Vatandaşlar borç çıkmasın diye hastaneye bile gitmiyor!
Vatandaşlar borç çıkmasın diye hastaneye bile gitmiyor!
SGK, GSS borçlarının tahsili için düğmeye bastı. Çalışan-çalışmayan tüm borçlulardan borcun tahsil edileceği söylenirken vatandaşlar, “Borç çıkmasın diye hastaneye bile gitmedim” diye feryat ediyor
Haber Giriş Tarihi: 13.09.2024 08:33
Haber Güncellenme Tarihi: 13.09.2024 08:43
Kaynak:
HABER MERKEZİ
SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 14.7.2024 tarihinde tüm birimlerine gönderdiği bir genel talimat ile Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında prim ödeme yükümlüsü kendisi olan ve 1.1.2014 (dahil)-31.12.2023 (dahil) tarihleri arası dönemlere ait son ödeme tarihi geçmiş prim borcu olanların, prim borçlarının zamanaşımına uğramasına ve takibinin imkansız hale gelmesine mahal verilmeden eylül ayının sonuna kadar ödenmesini talep etti. Sağlık sigortası borcu bildirilen sigortalı sayısı yaklaşık 9 milyon kişi olduğu belirtildi. SGK önce borcu olan borçlulara gönderdiği mesajda, “Değerli sigortalımız, genel sağlık sigortası kapsamında prim borcunuz bulunmaktadır. Borcunuzu e-devlet üzerinden sorgulayabilir ve yine e-devlet üzerinden veya anlaşmalı bankalar aracılığıyla ödeyebilirsiniz. Aksi takdirde yasal takip başlatılacaktır. Borcunuzu ödemiş olmanız halinde bu mesajı dikkate almayınız” ifadeleri kullanıldı. Toplumun ekonomik kriz nedeniyle alım gücünün düştüğü, işsizin, asgari ücretlinin ve emeklinin ağır geçim koşulları nedeniyle açlık sınırının altındaki gelirleriyle yaşamaya mahkûm edildiği, genç işsiz sayısının milyonları bulduğu, toplumsal bunalımın had safhaya ulaştığı bir dönemde çalışan veya çalışmayan tüm borçlulardan bu borçların tahsil edilmesinin istenmesi tepki ile karşılandı. Ekonomistler borçların zamanında takip edilmesi gerektiğini söylerken iktidarın oy toplamak için borçları zamanında tahsil etmediği öne sürüldü. GSS’de borcu olan bir vatandaş ise “Bu süreçte hastaneye bile gitmedim. Bana nasıl borç çıkar?” diye tepki gösterdi.
ZAMANINDA TAHSİL EDİLMELİYDİ
Kurum ve kişilerin borçlarını zamanında ödemediğini dile getiren Ekonomist Ayhan Bülent Toptaş, iktidarın oy toplamak için bu sorunları görmezden geldiğini söyledi. Toptaş, “Sigorta meselesi öncelikle belediyelerle başladı. Belediyelerin sigorta primlerini yatırmadıkları ve ödenmesi konusunda belediyelere baskı ile başladı. Borçları tahsil edeceklerini söylediler. Şimdi de sıra genel sağlık sigortası borçlarına geldi onları tahsil etmeye başlayacaklarını duyurdular. Tasarruf tedbirleri kapsamında değerlendirdiğiniz zaman alınan karar mantıklı gözüküyor. Bu paraların istenmesini normal karşılıyorum. Partilerden bağımsız olarak düşündüğümüz zaman belediyelerin ödemesi gereken borcun bu kadar uzatılması doğru değil. Bir kurumun ya da kişinin borcu varsa bunun ödenmesi lazım. Bu sadece belediyeler ya da kişiler için geçerli değil. Şirketler için de geçerli. İşverenlerin sigorta primlerini yatırmadığına şahit