Buğday Ekim Sahaları Azaldı

BURCU YANAR

Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda, “Türkiye, tarihinde ilk defa ürettiğinden daha fazla buğday ithal ediyor bu yıl… İlk defa” paylaşımını yapmıştı. Buğday üreten ülkelere bakıldığında ise ilk sırada 131 milyon 447 bin 224 ton üretimle dünyanın en büyük buğday üreticisi Çin Halk Cumhuriyeti yer alıyor. İkinci sırada yılda 99 milyon 700 bin ton yıllık üretimle Hindistan ve üçüncü sırada yılda 72 milyon 136 bin 149 ton üretim ile Rusya Federasyonu yer alıyor. Türkiye ise 20 milyon ton buğday üretimiyle 11. sırada yer alıyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu yıl yağışlar yüzde 40 azalmış durumda. Türkiye'nin önemli tahıl üretim alanlarından ve Güneydoğu Anadolu Projesi'nin bulunduğu bölgede ise Önceki yıllara göre bölge genelinde Mart ayında görülen yağıştaki azalma da yüzde 56 oranında. Uzmanlar ise kuru tarım yapılan arazide tahıl ve bakliyat üretiminde yüzde 80 oranında zarar meydana geldiğini söylüyor.

TÜRKİYE İTHALATI TERCİH ETTİ

Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Ege Un Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, üretimden ithalata doğru evrilen buğdayın yolculuğu hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Bunun temelinde Türkiye’de buğday ekim sahalarının azalması yattığını aktaran Tezcan, “Ekim sahalarının azalmasının iki sebebi var bir tanesi çiftçi ekonomik olarak buğdayı karlı görmediği için vazgeçiyor. Diğeri de küresel ısınmanın yarattığı kuraklık ile verimin düşmesi. Bu iki etken çiftçilerin buğdaydan uzaklaşmasına sebebiyet verdi. Bunun için de buğday üretimi her geçen yıl giden yılı aratıyor. İlk defa Türkiye kendi kendine buğday üretmekten ithal etmeyi tercih eder duruma geldi” diye konuştu.

Dünyada en çok buğday üreten 5 ülke olduğuna dikkat çeken Haluk Tezcan, “197 ülkenin 193 tanesi buğdayı ithal ediyor. Arz talebe göre de buğday fiyatları değişkenlik gösteriyor. Türkiye’de birde ek olarak kurların değişimi ürüne yansıyor. İster istemez artan işçilik, lojistik ve enerji maliyetleri de yansıyınca bu da un fiyatlarına yansıyor ve bu da temel gıda maddesi olan ekmeğe yansıyor” dedi.

EKMEĞE ZAM ÜRETİME YÖNELTİR

Üreticileri yeniden buğday üretimine yönlendirebilmek için Bakanlığın radikal kararlar alması gerektiğine de değinen Tezcan, “Buğdaya doğrudan gelir desteği ile değil ürün desteği esas alınmalı. Tüketici ekmeğe gelecek olan zammı kabul etmeli. Çünkü çok ucuz olunca israf da artıyor. Ekmeğe yüzde 100 ya da yüzde 200 oranında bir fiyat artışı yapılmalı. Çiftçi de bu fiyatla birlikte buğday üretimine zaten yönelecektir. Bu Türkiye’nin meselesi olup tüketici sadece kendini değil çiftçiyi de düşünmelidir” açıklamasında bulundu.

EYLEME GEÇMEK GEREK

Haluk Tezcan, temel gıda maddelerindeki israf oranının da giderek arttığına vurgu yaparak, “Hem üretirken verimliliği arttırmamız lazım hem araştırma endüstrileri tohum bazında çiftçinin istemiş olduğu verimli tohumları ürettirmesi lazım. Çiftçiyi böyle motive etmesi lazım. Bu şekilde ithal ikamesi yerine kendi buğdayımızla dünyada farklı yollarına giderek katma değerli ürünler elde etme yoluna gidebiliriz. Tüm bunları söyleme değil de eyleme dökmek gerekiyor” ifadelerine yer verdi.