Kayıp yakınları: En azından bir mezarları olsaydı… Her gün aynı acı!
Kayıp yakınları: En azından bir mezarları olsaydı… Her gün aynı acı!
Çok sayıda depremzede aile hala mezarlarda, hastanelerde ve sosyal medya paylaşımlarında kayıplarını arıyor. Sevdiklerinin cansız bedenlerine bile ulaşamayan kayıp yakınları, “En azından bir mezarları olsaydı. Her gün aynı acıyı yaşıyoruz” diyor
Haber Giriş Tarihi: 18.04.2023 03:50
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerde resmi sayıya göre 50 bin kişi hayatını kaybetti. Yakınlarından haber alamayan ise onlarca aile var. Hepsi başvurularını yaptı, DNA örneklerini verdi ancak bir yanıt alamadılar. Sevdiklerinin cansız bedenlerine bile ulaşamayan kayıp yakınları, haftalardır mezarlıklar, savcılıklar ve hastaneler arasında mekik dokuyor. Belirsizliğin can yakıcı olduğunu söyleyen kayıp yakınlarından Kılıç ve Cananoğlu, “Öldüklerini bilsek, cenazelerimizi alabilsek, gideriz mezarlarına duamızı okuruz. Ama belirsizlik çok zor. İnsanlar ölülerini buldukları için şanslı olduklarını düşünüyorlar artık. En azından bir mezarları olsaydı. Her gün aynı acıyı yaşıyoruz” sözleriyle duygularını dile getirdi.
AYNI BİNADAN 25 KİŞİ KAYIP
Hatay’ın Antakya ilçesindeki İlke Apartmanı, kayıp ilanlarında adı en sık geçenlerden. 30 daireden oluşan binada toplamda 108 kişi yaşıyordu. Depremde yerle bir olan binadan yalnızca 10 kişi sağ çıkabildi, 25 kişi ise hala kayıp. Aradan 2 ay geçmesine rağmen bu apartmanda yaşayan sevdiklerine ulaşamayan kayıp yakınlarından biri de Hande Kılıç… Kılıç, depremin yaşandığı günden bu yana abisi (Mustafa Kılıç), yengesi (Hasret Kılıç) ve yeğeninden (Asel Kılıç) haber alamıyor. 5 Şubat günü Hatay’dan İstanbul’a döndüğünü belirten Kılıç, “Binada 30 daire var. 108 kişi yaşıyor ve sadece 10 kişi sağ çıkabildi. 25 kişi kayıp ve diğerleri öldü. Binada yangın başladığında çok sayıda kişi yanmış bir şekilde çıkarıldı. Bina enkazı 6 gün sonra kaldırıldı. Anladık ki kayıplar var, üstelik sadece bizim ailemizde de değil. Bütün kayıp aileleri bir Whatsapp grubu kurdular. Kayıp sayısı ilk başta 28 idi. Sonra 3 kişi bulundu. DNA eşleşmesi yapıldı, kimsesizler mezarlığına gömülmüş o 3 kişi. Geriye kalan 25 kişi hala kayıp. Örneğin 3 kişilik bir aile; anne bana bulunuyor DNA eşleşmesiyle fakat çocukları kayıp. Binada kayıplar olduğu için ekipler 2-3 kez gelip detaylı araştırma yaptı. Acaba bu kişilerin bedenleri parçalarına mı ayrıldı diye. Koku alan köpeklerle geldiler, profesyonel ekipler geldi. Ama bulunamadı. Kepçe operatörleri de enkazı kaldırırken dikkatli ve yavaş davrandılar. Bu yüzden binanın enkazı 1 hafta sürdü” dedi.
2 GÜN YARDIM GELMEDİ
İlk günler yardım gelmemesine tepki gösteren Kılıç, “Arama kurtarma çalışmaları hemen başlamadı. 2 gün boyunca hiçbir şekilde yardım gelmedi. O günden sonra gelen yardım da insanların tanıdıkları aracılığıyla gelenlerdi. Örneğin bir asker vardı, arkadaşı enkazda olduğu için gelmişti. Başka biri kepçesini alıp enkaz altındaki kuzenine ulaşmak için gelmişti. 2 ay önce DNA örnekleri verdik. Babam sürekli Adli Tıp’a gidip eşleşme olup olmadığını soruyor. Bir yandan hastaneleri de arıyoruz ama hiçbirinde kayıtlı çıkmıyorlar” ifadelerini kullandı.