olduk. İşten ayrılan işçiye bile yeri geliyor kıdem tazminatı yatırılmıyor. Devlet ne yapsın, bu borçları tahsil etmesin mi? Ama siyasetteki gevşeme buna engel oluyor. Bu borçların çoktan tahsil edilmiş olması gerekirdi. Bugüne bırakılmamalıydı. İktidarlar iktidarda kalmak amacıyla oy toplamak için bu borçları zamanında toplamıyor. İşleyen mantıksız bir sistem var. İnsanlar bir şeyleri karşılıksız istiyor. Siyasetin kendilerine ayrıcalık tanımasını istiyor. Siyasetten zorluk çıkaracaktır ama bir taraftan da devlet var. Politikacıların devlet aklı ile hareket etmesi gerekiyor. 10 liralık borcu zamanında almayınca o borç artıyor, 100 lira oluyor sonra ortalık karışıyor. Ertelenmiş bir problemi birden gündeme getirdiğiniz zaman da büyük bir gerilim ortaya çıkıyor. Evet, vatandaş bunu ödeyemeyebilir zaten ödemiyorsa gücü yok demektir. Ondan sonra bunu ödemeyebilir, ödemekten kaçınabilir, siyaseten tepki gösterebilir. Ama bu sadece genel sağlık sigortasıyla ilgili bir konu değil bütün işlerimiz böyle. İşveren SGK primini yatırmaz, belediye SGK primini yatırmaz, vatandaş genel sağlık sigortası prim borcunu ödemez. Sonra bunlar birden gündeme geldiği zaman da şok oluyoruz. Bunların zamanında tahsil edilmesi lazımdı. Çok sıkı takip edilmesi gerekiyor. Politikacı, siyaset ile devlet adamlığı arasında bir tercih yapması gerekir. Vatandaşa, kamuoyuna, şirketlere sürekli şirin gözükmek doğru değil. ‘Arkadaş biz bunları toplamak zorundayız, sonra bu iş sıkışır’ demeniz lazım. Yoksa sorun içinden çıkılmaz hale gelir, sürekli bir problem biriktiriyoruz. Artık göz ardı edilemez hale geldiği anda karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
ÜCRETSİZ OLMALI
Toplumun her ferdinin eşit şekilde ücretsiz olarak sağlık sistemlerinden faydalanması gerektiğini dile getiren Ekonomist ve Sigortacı Celal Ercan ise, “GSS, SSK ödemesi yaparak çalışan kesimden alınan ve kamu hizmeti, veren sağlık kurumlarında ücretsiz bir şekilde hizmet görmeyi sağlayan bir sigorta çeşididir. Burada kritik nokta ise 2012 yılında alınan bir karar göze çarpıyor. GSS’de prim ödemelerinin zorunlu olması ile birlikte çalışan veya çalışmayan herkes bu kapsam içerisine dahil ediliyor. Çalışmayan bir birey devletin yapmış olduğu gelir testine tabi tutularak belirlenen ücret kadar prim ödemek zorunda kalıyor. Olası bir gelir testi yaptırılmaması durumda ise prim tutarı asgari brüt ücretin yüzde 3’ü kadar bir meblağ oluyor. Böyle bir durum hem sosyal hem de ekonomik yönden yeterince sıkışmış olan Türk insanını sömürmekten başka bir durum yaratmamakta. Göçmen ve geçici sığınmacılara her türlü sağlık hizmeti ve bakımın ücretsiz olduğu ülkede T.C kimliği taşıyıp işsiz olan birisini zorla borçlandırmak olacak iş değildir. Derhal tıpkı sığınmacı ve göçmenler gibi ülkemizin evlatlarının da bakım ve sağlık harcamalarının ücretsiz olması gerekmektedir. Hayat pahalılığı ve işsizlik girdabında sürüklenen Türk milleti bu muameleyi hak etmiyor” değerlendirmesinde bulundu.
