TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

42 Bin Sigortalı Çiftçi İş Bıraktı

Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi, SGK’nın Eylül 2021 ayı verilerin göre sigortalı 42 bin çiftçinin çiftçiliği bırakmasının şaşırtıcı olmadığını belirterek, “35 milyon dekar alanda çiftçinin üretim yapmaması bunu gösteriyor”dedi

Haber Giriş Tarihi: 08.02.2022 14:41
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
42 Bin Sigortalı Çiftçi İş Bıraktı

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Eylül 2021 ayı verilerine göre, sigortalı çalışan sayısı yıllık olarak yüzde 6,9 oranında artarak 22,4 milyon olarak gerçekleşti. Toplam sigortalı çalışanların yüzde 72,6’sını oluşturan sigortalı ücretli çalışan grubu yıllık olarak yüzde 8,5 (275 bin) arttı ve genel eğilimi belirleyici oldu. Esnaf-çiftçi grubundaki değişim yüzde 5 artış yönünde olmakla beraber esnaf sayısı yüzde 8,1 artış, çiftçi sayısında ise yüzde 7,4 (42 bin) düşüş görüldü. 2013 yılında 1 milyonun üzerinde olan sigortalı çiftçi sayısı, uzun dönemdir gerileme eğilimindeydi ve Eylül 2021 itibarıyla bu sayı 531 bin seviyesine düştü.

RAKAMLAR BİZİ HAKLI ÇIKARDI

Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi, 42 bin sigortalı çiftçinin, çiftçiliği bırakmasının şaşırtıcı olmadığını belirterek, “Daha önceki dönemlerde de bu konuya ilişkin değerlendirmeler yapıldı. Yaptığımız bütün değerlendirmelerde hep şuna vurgu yapmıştık; çiftçi girdi maliyetlerinin yüksekliği ve düşük ürün kıskacı altında üretmekte zorlanıyor. Üretimden kopuş ve el değiştirme söz konusu ve bu gittikçe derinleşecek demiştik. Ne yazık ki ortaya çıkan rakamlar bizi haklı çıkardı. Görünen köy kılavuz istemiyordu gidişat onu gösteriyordu. Konuştuklarımız resmi rakamlara yansıdı ancak resmi rakamlara olan güvenirlilik eksikliğini de vurgulamak gerekiyor. Resmi rakamlara yansımamış olanlar da çok fazla. Özellikle pandemi sürecinden sonra devam eden 2020 ve 2021 yılları arasında derinleşen ekonomik kriz ile birlikte her ne kadar kriz yok densede bir ekonomik kriz yaşanıyor” dedi.  

2021’İN ETKİSİ DAHA GÖRÜLMEDİ

Ekonomide bir kaç yılda bir yeni ekonomi modeli ile yola çıkıldığını ancak değişen hiçbir şeyin olmadığına dikkat çeken Çiftçi, “Yıllardır ithalata dayalı bir tarım politikası devam etti. Üreticiden sakındığımız ülke kaynaklarını ve destekleri yabancı ülke üreticisine ithalat yolu ile aktardık. 2021 yılı içinde döviz kurlarındaki artış ve akaryakıt fiyatlarındaki şiddetli yükseliş, zirai mücalale ilaçları ve tohumlardaki yükselişlerin hepsi dayanılmaz boyutlara ulaştı. Daha bunların etkilerini ancak göreceğiz. Açıklanan rakamlarda 2021 yılının etkilerinin olduğunu düşünmüyorum. Bunu düşündüğümüzde durumun çok daha vahim olduğunu söylemek gerekiyor. Doğru politikalar uygulanması ve önlem alınması için hoşumuza gitmese de bunları söylemek durumundayız. Gözümüzü kapatarak sorunlara biz kendi kendimize yeten bir ülkeyiz demekle yeterli olunmuyor. Hiçbir üretici zarar etmiyor demek hangi mantıkla söyleniyor. Bir yıl içinde akaryakıt fiyatları ve gübre fiyatlarındaki artışlar 8-10 kat arttı. Buradan bir çiftçinin üretmesini beklemek ve tüketicinin de uygun fiyattan gıdaya ulaşmasını beklemek tam hayaldir. Burada da sorunu sadece sorunu pazarda görmek ki oradaki sıkıntıları da gözardı etmeden söylüyorum orada da sıkıntı vardır. Her seferinde bir suçlu yaratmaktan vazgeçilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

BORÇLAR ARTIK TAKİP EDİLEMİYOR

Çiftçinin derdinin derinleşerek büyüdüğünü ve 2022’den sonra maalesef daha da derinleşeceğine vurgu yapan Çiftçi, “Çiftçinin borcu Tarım Kredi Kooperatiflerine ve bankalara toplam borçları 170 milyar TL’yi geçti. Artık borçlar takipte edilemiyor. O nedenle bu durum resmi rakamlara da yansımış durumda. 35 milyon dekar alanda çiftçinin üretim yapmaması bunu gösteriyor. Ama herşey bir tarafa önümüzde 2022 ve 2023 ile ilgili ciddi sıkıntılar bizi bekliyor. Bu durum hem üretici hem de tüketici açısından böyle. Çünkü üretimdeki yansımalar tüketiciyi de vuracak. Çiftçi gerçekten evinde tenceresini kaynatamayacak noktaya gelecek. Bu koşullarda üretim yapması imkansız. Üretim yapıldığı takdirde de ürünlerin fiyatı yüksek olacak ve gıda enflasyonu da ne yazık ki yükselmeye devam edecek” şeklinde konuştu.

KARARLI DURUŞ DOĞRU POLİTİKA

Dünyadaki enerji krizi, gıda krizi, bölgesel uluslararası ilişkilerdeki siyasi krizler ve iklim değişikliğiyle de mücadele etmek için kararlı bir duruş ve doğru politikaların doğru bir şekilde uygulanması gerektiğini de sözlerine ekleyen Çiftçi, “İthalatı değil üretimi önceleyen, çiftçiyi koruyan ve destekleyen tarım alanlarımızı ve meralarımızı koruyan, çiftçiyi yeterli ve zamanında destekleyen politikaların iklim kriziyle uyumlu, doğayla dost tarım ve gıda sisteminin artık kurulması gerekli ve bu politikaların ivedilikle uygulanması gerekiyor” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.