BELİRSİZLİK ÇOK ZOR
Yakınlarının yaşayıp yaşamadığına dair belirsizliğin can yakıcı olduğunu vurgulayan Kılıç, şunları söyledi: “Ama kulaktan dolma bazı haberler alıyoruz. Bazıları diyor ki deprem ilk olduğu anda AFAD yetkilileri binada yangın çıktığını görünce durup bazı insanları alıp götürmüşler. Ve diğer binalardan sağ çıkan insanlar binanın yıkıldığını görünce enkazdan kurtarabildikleri kurtarıp hastanelere götürmüşler gibi haberler duyuyoruz. Mesela yan binada oturan biriyle konuşmuş annem ve demişler ki, depremden sonra arabada bekliyorduk ve insanlar o yıkılan binadan yaralıları çıkarıp arabalarına bindirip hastanelere götürüyorlardı. Doğruluğu nedir bilmiyoruz tabii ki. Ama bunlar bize hep umut veren şeyler. Nerdeyse 70 gün oldu ama hala umutla bekliyoruz. Belirsizlik çok zor. Öldüklerini bilsek, cenazelerimizi alabilsek, gideriz mezarlarına duamızı okuruz. Ama bu belirsizlik durumu çok zor. İnsanlar ölülerini buldukları için şanslı olduklarını düşünüyorlar artık.”
O KADAR ÇOK KAYIP VAR Kİ!
Aynı apartmandaki kayıp yakınlarını arayanlardan biri de Filiz Cananoğlu. Kardeşi (Semra Kamçılı), eniştesi (Mehmet Kamçılı) ve yeğeninden (Su Kamçılı) 2 aydır haber alamıyor. Neredeyse tüm akrabalarının evlerinin yıkıldığını ve kendisinin de şu anda Mersin’de bir KHK Yurdu’nda kaldığını dile getiren Cananoğlu, “Çoğu akrabamız ise dışarlarda, çadırlarda… Depremzedelere evini açanlar da oldu. Hepimiz bir yere dağıldık. Kız kardeşime, enişteme ve yeğenime aradan 2 aydan fazla zaman geçmesine rağmen hala ulaşamadık. DNA örneği verdik ancak hala bir haber gelmedi. Onların evi ilk etapta yıkıldı. Hatay’da o kadar çok kayıp var ki… Hala enkaz altında insanlar var çünkü enkaz kaldırma çalışmaları bitmedi. Enkazlar kaldırıldıkça cenazelerimiz çıkıyor” diye konuştu.
BÖYLESİ DAHA ZOR
Depremde yıkılan binada daha sonra çıkan yangın sonucu çoğu cesedin tanınmaz hale geldiğini kaydeden Cananoğlu, “İlk 3 gün arama kurtarma çalışması yapılmadı. Herkes kendi imkanlarıyla kazıyıp çıkardı yakınlarını. Bizim öyle bir şansımız da olmadı. Kız kardeşimin binasında çıkan yangın tam 3 gün sürdü. Çıkan cenazelerin çoğu teşhis edilemedi. Bizim gibi o binadaki yakınlarını arayan çok kişi var. Yarın tekrar Hatay’a gidip verdiğimiz DNA örneklerinin sonucunu soracağız. Cenazelerimiz yandı mı, enkaz kaldırılırken kepçeyle mi gitti hiç kestiremiyoruz. Öldüler mi ölmediler mi onu da bilmiyoruz. Böylesi daha zor. Rabbim kimsenin başına vermesin. Gecemiz gündüzümüz belli değil. En azından bir mezarları olsaydı. Ama öldüler mi, kaldılar mı, acaba bir hastaneye mi götürüldüler, yaşıyorlar mı sorularıyla baş başa kaldık. Başvurmadığımız yer kalmadı. Her gün aynı acıyı yaşıyoruz” sözleriyle yaşananlara isyan etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çok sayıda depremzede aile hala mezarlarda, hastanelerde ve sosyal medya paylaşımlarında kayıplarını arıyor. Sevdiklerinin cansız bedenlerine bile ulaşamayan kayıp yakınları, “En azından bir mezarları olsaydı. Her gün aynı acıyı yaşıyoruz” diyor
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerde resmi sayıya göre 50 bin kişi hayatını kaybetti. Yakınlarından haber alamayan ise onlarca aile var. Hepsi başvurularını yaptı, DNA örneklerini verdi ancak bir yanıt alamadılar. Sevdiklerinin cansız bedenlerine bile ulaşamayan kayıp yakınları, haftalardır mezarlıklar, savcılıklar ve hastaneler arasında mekik dokuyor. Belirsizliğin can yakıcı olduğunu söyleyen kayıp yakınlarından Kılıç ve Cananoğlu, “Öldüklerini bilsek, cenazelerimizi alabilsek, gideriz mezarlarına duamızı okuruz. Ama belirsizlik çok zor. İnsanlar ölülerini buldukları için şanslı olduklarını düşünüyorlar artık. En azından bir mezarları olsaydı. Her gün aynı acıyı yaşıyoruz” sözleriyle duygularını dile getirdi.