HASTANEYE BİLE GİTMEDİM
İşsiz olduğu dönemde hastaneye bile gitmediğini söyleyen B.D., “Borcumu ödemek için babamdan borç mu alayım?” diye tepki gösterdi. B.D, “Haberim olmadan Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcum çıkmış. Hasta olduğum halde hastaneye gitmedim, hiçbir hizmet almadım. Herhangi bir işte de çalışmıyorum, gelirim yok. Haberim olmadan bu durumla karşılaştım. Fakat ‘Borcunuz var’ denilerek hastaneye kabul edilmiyorum. Kendi vatandaşına bu şekilde zorluklar çıkaran başka bir hükümet olup olmadığını merak ediyorum. Gelir testinde aile bireylerimin gelirine bakarak niye beni borçlu çıkarıyorsunuz? GSS borcunu ödemek için emekli babamdan harçlık mı isteyeceğim? Derhal zorunlu GSS iptal edilmelidir” diye konuştu. Borcu olan T.D ise, “SGK dan 2017’den bu yana ödenmemiş bin 500 TL’lik GSS prim borcum olduğunu öğrendim. Devlet bana benim onayım olmadan bir sigorta yapıyor ve neymiş gelir testi yaparsam herhangi bir ücret almıyormuş. Madem bana bir iyilik yapacaksan neden bunu para karşılığında yapıyorsun? Üstelik aradan bu kadar zaman geçmiş ve sen bu süre içinde herhangi bir bilgi vermiyorsun. İnsanlar bu ülkede zaten çok zor şartlar altında geçiniyor bir de siz ek bir masraf çıkarıyorsunuz. İnsanları rahat bırakın” sözleriyle tepki gösterdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
SGK, GSS borçlarının tahsili için düğmeye bastı. Çalışan-çalışmayan tüm borçlulardan borcun tahsil edileceği söylenirken vatandaşlar, “Borç çıkmasın diye hastaneye bile gitmedim” diye feryat ediyor
SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 14.7.2024 tarihinde tüm birimlerine gönderdiği bir genel talimat ile Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında prim ödeme yükümlüsü kendisi olan ve 1.1.2014 (dahil)-31.12.2023 (dahil) tarihleri arası dönemlere ait son ödeme tarihi geçmiş prim borcu olanların, prim borçlarının zamanaşımına uğramasına ve takibinin imkansız hale gelmesine mahal verilmeden eylül ayının sonuna kadar ödenmesini talep etti. Sağlık sigortası borcu bildirilen sigortalı sayısı yaklaşık 9 milyon kişi olduğu belirtildi. SGK önce borcu olan borçlulara gönderdiği mesajda, “Değerli sigortalımız, genel sağlık sigortası kapsamında prim borcunuz bulunmaktadır. Borcunuzu e-devlet üzerinden sorgulayabilir ve yine e-devlet üzerinden veya anlaşmalı bankalar aracılığıyla ödeyebilirsiniz. Aksi takdirde yasal takip başlatılacaktır. Borcunuzu ödemiş olmanız halinde bu mesajı dikkate almayınız” ifadeleri kullanıldı. Toplumun ekonomik kriz nedeniyle alım gücünün düştüğü, işsizin, asgari ücretlinin ve emeklinin ağır geçim koşulları nedeniyle açlık sınırının altındaki gelirleriyle yaşamaya mahkûm edildiği, genç işsiz sayısının milyonları bulduğu, toplumsal bunalımın had safhaya ulaştığı bir dönemde çalışan veya çalışmayan tüm borçlulardan bu borçların tahsil edilmesinin istenmesi tepki ile karşılandı. Ekonomistler borçların zamanında takip edilmesi gerektiğini söylerken iktidarın oy toplamak için borçları zamanında tahsil etmediği öne sürüldü. GSS’de borcu olan bir vatandaş ise “Bu süreçte hastaneye bile gitmedim. Bana nasıl borç çıkar?” diye tepki gösterdi.
