TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Engelli Kadınlar Engel Tanımaz

Yazının Giriş Tarihi: 08.03.2021 07:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.03.2021 07:29

Toplum içerisinde kadın olmanın çeşitli zorlukları varken engelli bir kadın olmanın binlerce zorluğu vardır. Engelli kadınlar eğitim alma, işe girme, evlenme, çocuk sahibi olma, çocuk bakımını gerçekleştirme, siyasete girme gibi rollerini yerine getirirken engelinden dolayı zayıf, aciz ve güçsüz görülmekte toplum tarafından çeşitli olumsuz tutumlara maruz kalmaktadır. Engelli kadınların toplumsal rollerden kaynaklı sorunlarının yanı sıra pek çok sosyal sorunu da bulunmaktadır.

Engelli kadınlar, tüm kadınların yaşadığı ayrımcılık deneyimlerinin üstüne doğumdan itibaren engelli doğan bebek, engelli kız çocuğu, engelli genç kız, yetişkin kadın ve yaşlı bir kadın olarak ölümüne kadar geçen hayatının her safhasında küçük görülmekte, dışlanmakta ve ötekileştirilmektedir. Bu durum ağırlıklı olarak toplumun engellileri ve dolayısı ile engelli kadınları, onların özelliklerini, sorunlarını ve gereksinimlerini yeterince iyi tanımamasından kaynaklanmaktadır. Genelde engelli kadınların güçleri küçümsenmekte, pek çok konuda başarılı olamayacakları sanılmaktadır. Yaygın geleneksel kültürde kadının yeri evi anlayışı egemendir. Bu anlayış içerisinde kadından daha çok ev içi rolleri yerine getirmesi beklenmektedir. Kadını toplumdan soyutlayan bu anlayış, engelli kadınların daha çok eve hapsedilmesine yol açmaktadır. Özellikle hiç sokağa çıkmayan/çıkamayan, birine bağımlı olarak sokağa çıkabilecekken dahi evlerinden hiç çıkarılmayan, sokağı göremeyen eve bağımlı zihinsel engelli kadınlarımız var hala. Ancak onlara bu görevlerini yerine getirmek adına, özel durumlarını dikkate alan destekler, neredeyse hiç sunulmamaktadır. Bu anlayış engelli kadınları daha çok toplumdan soyutlamakta ve onlara kendilerini tanıma ve gerçekleştirme fırsatı vermemektedir. Toplumsal olumsuz tutumlar, işsizlik, geçim sıkıntısı, ebeveynleri ile ilgili aile içi ilişkilerden kaynaklanan ruhsal problemler, şiddet, rehabilitasyon, eğitim sorunlarının yanında ortopedik engelli, görme engelli, zihinsel engelli, işitme ve konuşma engelli, ruhsal ve duygusal hastalığın yanında süreğen rahatsızlığı olan ayrıca dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bulunan kadınların en temel sorunları ekonomik, toplumsal ve ailevi sorunlardır. Toplumun ön yargılarının ortadan kaldırılması konusunda sürekli bir eğitime gereksinim vardır. Bunun sağlanabilmesi için de genelde engelli bireylerin özel de de engelli kadınların toplum içine çıkması ve kendini göstermesi, görünür kılınması gerekir. Sosyal desteğe büyük gereksinim duyan engelli kadınların toplum tarafından kabullenilmesi aşamasında desteğe gereksinimi vardır. Toplumsal kaynakları oluşturma, onlar adına ve onlarla birlikte savunuculuk yapma ve kaynakları zenginleştirme aşamasında sosyal hizmet alanlarında çalışan bütün meslek elemanları engelli kadın ve sosyal çevresi ile birlikte çalışılmalıdır. İzolasyon nedeni ile toplumun gözü önünde olmayan engelli bireylerin sorunları hakkında seslerini çıkarması ve örgütlenmesi önyargıların azalmasına ve ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Özellikle iş yaşamında zorlanan ve nitelikli işlerde çalıştırılmayan engelli bireylerin düşük ekonomik düzeyde yaşamlarını sürdürmesi beklenmekte, çoğu engelli ise iş bulma olanağına sahip olmadığı için bağımlı bir yaşama mahkûm olmaktadır. Bu sorunların giderilmesi ve engellilerin yaşam standardının arttırılması amacı ile yasal düzeyde yaptırımların sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

Toplumların gelişmişlik düzeyi toplumsal eşitliğin gerçekleşmesi ile sağlanabilecektir. Meslek elemanları sosyal adaletin gerçekleşmesi ve bireylerin iyilik halinin sağlanması için çalışmalıdır. Nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan engellilerin desteklenmesi ve toplumsal engellerden kaynaklanan uyum sorunlarının en aza indirilmesi göz ardı edilmemeli ve bu konuda bireyi destekleyici çalışmalar yapılmalıdır. İnanıyorum ki; imkan verildiğinde destek sağlandığında ve engeller ortadan kaldırıldığında engellerini aşan Bennur KARABURUN, Dilek ERTÜRK, Mesme TAŞBAĞ, Sümeyye BOYACI, Nazmiye MURATLI, Merve Nur EROĞLU, Ayşe Dudu KARATAY, Dilan ONĞULU, Çağla ATAKAL, Zeynep ÇELİK gibi nice engelli kadının başarılarına tanıklık edeceğiz. Einstein "Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zor" demiş, işte biz engelli kadınlar hep o önyargıları ve ezberleri, bozmak için azim ve kararlılıkla çalışıyoruz.

Bu vesile ile başta benim gibi engelli olmasına rağmen eğitim, iş, evlilik, çocuk bakımı, sosyal ve siyasi hayatının her safhasında kendini sürekli yaptıkları ve yapabileceğine inandıkları ile topluma kanıtlama, kabul görme mücadelesi veren güçlü ve mücadeleci kadınlar olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Engelli kadınların da eşit şartlarda eğitim aldığı, işe girdiği, evlendiği, çocuk sahibi olduğu, çocuk bakımını gerçekleştirdiği, siyasete girmesinin önündeki engellerin kaldırıldığı, hayatındaki rollerini yerine getirirken engelinden dolayı zayıf, aciz ve güçsüz görülmediği, toplum tarafından çeşitli olumsuz tutumlara maruz bırakılıp engellenmediği bir hayatı yaşarken, azimle, kararlılıkla kendine olan güçlü inançla, umutla, güvenle geleceğine yön verip HAYALLERİNİ gerçekleştirebildikleri ve onlara yol gösterecek YILDIZA ve HEDEFE ulaşmalarını yürekten diliyorum. Unutmayın;

HİÇ BİR ENGEL ENGEL DEĞİLDİR AŞILDIĞINDA VE

ENGELLİ OLMAK BAŞARIYA ENGEL DEĞİLDİR

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.