AYNI BİNADAN 25 KİŞİ KAYIP
Hatay’ın Antakya ilçesindeki İlke Apartmanı, kayıp ilanlarında adı en sık geçenlerden. 30 daireden oluşan binada toplamda 108 kişi yaşıyordu. Depremde yerle bir olan binadan yalnızca 10 kişi sağ çıkabildi, 25 kişi ise hala kayıp. Aradan 2 ay geçmesine rağmen bu apartmanda yaşayan sevdiklerine ulaşamayan kayıp yakınlarından biri de Hande Kılıç… Kılıç, depremin yaşandığı günden bu yana abisi (Mustafa Kılıç), yengesi (Hasret Kılıç) ve yeğeninden (Asel Kılıç) haber alamıyor. 5 Şubat günü Hatay’dan İstanbul’a döndüğünü belirten Kılıç, “Binada 30 daire var. 108 kişi yaşıyor ve sadece 10 kişi sağ çıkabildi. 25 kişi kayıp ve diğerleri öldü. Binada yangın başladığında çok sayıda kişi yanmış bir şekilde çıkarıldı. Bina enkazı 6 gün sonra kaldırıldı. Anladık ki kayıplar var, üstelik sadece bizim ailemizde de değil. Bütün kayıp aileleri bir Whatsapp grubu kurdular. Kayıp sayısı ilk başta 28 idi. Sonra 3 kişi bulundu. DNA eşleşmesi yapıldı, kimsesizler mezarlığına gömülmüş o 3 kişi. Geriye kalan 25 kişi hala kayıp. Örneğin 3 kişilik bir aile; anne bana bulunuyor DNA eşleşmesiyle fakat çocukları kayıp. Binada kayıplar olduğu için ekipler 2-3 kez gelip detaylı araştırma yaptı. Acaba bu kişilerin bedenleri parçalarına mı ayrıldı diye. Koku alan köpeklerle geldiler, profesyonel ekipler geldi. Ama bulunamadı. Kepçe operatörleri de enkazı kaldırırken dikkatli ve yavaş davrandılar. Bu yüzden binanın enkazı 1 hafta sürdü” dedi.
2 GÜN YARDIM GELMEDİ
İlk günler yardım gelmemesine tepki gösteren Kılıç, “Arama kurtarma çalışmaları hemen başlamadı. 2 gün boyunca hiçbir şekilde yardım gelmedi. O günden sonra gelen yardım da insanların tanıdıkları aracılığıyla gelenlerdi. Örneğin bir asker vardı, arkadaşı enkazda olduğu için gelmişti. Başka biri kepçesini alıp enkaz altındaki kuzenine ulaşmak için gelmişti. 2 ay önce DNA örnekleri verdik. Babam sürekli Adli Tıp’a gidip eşleşme olup olmadığını soruyor. Bir yandan hastaneleri de arıyoruz ama hiçbirinde kayıtlı çıkmıyorlar” ifadelerini kullandı.
BELİRSİZLİK ÇOK ZOR
Yakınlarının yaşayıp yaşamadığına dair belirsizliğin can yakıcı olduğunu vurgulayan Kılıç, şunları söyledi: “Ama kulaktan dolma bazı haberler alıyoruz. Bazıları diyor ki deprem ilk olduğu anda AFAD yetkilileri binada yangın çıktığını görünce durup bazı insanları alıp götürmüşler. Ve diğer binalardan sağ çıkan insanlar binanın yıkıldığını görünce enkazdan kurtarabildikleri kurtarıp hastanelere götürmüşler gibi haberler duyuyoruz. Mesela yan binada oturan biriyle konuşmuş annem ve demişler ki, depremden sonra arabada bekliyorduk ve insanlar o yıkılan binadan yaralıları çıkarıp arabalarına bindirip hastanelere götürüyorlardı. Doğruluğu nedir bilmiyoruz tabii ki. Ama bunlar bize hep umut veren şeyler. Nerdeyse 70 gün oldu ama hala umutla bekliyoruz. Belirsizlik çok zor. Öldüklerini bilsek, cenazelerimizi alabilsek, gideriz mezarlarına duamızı okuruz. Ama bu belirsizlik durumu çok zor. İnsanlar ölülerini buldukları için şanslı olduklarını düşünüyorlar artık.”
