TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tarihe Not Düşmek Adına…

22. Dönem Mardin Milletvekili Nihat Eri, 2003 yılında AK Parti Grup Toplantısı Kapalı Bölümde bölge sorunlarını önemli ölçüde dile getirirken, GAP ile ilgili olan kısmını tarihe not düşülmesi açısından, GAP ÖZEL aracılığıyla tekrar kamuoyu ile paylaşmak ihtiyacında bulunduk

Haber Giriş Tarihi: 08.02.2022 14:30
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Tarihe Not Düşmek Adına…

NİHAT ERİ

22. Dönem Mardin Milletvekili

22. Dönem Mardin Milletvekili Nihat Eri, 2003 yılında AK Parti Grup Toplantısı Kapalı Bölümde bölge sorunlarını önemli ölçüde dile getirirken, GAP ile ilgili olan kısmını tarihe not düşülmesi açısından, GAP ÖZEL aracılığıyla tekrar kamuoyu ile paylaşmak ihtiyacında bulunduk.

Sayın Genel Başkanım değerli milletvekillerim, hükümet çalışmaları açısından GAP bölgesine dikkatinizi çekmek için söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygı­­­yla selamlarım.

Günlerdir Türkiye ve Dünya gündemini işgal eden ve yanı başımızda yaşanan savaş, insanlara birçok ibretler ve dersler vererek sonuçlanmak üzeredir. Bu savaş dolayısı ile birçok şey söylenebilir, ama kim ne derse desin, Türkiye’nin, savaşın dışında kalmış olması, Türkiye’nin lehine olmuştur. Bunu tarih gösterecektir.

Bu krizde, Hükümet ve Genel Kurmay sağduyulu davranmış, provokasyonlara itibar etmemiş ve özellikle Kuzey Irak konusunda düşürülmek istenen tuzağa düşmemişlerdir. Bölünme fobisi ile hareket eden mihrakların tüm kışkırtmalarına rağmen, ateşi maşa ile tutmayı tercih ederek ve diplomatik kanalları sonuna kadar kullanarak, Türkiye ile AB, ABD, Bölge ülkeleri ve Kuzey Iraktaki Kürt Gruplarının arasını açacak, sonu belirsiz ve bizi dünyada yalnızlaştıracak bir süreçten ülkemizi uzak tutmuşlardır.

Başta Başkanımız olmak üzere, Dışişleri Bakanımız ve Genel Kurmay Başkanımıza, minnet ve şükranlarımı ifade etmek istiyorum.

Türkiye, bölünme fobisini: tüm yurttaşlarına, geniş demokratik haklar tanıyarak, bölgeler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırarak, kendi insanının refah düzeyini yükselterek giderebilir. Çözüm; Sınırlarımızın dışında değil, Türkiye’dedir ve bu gün çözüm her zamankinden daha kolaydır. Zira AK Parti iktidarının çözümü sağlayacak hem gücü vardır, hem de kararlılığı vardır.

Asıl değinmek istediğim konu GAP bölgesi ve GAP Projesidir.

Maalesef dünyada bu güne kadar uygulanan en kapsamlı, entegre bölgesel kalkınma projelerinden biri olan GAP, 2003 bütçesi hazırlanırken hak ettiği önem verilmemiş ve yeterli kaynak ayrılmamıştır.

Bütçe görüşmeleri yapılırken, Başkanlık bütçesi üzerinde şahsım adına görüşlerimi bildirmek üzere söz almıştım, amacım özellikle GAP konusuna dikkat çekmekti.

Bütçe Plan Komisyonunda, Başbakanlık bütçesi görüşülürken yapılan konuşmalar ile ilgili tutanakları incelediğimde, gördüm ki Başbakanlığa bağlı tüm birimler üzerinde iktidar ve muhalefet milletvekilleri, uzun uzun konuşmuş, DİE’den Diyanet İşleri Bakanlığına, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünden Danıştay’a kadar her konu komisyon üyelerince didik didik edilmiş, ama nedense GAP İdare Başkanlığı gündeme bile getirilmemiştir. Hatta merak edip birçok kişiye sordum, GAP İdare Başkanlığı nereye bağlı diye, adeta adı var, kendi yok bir konuma düşmüştür,

Halbuki GAP, Türkiye için sınırsız bir imkan taşımaktadır. Proje çerçevesinde 29 adet baraj inşa ederek, bu barajlarda enerji üretiminin yanı sıra bölgedeki yaklaşık olarak 50 milyon dönümlük tarımsal alanın, 17 milyon dönümlük kısmının sulamaya açılması planlanmaktadır.

