TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Futbolu Kim Yönetiyor?

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2021 06:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2021 06:33

Bizler millet olarak futbolu çok seviyoruz.

Çok sevdiğimiz için bu kadar beceriksisiz galiba!

İkili ilişkilerde de fazla sevgi sorunları da beraberinde getirir. İyi şeyler yapmaya çalıştıkça daha da bir girdabın içine girersin ya futbolda da durum biraz öyle…

Sorunumuz galiba çok sevmenin aynı zamanda çok bilmek olduğunu sanmak.

Futbolun en tepesindeki kişiden sokaktaki vatandaşa kadar herkes futbol bilgini (Aslında futbol sevdalısı).

Sonuç itibariyle ‘çok seviyoruz abi’ ötesine gitmeyen günübirlik taraftargirliklerden futbolumuz bir adım ileriye gitmeyi bırak her geçen gün geriye gidiyor.

Yarını düşünmeyen günü kurtarmaya çalışan akıl var ortada.

Bu akıl da her nedense zenginler tayfası.

Yanlış anlaşılmasın zenginleri yaftalamak değil amacım.

Ülkeyi yönetirken en alttan gelen birisi ülkenin başına çıkıyor da (demokrasilerde olması gereken şey) neden futbolda bu sadece zenginler arasında dönüyor.

Sonuç olarak şirketlerini her yıl kara sokan bu kişiler, kulüplerin başına geçince; geride sadece bir başarısızlık ve yiten giden yıllar bırakıyor.

Son zamanda buna en iyi örnek Yıldırım Demirören ve Ali Koç olmalı.

Diyeceksiniz dünyada da zenginler futbolun içinde.

İşte orada da anlayış farkı ortaya çıkıyor.

Bizdeki yönetici kurumsallık adına kendi şirketinde her işi yetkin kişiye bırakırken futbola gelince kendini her şeyi bilen bir kişi olarak görüyor.

Her şeyi bildiğini sanan sevdalılığın yanına bir de kulübün parasını harcama rahatlığı eklenince, hoyratlık alıp başını gidiyor.

Velhasıl kelam yeteneksiz yöneticiliğin yanına ülkenin bir de döviz kuru eklenince tadından yenmez bir manzara ortaya çıkıyor.

Bir örnek vereyim. Jeremain Lens Beşiktaş’a 2017’de geldi. 5 yıllık anlaşıldı. O dönem 2,2 milyon avro aldı. Avro kuru o dönem 4 liraydı yani ücreti 8,8 milyon TL’ydi. Bugün ise avro kuru 15 lira. Şu şartlarda aldığı para 30 milyon liranın üstünde. Oynatmadığı futbolcudan Beşiktaş her yıl daha fazla zarar etti.

Futbol yorumcuları pek söylemez bunları. Siyaset ve futbolun iç içe geçtiğini anlarlar da, konuşamazlar.

Zengin başkan ve yöneticilere, başarısız ülke yönetimi eklenince netice itibariyle Türk futbolu bir çöküşün içine girdi. Ama bu günlerimiz iyi günler!

Uzun yıllar bir takımımızı Şampiyonlar Ligi’nde göremeyebiliriz. UEFA Ligi’ne katılmak bile bizim için başarı olabilir.

Aslında kimsenin umurunda da değil.

Derbileri kazan, hakemlere yüklen, teknik direktör değiştir, düzeni sürdür…

Bu kısır döngüde devam eder gideriz.

Bunlar yaşı 30 üstü için geçerli olabilir ama yeni nesil futboldan uzak yetişiyor. Yarın statlara gidecek taraftar da bulunamayacak.

Türk Milli Takımımız bu şartlarda başarılı olamaz, zira son turnuvada ne hallere düştük gördük.

Her şeye rağmen enseyi karartmamak gerekiyor.

Becereksiz zengin yönetici tayfasından kurtulur, ülkeyi düzlüye çıkartır, geleceğe dönük altyapıya önem vererek bir yapılanmaya gidilirse buradan çıkış olabilir.

Yoksa hala ligimizde olan yıldızları bir daha göremeyiz, onları ve gidemediğimiz turnuvaları ancak televizyondan izleriz…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.