O KADAR ÇOK KAYIP VAR Kİ!
Aynı apartmandaki kayıp yakınlarını arayanlardan biri de Filiz Cananoğlu. Kardeşi (Semra Kamçılı), eniştesi (Mehmet Kamçılı) ve yeğeninden (Su Kamçılı) 2 aydır haber alamıyor. Neredeyse tüm akrabalarının evlerinin yıkıldığını ve kendisinin de şu anda Mersin’de bir KHK Yurdu’nda kaldığını dile getiren Cananoğlu, “Çoğu akrabamız ise dışarlarda, çadırlarda… Depremzedelere evini açanlar da oldu. Hepimiz bir yere dağıldık. Kız kardeşime, enişteme ve yeğenime aradan 2 aydan fazla zaman geçmesine rağmen hala ulaşamadık. DNA örneği verdik ancak hala bir haber gelmedi. Onların evi ilk etapta yıkıldı. Hatay’da o kadar çok kayıp var ki… Hala enkaz altında insanlar var çünkü enkaz kaldırma çalışmaları bitmedi. Enkazlar kaldırıldıkça cenazelerimiz çıkıyor” diye konuştu.
BÖYLESİ DAHA ZOR
Depremde yıkılan binada daha sonra çıkan yangın sonucu çoğu cesedin tanınmaz hale geldiğini kaydeden Cananoğlu, “İlk 3 gün arama kurtarma çalışması yapılmadı. Herkes kendi imkanlarıyla kazıyıp çıkardı yakınlarını. Bizim öyle bir şansımız da olmadı. Kız kardeşimin binasında çıkan yangın tam 3 gün sürdü. Çıkan cenazelerin çoğu teşhis edilemedi. Bizim gibi o binadaki yakınlarını arayan çok kişi var. Yarın tekrar Hatay’a gidip verdiğimiz DNA örneklerinin sonucunu soracağız. Cenazelerimiz yandı mı, enkaz kaldırılırken kepçeyle mi gitti hiç kestiremiyoruz. Öldüler mi ölmediler mi onu da bilmiyoruz. Böylesi daha zor. Rabbim kimsenin başına vermesin. Gecemiz gündüzümüz belli değil. En azından bir mezarları olsaydı. Ama öldüler mi, kaldılar mı, acaba bir hastaneye mi götürüldüler, yaşıyorlar mı sorularıyla baş başa kaldık. Başvurmadığımız yer kalmadı. Her gün aynı acıyı yaşıyoruz” sözleriyle yaşananlara isyan etti.
Son Girilen Haberler
Midyat Fen Lisesi ülkemizin eğitiminde destan yazmaya devam ediyor
Midyat Fen Lisesi 2015 yılında eğitim-öğretim faaliyetlerine başladı. 2019 yılında mezun vermeye başlayan okul, geçen sene yapılan 2023 YKS sınavında 40 tıp puanı alan öğrencileriyle büyük bir başarıya imza attı. Bu başarı, Midyat Fen Lisesi'nin eğitim alanındaki uzun süreli gayretlerinin bir yansıması oldu. Son 5 yılda 150'den fazla öğrencisini tıp fakültelerine yerleştirebilmenin gururunu yaşamakta. Fakat başarıları sadece tıp alanıyla sınırlı değil; yüzlerce öğrenci mühendislik, diş hekimliği, hukuk ve eczacılık fakültelerinde eğitim alma hakkı elde etti
İzmir haber: Sürücülere buradan geçmek istemiyor
İzmir merkezde birçok ilçenin bağlantı noktasında yer alan Yeşildere Köprülü Kavşağı adeta ‘Survivor'u andırıyor. Her gün binlerce taşıtın geçtiği ve onlarca kazanın meydana geldiği kavşakta yaşanan karmaşa sürücülere zor anlar yaşatıyor.
İzmir elektriksiz kalacak! 3 Mayıs İzmir elektrik kesintisi listesi
İzmir'de elektrik kesintisi listesi... İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? 3 Mayıs 2024 Cuma günü hangi ilçelerin hangi mahallelerinde elektrik kesintisi yaşanacak?