GAP bölgesi, her türlü yaş meyve, sebze ve gıda bitkisinin yetiştirilmesine uygun ekolojik koşullara sahip, Orta Doğu’nun merkezindeki en büyük tarımsal üretim merkezidir. Bitkisel üretimin yanı sıra, hayvancılık açısından önemli olan yem bitkilerinin yetiştirilmesi açısından, oldukça önemli bir hayvancılık potansiyeline sahiptir.

GAP bölgesi bünyesinde bulunan baraj gölleri nedeni ile de, yine çok önemli bir su ürünleri potansiyeli taşımaktadır. GAP kısaca sınırsız tarımsal üretim çeşitliliğine sahiptir.

Ülkemizde tarımsal işletme büyüklükleri, ekonomik büyüklüklerin altında olduğu için, sağlıklı tarımsal işletmeler kurulamamakta ve ürün maliyetleri önemli ölçüde artmaktadır.

Buna karşılık GAP’ta, tarımsal arazi mülkiyeti, büyük alanları kapsadığı için, özellikle sanayi bitkilerinde (soya, pamuk, buğday) ekonomik tarımsal üretim gerçekleştirme olanakları artmakta, maliyetlerde önemli tasarruflar sağlanarak, hammadde maliyetlerinde, uluslararası düzeyi yakalama imkanına kavuşmaktayız. Bu durum, gıda sanayine önemli avantajlar sağlayacak bir özelliktir.

Pazar açısından incelendiğinde, göze ilk çarpan gerçek, Şanlıurfa merkez olarak, çizilen bin kilometrekare yarıçaplı daire içinde yüzde 70’i 30 yaşın altında, 500 milyon kişiye yakın, tüketim mallarına tamamı ile aç nüfusun yaşamakta olduğudur.

GAP bölgesinin kendisi, yüzde 45’i 15 yaşın altında 7 milyon kişilik bir pazardır.

GAP, 250 milyon kişili AB ve yanı başındaki 300 milyon kişilik Orta Doğu pazarının tam ortasında, en ideal tarımsal üretim koşullarına sahip, işlenmemiş bir elmas gibi durmaktadır.

MAKAS GAP BÖLGESİ ALEYHİNE AÇILDI

Bu madalyonun bir yüzüdür. Madalyonun öbür yüzüne bakalım,

Sağlık ve eğitim göstergelerimizin, projenin uygulanmasıyla düzelmediği, makasın GAP bölgesi aleyhine açıldığı görülmektedir. Örneğin;

Şanlıurfa’da: Sağlık evlerinin yüzde 87’si kapalıdır. 123 Sağlık evinden sadece 16’sında ebe mevcuttur.

Mardin’de mevcut sağlık evi sayısı 109. Faal olan Sağlık evi sayısı 17’dir. Yani yüzde 84’ü kapalıdır.

Şırnak ili ve ilçelerinde sağlık evlerinin yüzde 86’sı kapalıdır.

1 Hekime düşen nüfus, GAP bölgesinde 2 bin 110, Türkiye ortalaması 920’dir. Uzman hekime düşen nüfus GAP bölgesinde 5 bin 817, Türkiye’de 2 bindir.

Doğu illerinde bebek ölüm yaşı ve 5 yaş altı, çocuk ölüm oranlarının batı illerinin 2 katı olduğu görülmektedir. Bu oranlar Türkiye genelinde ve Batı illerinde azaldığı halde, doğu illerinde artması dikkati çekmektedir.

Su ve besinlerle bulaşan bazı hastalıkların (Tifo, dizanteri, brucella, hepatit vs.) dağılımına bakıldığında, Türkiye’deki vakaların büyük çoğunluğunun bölge illerinden bildirilen vakalar olduğu görülmektedir.

Sıtma olgularının yüzde 75’ı GAP illerinde görülmektedir.

