TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gün O Gündür

Yazının Giriş Tarihi: 28.10.2022 05:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.10.2022 05:07

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları beni ilkokul dönemimde köyümüz Atlantı’da bayram kutlamalarına götürür. Bayrama bir ay kala öğretmenimiz törende okunacak şiirleri belirler, sınıfa dağıtırdı. Sınıfta hepimiz şiirleri ezberler en güzel okumaya gayret ederdik. Bayramda tüm köy halkının toplandığı meydanda mikrofonun önünde şiir okuyan çocuk olarak takdirleri toplamak isterdik. Ayşegül öğretmenimize kendimizi beğendirmek için sürekli okuma provaları yapardık. Ben Cumhuriyet Bayramı’nda şiir okuma konusunda gedikli olmuştum. Bir bayram öğretmenim benim her ne kadar iyi okuduğumu bilse de artık bir de arkadaşım Pembe’nin şiir okumasını istiyordu. Şiiri okumakta ona yardımcı olmamı istemişti. Bense geçmiş bayramlarda rüştünü ispatlamış çocuk olarak bencillik etmek istiyor, şiir okumanın benim hakkım olduğunu düşünüyordum. Pembe’nin şiiri güzel okumaması için elimden geleni yapmak istiyor, yine ben okumak istiyordum. Ama öğretmenim durumu anlamıştı o bayram şiiri Pembe’ye okutmuştu.

Ayşegül öğretmenim Cumhuriyet’in yetiştirdiği idealist öğretmen kuşağından geliyordu. Köyde evlerde elektrik ve su henüz yoktu. Sınıflar kömür sobası ile ısınırdı. Bu şartlar altında tüm okulun temizliği ve ısınması gibi sorunlarından köylülerden de destek alarak öğretmenlerimiz sorumluydu. Cumhuriyet öğretmenleri yokluklara sığınarak tembellik etmeyi akıllarından bile geçirmezlerdi, çünkü Onlar yoktan var etmenin kültüründen geliyordu. Dolayısıyla yokluklar bizim Cumhuriyet bayramı sevincimizi, hazırlıklarımızı hiç etkilemezdi. Öyle hazırlıklar yapardık ki o gün tüm köy halkına bayram coşkusu yaşatırdık. Hazırlık aşamasında imece usulü köyün ileri gelen ailelerinden maddi destek toplanırdı. Trampetler alınmış, halk oyunları giysileri diktirilmişti. Zira öğretmenimiz bize trampet çalmayı, halk oyunları oynamayı öğretmişti. Bayram günü sıra halinde, rengârenk giysilerimizle, trampetin coşkulu sesine uygun tempoda adımlarımızla, heyecanla okumuzdan meydana yürürdük. Köy meydanına yüksekçe bir sahne kurulmuş olurdu. Şiirler okur, halk oyunları gösterileri yapardık. Etkinliğin akşamında da Cumhuriyet’in ruhuna uygun olarak seçilen bir piyes oyunumuz olurdu. Elektrik olmadığı için öğretmenlerim köyün bağlı bulunduğu nahiyeden traktörle çalışan bir jeneratör temin etmiş ve biz ilk kez elektrik aydınlatması altında oyunumuzu sergilemiştik. Tiyatro oyununda başrollerden birini oynamanın gururunu yaşamıştım. Köy halkı da büyülenmiş gibi duygulanarak bizi izlemişti. Tüm bu etkinliklerin hepsine aktif katılmaya çalışırdım. Halk oyunları, şiir, piyes derken tüm etkinliklere katılmak isteyen bir çocuk olarak hazırlıklar döneminde aşırı yorulduğumu bu gün bile hatırlıyorum. Ama Cumhuriyet Bayramı’nda aldığım mutluluk tüm yorgunluklarımı unutturuyor, gelecek bayrama daha iyi hazırlanma coşkusu veriyordu. Yokluklara karşı öğretmenlerimizin idealist gayretleri sayesinde çocuk yüreğimizle hazırladığımız etkinliklerle tüm köyü tek yürek yaparak Cumhuriyet Bayramımızı anlı şanlı kutluyorduk. Şehirde bizden daha çok olanaklar içinde olan okullardan da hiç de geri kalmıyorduk. Bunu İlkokuldan sonra ortaokulu okumak üzere şehre gittiğimde anlayacaktım. Hatta köyde öğretmenlerimiz bize öyle değer verirmiş ki, kendimizi daha özel, yetenekli ve başarılı hisseder, daha da çok çalışmaya gayret edermişiz. Şehirde bu öğretmen idealizminin daha mesafeli ve kurumsal olduğunu görünce ilk zamanlar yadırgadığımı hatırlıyorum. Ama çalışarak özel insan olmanın tohumu içimize ekilmişti bir kere, yine bazı derslerimde özel olmayı başaracaktım.

Kısacası Cumhuriyet ideallerinin temelinde çocuk yüreğine ekilen iyi bir eğitim yatıyor. Benim için Cumhuriyet Bayramı güne heyecan ve mutlulukla uyanmak demektir. Ülkem ve milletime nice mutlu, barış dolu, tek yürek içinde 29 Ekimler diliyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşları başta olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi şükran, saygı ve rahmetle anıyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.