325 yatağa ruhsat verilmediği için şu anda maalesef sadece 75 yatağı ile hizmet verebiliyor.” Hastaneye neden ruhsat verilmediği konusunda kendilerine de gerekli bilgilerin verilmediğini söyleyen Korkmaz, “Biz istiyoruz ki madem hastanemiz 400 yataklı bir kapasiteye sahip, ihtiyacı olan 400. çocuğu da burada tedavi edebilelim. Hastanemizin sadece yatak kapasitesi yok. Hastanenin çok fazla ekstrası var. Bu hastane şu an Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük ve en donanımlı onkoloji hastanesi konumunda hizmet vermeye çalışıyor. Özellikle son dönemde insanların ilaçlara ve tedaviye ödediği paralar ortadayken hastanemizin tamamıyla ücretsiz kanser tedavisi verebilmek gibi bir özelliği var ve bunu sadece çocuklara değil yaşlı ve yetişkin dahil tüm kanser hastalarına veriyoruz” ifadelerine yer verdi.
SAÇ DÖKMEYEN CİHAZLAR VAR!
LÖSEV’in Birleşmiş Milletler (BM) tarafından danışmanlık statüsüne yükseltilmiş bir kurum olduğunu da vurgulayan Korkmaz, bu hizmeti vatandaşlara sunarken son teknoloji cihazları kullandıklarının da altını çizdi. Korkmaz, “Hastanemizde şu anda Türkiye’de çok sayılı yerlerde bulunabilecek bir cihaz var. Bu cihaz kemoterapi sürecinde sadece kanserli hücreye etki ettiği için vücudun geri kalanına zarar vermeyen, yan etki doğurmayan, saçları dökmeyen özel bir cihaz. Fakat bunları da aynı ruhsat problemi yüzünden kullanamıyoruz. Bizim amacımız en kısa sürede bu sorunun çözülmesi ve daha fazla kanser hastasına ulaşabilmemiz” dedi. “Aslında bizim için kanserin özel bir tarihi ve haftası yok” diyen Korkmaz, “2-5 yaş arası diye tabir ettiğimiz gelişim çağı çocukluk kanseri lösemidir ve gerçekten çok geniş bir kitleyi etkiliyor. Lösemili çocuklar bizim için yıl boyu hatırlanması ve üzerinde çalışılması gereken çocuklardır çünkü kanserin bir zamanı yok. Her an herkesin başına gelebilecek bir hastalık. Özellikle lösemi son yıllarda ciddi anlamda artış gösteren bir hastalık haline geldi” ifadelerine yer verdi.
SAHTEKARLARA DİKKAT!
Korkmaz, “Son dönemlerde sokakta sıkça karşımıza çıkan dolandırıcılar konusunda da uyarılarda bulunmak istiyorum” diye belirterek “LÖSEV’in adını kullanan bir çok insan var. Ücretsiz broşürlerimizi kullanarak veya kendi ürettikleri ürünleri bir LÖSEV ürünüymüş gibi insanlara satmaya çalışıyorlar. Sokakta gördüğünüz ve LÖSEV adına size bir şey satmaya çalışan insanların tamamı sahtekardır. LÖSEV asla sokakta kapı kapı gezerek karşınıza çıkıp bir şey satmaz. Bununla beraber ikinci uyarıda bulunmak istediğim konu; saç bağışı. LÖSEV olarak tedavileri devam eden çocuklarımızın enfeksiyona çok açık olmalarından dolayı saç bağışı kabul etmiyoruz çünkü saç vücuttan ayrıldığı andan itibaren kirlenmeye başlayan bir mekanizma. Bunu alıp çocuklarımıza peruk yapıp takamayız. Aynı zamanda çocuklarımızın saçları olsa da olmasa da güzel olduklarına, saçın hiçbir önemi olmadığına inandırmaya çalışıyoruz. Hiçbir çocuk saçı olmadığı için kendisini eksik veya çirkin gibi tuhaf tanımlamalarla tanımlamamalı ve hissetmemeli” diye konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.