ZAMANINDA TAHSİL EDİLMELİYDİ
Kurum ve kişilerin borçlarını zamanında ödemediğini dile getiren Ekonomist Ayhan Bülent Toptaş, iktidarın oy toplamak için bu sorunları görmezden geldiğini söyledi. Toptaş, “Sigorta meselesi öncelikle belediyelerle başladı. Belediyelerin sigorta primlerini yatırmadıkları ve ödenmesi konusunda belediyelere baskı ile başladı. Borçları tahsil edeceklerini söylediler. Şimdi de sıra genel sağlık sigortası borçlarına geldi onları tahsil etmeye başlayacaklarını duyurdular. Tasarruf tedbirleri kapsamında değerlendirdiğiniz zaman alınan karar mantıklı gözüküyor. Bu paraların istenmesini normal karşılıyorum. Partilerden bağımsız olarak düşündüğümüz zaman belediyelerin ödemesi gereken borcun bu kadar uzatılması doğru değil. Bir kurumun ya da kişinin borcu varsa bunun ödenmesi lazım. Bu sadece belediyeler ya da kişiler için geçerli değil. Şirketler için de geçerli. İşverenlerin sigorta primlerini yatırmadığına şahit olduk. İşten ayrılan işçiye bile yeri geliyor kıdem tazminatı yatırılmıyor. Devlet ne yapsın, bu borçları tahsil etmesin mi? Ama siyasetteki gevşeme buna engel oluyor. Bu borçların çoktan tahsil edilmiş olması gerekirdi. Bugüne bırakılmamalıydı. İktidarlar iktidarda kalmak amacıyla oy toplamak için bu borçları zamanında toplamıyor. İşleyen mantıksız bir sistem var. İnsanlar bir şeyleri karşılıksız istiyor. Siyasetin kendilerine ayrıcalık tanımasını istiyor. Siyasetten zorluk çıkaracaktır ama bir taraftan da devlet var. Politikacıların devlet aklı ile hareket etmesi gerekiyor. 10 liralık borcu zamanında almayınca o borç artıyor, 100 lira oluyor sonra ortalık karışıyor. Ertelenmiş bir problemi birden gündeme getirdiğiniz zaman da büyük bir gerilim ortaya çıkıyor. Evet, vatandaş bunu ödeyemeyebilir zaten ödemiyorsa gücü yok demektir. Ondan sonra bunu ödemeyebilir, ödemekten kaçınabilir, siyaseten tepki gösterebilir. Ama bu sadece genel sağlık sigortasıyla ilgili bir konu değil bütün işlerimiz böyle. İşveren SGK primini yatırmaz, belediye SGK primini yatırmaz, vatandaş genel sağlık sigortası prim borcunu ödemez. Sonra bunlar birden gündeme geldiği zaman da şok oluyoruz. Bunların zamanında tahsil edilmesi lazımdı. Çok sıkı takip edilmesi gerekiyor. Politikacı, siyaset ile devlet adamlığı arasında bir tercih yapması gerekir. Vatandaşa, kamuoyuna, şirketlere sürekli şirin gözükmek doğru değil. ‘Arkadaş biz bunları toplamak zorundayız, sonra bu iş sıkışır’ demeniz lazım. Yoksa sorun içinden çıkılmaz hale gelir, sürekli bir problem biriktiriyoruz. Artık göz ardı edilemez hale geldiği anda karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
ÜCRETSİZ OLMALI
Toplumun her ferdinin eşit şekilde ücretsiz olarak sağlık sistemlerinden faydalanması gerektiğini dile getiren Ekonomist ve Sigortacı Celal Ercan ise, “GSS, SSK ödemesi yaparak çalışan kesimden alınan ve kamu hizmeti, veren sağlık kurumlarında ücretsiz bir şekilde hizmet görmeyi sağlayan bir sigorta çeşididir. Burada kritik nokta ise 2012 yılında alınan bir karar göze çarpıyor. GSS’de prim ödemelerinin zorunlu olması ile birlikte çalışan veya çalışmayan herkes bu kapsam içerisine dahil ediliyor. Çalışmayan bir birey devletin yapmış olduğu gelir testine tabi tutularak belirlenen ücret kadar prim ödemek zorunda kalıyor. Olası bir gelir testi yaptırılmaması durumda ise prim tutarı asgari brüt ücretin yüzde 3’ü kadar bir meblağ oluyor. Böyle bir durum hem sosyal hem de ekonomik yönden yeterince sıkışmış olan Türk insanını sömürmekten başka bir durum yaratmamakta. Göçmen ve geçici sığınmacılara her türlü sağlık hizmeti ve bakımın ücretsiz olduğu ülkede T.C kimliği taşıyıp işsiz olan birisini zorla borçlandırmak olacak iş değildir. Derhal tıpkı sığınmacı ve göçmenler gibi ülkemizin evlatlarının da bakım ve sağlık harcamalarının ücretsiz olması gerekmektedir. Hayat pahalılığı ve işsizlik girdabında sürüklenen Türk milleti bu muameleyi hak etmiyor” değerlendirmesinde bulundu.