Bölgede pek çok kentsel yerleşim biriminde içme ve kullanma suyu yetersiz, arıtmasız ve klorsuzdur.

GAP illerinde köy nüfusunun, yüzde 25’I susuz veya yetersiz içme suyuna sahiptir. GAP’ın kendi içinde de iller arasında farklılıklar mevcuttur. Örneğin, şebekesi olan köy oranı, Gaziantep’te yüzde 89 iken, Siirt’te yüzde 3.4’tür.

Şebeke ve atık su arıtma tesisleri yetersiz seviyededir. Kanalizasyon şebekesi, 196 belediyenin sadece 6 tanesinde mevcuttur.

Halen ülke genelindeki 76 üniversiteden 30’u Marmara, 16’sı İç Anadolu, 10’u Ege, 7’si Akdeniz, 5’I Doğu Anadolu, ancak 3’ü Güney Doğu Anadolu bölgesinde bulunmaktadır.

GAP İdaresi, birçok önemli projeyi başlatmıştır. Ancak bu projelerin sürdürülmesi ve ölçeklerinin büyütülebilmesi için ödeneklerinin artırılması gerekir.

Bölge kalkınmasının dinamosu olabilecek GAP İdaresi, mevcut yetkileri ve finansal imkanları göz önüne alındığında yüklendiği sorumlulukları yerine getiremeyeceği görülmektedir. 80 yıllık Cumhuriyetimizin en büyük projesi ile ilgili heyecanımızı kaybetmemeliyiz.

AK Parti iktidarı GAP’ın gerçekleştirilmesine yönelik kararlılığını açıkça göstermelidir.

GAP BÖLGESİ YER ALTI KAYNAKLARI AÇISINDAN DA ZENGİNDİR

Değerli Arkadaşlar,

GAP bölgesi sadece yerüstü zenginliği ile değil, yer altı kaynakları açısından da zengindir.

Alaaddin Middle East firmasının arama grup başkanı, Jeoloji Mühendisi Cüneyt Özdil bir toplantıda; elinde bir harita, bu harita Orta Doğu’ya ait, bu haritayı yorumluyor. Petrol haritası üzerinde 4 ana rezerv bölgesi var diyor.

1. Bölge Suudi Arabistan da, bu dev rezervdeki petrolün kalitesi rafinaja bile gerek kalmayacak kadar yüksek, gravitesi 55

2. Bölge Irak’ta Batı çölünde,

3. Bölge ise Suriye’de,

4. Son Bölge ise Türkiye’de Mardin’de

Mardin’deki bu bölge, Suudi Arabistan ve diğerleri kadar büyük öneme sahip, Zira petrol zengini olan Suriye’nin, günlük üretimi 650 bin varil olan petrol, bizim topraklarımızın hemen yakınında çıkıyor.

Haritayı anlatan ve Mardin’de buldukları sahanın detaylarını veren Alaaddin Middle East firmasının arama grup başkanı Cüneyt Özdil, Mardin’deki rezervinin günlük 1 milyon varil üretime sahip bulunduğunu ve bunun daha da artabileceğini söylüyor.

Eldeki veriler bununla sınırlı değil, Ulusal Maden Varlığımızı Koruma ve İzleme Komitesi başkanı, Eti Holding başmüfettişi Mustafa Çınkı, Ankara’da düzenlediği konferansta, bir ara kullanıldığı bilgisayarı kaldırdı ve izleyicilere bir harita gösterdi.

Harita Amerikan Jeoloji kurumuna ait. Arap Yarımadasının zengin petrol ve doğalgaz alanlarını gösteriyor. Haritada en önemli noktalar arasında Türkiye’nin Gneydoğu Anadolu Bölgesi var.

Bu haritada da Cüneyt Özdil’in anlattığı haritadaki aynı nokta dikkati çekiyor. Mardin.

Bu konuda ne yapılabilir.

TPAO tekrar ve eskisinden daha güçlü bir biçimde arama faaliyetlerine yönlendirilmelidir.

Yabancı petrol şirketleri, transfer kolaylığı ve kur garantisi gibi birtakım kolaylıklar sağlanarak cezp edilmeli, zira petrol aramaları büyük maliyetler gerektiren faaliyetlerdir.

Hepinize saygılar sunarım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.