Faist: İklim olayları yavaş ortaya çıkar ve daha hızlı göçü ortaya çıkarır. Gelecekteki göçe baktığımızda belki de geri dönülemeyecek bir noktaya geleceğiz
Haber Giriş Tarihi: 17.03.2023 10:17
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kongrenin üçüncü gününde konuşan Bielefeld Üniversitesi öğretim görevlisi sosyolog Prof. Dr. Thomas Faist, “İklim Tahribatı ve Göç Ulusötesi Sosyo-Ekolojik Sorun” konulu konuşma yaptı. Faist, “Uluslararası göçü bir ulus devletten diğerine gerçekleşen daimi bir hareketin ötesinde çok sayıda bağ ile çok sayıda ulus devlet içindeki iki ya da daha çok konumu ve hareket edenlerle kalanlar arasındaki çeşitli bağları özetleyen, çok boyutlu ekonomik, siyasi, kültürel ve demografik bir süreç olarak tanımlayabiliriz” dedi.
İKLİM OLAYLARI GÖÇÜ DOĞURUR
Faist, “Doğal felaketlerden en etkilenenler güney yarımkürede olan insanlar. Çoğunlukla iklim göçüne baktığımızda bunlar iklim tahribatı sonucu olarak ortaya çıkıyor. İklim olayları yavaş ortaya çıkar ve daha hızlı şekilde göçü ortaya çıkarır. Geleceği bilmek zor ama Himalayalar’ın erimesi gibi hızlı ortaya çıkacak sonuçlar var. Bu sadece göçe değil, sivil çatışmalara da dolaylı etki yaratır. Yer değiştirmenin, göçün çok sebepleri var elbette ama iklim göçmenlerini belirlemek zor değil. Gelecekteki göçe baktığımızda belki de geri dönülemeyecek bir noktaya geleceğiz” şeklinde konuştu.
GÖÇ SORUNLARININ GİDERİLMESİ İÇİN DİRENÇ GÖSTERMEK GEREK
İklim mültecilerini ev sahibi ülkelerin bazen kabul etmediğini de belirten Faist, “İklim göçmenleri politik giriş çıkış alanında da çatışma yaratıyor. İklim değişikliği güvenlik tehdidi olarak da ortaya çıktı. Göçü alan ülkelerde bir ikilem ve döngü ortaya çıkıyor. Göçmenler sanki kurbanlar gibi görünüyor. Dolayısıyla insanlar proaktif olmalı. Sonuçların giderilmesi için çaba sarf etmeli. Yani direnç göstermeli. Dirençlilik denilen şey dış güçleri bastırma olarak düşünülebilir. İklim değişikliğine baktığımızda insanların ailelerinden ayrıldığını görüyoruz. Bu nedenle dirence baktığımızda bir kavram olarak dikkate alınması gerek. Sosyal eşitsizlikler var. Eğitime sağlığa erişim gibi konularda çözümlerin uzun vadeli ve kalıcı olması gerek. Sosyal bilimlerin iklim değişikliğinde verimli bir biçimde kullanılması gerek” diye konuştu. HABER MERKEZİ
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Faist: İklim olayları yavaş ortaya çıkar ve daha hızlı göçü ortaya çıkarır. Gelecekteki göçe baktığımızda belki de geri dönülemeyecek bir noktaya geleceğiz
Kongrenin üçüncü gününde konuşan Bielefeld Üniversitesi öğretim görevlisi sosyolog Prof. Dr. Thomas Faist, “İklim Tahribatı ve Göç Ulusötesi Sosyo-Ekolojik Sorun” konulu konuşma yaptı. Faist, “Uluslararası göçü bir ulus devletten diğerine gerçekleşen daimi bir hareketin ötesinde çok sayıda bağ ile çok sayıda ulus devlet içindeki iki ya da daha çok konumu ve hareket edenlerle kalanlar arasındaki çeşitli bağları özetleyen, çok boyutlu ekonomik, siyasi, kültürel ve demografik bir süreç olarak tanımlayabiliriz” dedi.
İKLİM OLAYLARI GÖÇÜ DOĞURUR
Faist, “Doğal felaketlerden en etkilenenler güney yarımkürede olan insanlar. Çoğunlukla iklim göçüne baktığımızda bunlar iklim tahribatı sonucu olarak ortaya çıkıyor. İklim olayları yavaş ortaya çıkar ve daha hızlı şekilde göçü ortaya çıkarır. Geleceği bilmek zor ama Himalayalar’ın erimesi gibi hızlı ortaya çıkacak sonuçlar var. Bu sadece göçe değil, sivil çatışmalara da dolaylı etki yaratır. Yer değiştirmenin, göçün çok sebepleri var elbette ama iklim göçmenlerini belirlemek zor değil. Gelecekteki göçe baktığımızda belki de geri dönülemeyecek bir noktaya geleceğiz” şeklinde konuştu.
GÖÇ SORUNLARININ GİDERİLMESİ İÇİN DİRENÇ GÖSTERMEK GEREK
İklim mültecilerini ev sahibi ülkelerin bazen kabul etmediğini de belirten Faist, “İklim göçmenleri politik giriş çıkış alanında da çatışma yaratıyor. İklim değişikliği güvenlik tehdidi olarak da ortaya çıktı. Göçü alan ülkelerde bir ikilem ve döngü ortaya çıkıyor. Göçmenler sanki kurbanlar gibi görünüyor. Dolayısıyla insanlar proaktif olmalı. Sonuçların giderilmesi için çaba sarf etmeli. Yani direnç göstermeli. Dirençlilik denilen şey dış güçleri bastırma olarak düşünülebilir. İklim değişikliğine baktığımızda insanların ailelerinden ayrıldığını görüyoruz. Bu nedenle dirence baktığımızda bir kavram olarak dikkate alınması gerek. Sosyal eşitsizlikler var. Eğitime sağlığa erişim gibi konularda çözümlerin uzun vadeli ve kalıcı olması gerek. Sosyal bilimlerin iklim değişikliğinde verimli bir biçimde kullanılması gerek” diye konuştu. HABER MERKEZİ
Son Girilen Haberler
Siber suçlarla mücadele sürüyor: 63 şüpheli yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, siber suçlarla mücadele kapsamında gerçekleştirilen Sibergöz-33 ve Sibergöz-34 Operasyonları'nda 63 şüphelinin yakalandığını bildirdi.
İzmir’in deprem tehlikesi İstanbul’dan da yüksek
İzmir’de çoğu ilçenin fay hattı üzerinde yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, Ege Denizi’nde ve çevre illerde bulunan faylar nedeni ile İzmir’in deprem tehlikesinin İstanbul’dan fazla olduğuna dikkat çekti
25 Nisan Mersin elektrik kesintisi! Mersin'de elektrikler ne zaman gelecek?
Mersin'de elektrik kesintisi listesi... Mersin'de elektrik ne zaman gelecek? 25 Nisan 2024 Perşembe hangi ilçelerin hangi mahallelerinde elektrik kesintisi yaşanacak?