HASTANEYE BİLE GİTMEDİM
İşsiz olduğu dönemde hastaneye bile gitmediğini söyleyen B.D., “Borcumu ödemek için babamdan borç mu alayım?” diye tepki gösterdi. B.D, “Haberim olmadan Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcum çıkmış. Hasta olduğum halde hastaneye gitmedim, hiçbir hizmet almadım. Herhangi bir işte de çalışmıyorum, gelirim yok. Haberim olmadan bu durumla karşılaştım. Fakat ‘Borcunuz var’ denilerek hastaneye kabul edilmiyorum. Kendi vatandaşına bu şekilde zorluklar çıkaran başka bir hükümet olup olmadığını merak ediyorum. Gelir testinde aile bireylerimin gelirine bakarak niye beni borçlu çıkarıyorsunuz? GSS borcunu ödemek için emekli babamdan harçlık mı isteyeceğim? Derhal zorunlu GSS iptal edilmelidir” diye konuştu. Borcu olan T.D ise, “SGK dan 2017’den bu yana ödenmemiş bin 500 TL’lik GSS prim borcum olduğunu öğrendim. Devlet bana benim onayım olmadan bir sigorta yapıyor ve neymiş gelir testi yaparsam herhangi bir ücret almıyormuş. Madem bana bir iyilik yapacaksan neden bunu para karşılığında yapıyorsun? Üstelik aradan bu kadar zaman geçmiş ve sen bu süre içinde herhangi bir bilgi vermiyorsun. İnsanlar bu ülkede zaten çok zor şartlar altında geçiniyor bir de siz ek bir masraf çıkarıyorsunuz. İnsanları rahat bırakın” sözleriyle tepki gösterdi.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Kadınlar İkbal ve Ayşenur için yürüdü: Bu sokakları verdiğimiz mücadeleyle aydınlatacağız!
Beyin göçü: Arzu mu Zorunluluk mu?
Bakan Bayraktar: Oruç Reis ile denizlerde yeni bir dönemi başlattık
Son dakika! Deprem mi oldu? 6 Ekim deprem listesi
Discord’ta kız çocuklarına şantaj iddiası! Bakan Yerlikaya açıklama yaptı
İzmir haber: Sosyal medyayı ayağa kaldırmıştı, korku evindeki panolar kaldırıldı
22 ayar altın gram fiyatı: 6 Ekim İzmir Kuyumcular Odası altın fiyatı
O ilçede 266 milyonluk ihale
MGM açıkladı! Yeni haftada İzmir’de hava serinleyecek mi?
İzmir haber: Maddi hasarlı kaza kanlı bitti
Son Girilen Haberler
KEDİ Otizm'den otizmli çocuklara yönelik şiddet ve istismara karşı destek çağrısı
KEDİ Otizm Derneği, otizmli çocuklara yönelik şiddet ve istismara karşı bir basın açıklaması yayımladı
4. Çocuk Festivali renkli anlar yaşattı
Seferihisar'da düzenlenen 4. Çocuk Festivali, "Suyu Koru, Geleceği Koru" sloganıyla çocukları doğayla buluşturdu. Bu etkinlik, yüzlerce çocuğa suyun hayati önemini öğretirken, eğlenceli atölyelerle dolu unutulmaz anlar yaşattı.
Karşıyaka’da “Patifest” coşkusu esti
Karşıyaka Belediyesi tarafından Taypark’ta düzenlenen “Patifest” buluşması, her yaştan binlerce hayvanseverin katılımıyla yapıldı