“İmar artışı yaptırabileceği” vaadiyle para talep edenlere güvenilmemesi gerektiğini belirten uzmanlar, vatandaşa dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 24.12.2024 13:22
Haber Güncellenme Tarihi: 24.12.2024 13:26
Kaynak:
AA
Uzmanlar, vatandaşı “imar arışı yaptırabileceği” vaadiyle kendilerinden para talep eden kimselere güvenmemeleri konusunda uyardı. Özellikle gecekondu sahiplerinin ya da kentsel dönüşüme girecek sitelerde evi olanların dikkatli olmasını söyleyen hukukçu ve uzmanlar, son dönemde konuyla ilgili şikayetlerin artış gösterdiğini belirtti.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, bazı kimselerin, arsa veya gecekondusu bulunanlardan ya da kentsel dönüşüme girecek sitelerdeki konut sahiplerinden, imar planını değiştirerek imar artışı yapabileceği vaadiyle ücret talep ettiğine dair duyumlar aldıklarını ifade etti.
“İMAR PLAN DEĞİŞİKLİKLERİ BELEDİYELERDE”
Özellikle büyükşehirlerde kentsel dönüşüm yapılması durumunda imar planlarında inşaat hakkının sınırlı olduğunun altını çizen Yüksel, dönüşüme giren sitelerde müteahhide verilecek sayıda yeterli daire çıkmadığı için maliklerden para istendiğini kaydetti.
Yüksel, böyle bir durumda müteahhide yüklü meblağlar ödenmemesi gerektiğini ve dönüşümün yolunun imar artışından geçtiğini söylediği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Ancak İmar Kanunu'na göre yapılmış planlarda bu değişiklik çoğu yerde olamamaktadır. İmar planları ve plan değişiklikleri, büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyesinde, normal illerde ise belediyelerin ya da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sorumluluğunda. Bazı kişiler bu durumu kullanarak, imar artışını sağlayacaklarını belirtmekte, malikleri ya da site yönetimlerini yanıltmaktadır. Plan ücreti, danışmanlık bedeli, masraf veya teminat gibi isimler altında talep edilen bedeller zaman zaman yüksek meblağlara ulaşabilmektedir."
“HERHANGİ BİR ÜCRET VERİLMEMESİ FAYDALI OLACAKTIR”
Ali Yüksel, bazı malik veya sitelerin bu kişilere verdikleri vekaletnamelerle hatalı başvuruların yapıldığını belirtti. Bu başvuruların reddedildiğini veya hatalı başvuru sonucunda hak kaybına yol açıldığını ifade eden Yüksel, bazı durumlarda ise hiç başvuru yapılmadan ücret alındığını anlattı.
Yüksel’in konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle:
"Örneğin böyle bir vekaletnameyle arazi rezerv alanı ilan edilirse, maliklerin arazilerinin yüzde 30'u Bakanlığa geçmektedir. Ancak imar artışı aynı kalabilmekte ve garantili bir yol değildir. Site, apartman veya gecekondularda, vatandaşların böyle bir talep durumunda, bu kişilerin şehir plancısı, hukukçu veya mimar olup olmadığını araştırması, bilinçsiz vekaletname vermemesi, verilecek vekaletle hangi işlemlerin yapılacağının belirtilmesi, maliklere külfet ve mali yük gelip gelmeyeceğinin açıkça yazılması ve mümkünse herhangi bir ücret verilmemesi faydalı olacaktır. Şüpheli durumda ise bu kişileri vekaletten azletmeleri zarar görmelerini engelleyebilecektir."
“ÇANTACI DİYE TABİR EDEBİLECEĞİMİZ KİMSELER BUNU SUİSTİMAL EDEBİLİYOR”
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz ise özellikle kentsel dönüşüme girecek büyük sitelerde imar değişikliğinin veya emsal artışının sanıldığı kadar kolay olmadığını vurguladı.
İmar değişikliği ve emsal artışı süreçleriyle ilgili bilgi veren Kiraz, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Bu tür durumlarda Bakanlığa bağlı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü üzerinden 'avan proje' sunup onun üzerinden legal bir süreç yönetebiliyorsunuz. Bu çok detaylı bir dosyanın hazırlandığı süreç. Mesela normalde 100 konutluk siteniz var ancak siz dönüşüm sonrası müteahhit payıyla birlikte 140 konut yapmak istiyorsunuz ve bununla ilgili talebinizi dosya halinde Bakanlığa iletiyorsunuz. Bakanlık birçok kritere bakıp oraya 140 konutun yapılıp yapılmayacağına karar veriyor. Dönüşemeyen yerlerin dönüşmesi için uygulanan bir hak. Ancak bu çok kısıtlı ve zor uygulanıyor. Bazıları bunun yapıldığını bildiği için, 'size imar, emsal alırız' diyor. Özellikle çantacı diye tabir edeceğimiz kimseler bunu suistimal edebiliyor. Burada önden asla ücret ödenmemeli."
Avan proje sunmak için danışmanlık hizmeti veren ve süreci yönetenlerin de bulunduğunu kaydeden Yüksel, “Bu kimselere de süreç sonuçlanmadan ödeme yapılmamalı. Hele hele bir kimse 'Burası 1,5 emsal, size 2,5 emsal alacağım' diyor ve bununla ilgili para talep ediyorsa asla güvenilmemeli” dedi.
“HAK SAHİPLERİ KANDIRILABİLİYOR”
Bakanlığın verilebilecek imar hakkının üstünün taahhüt edilmesini asla kabul etmediğini belirten Ali Güvenç Kiraz, "Bakanlığın kabul ettiği tek şey, mevcut imar hakkının kentsel dönüşüm için asla yeterli olmaması halinde bunun yapılabilir hale nasıl getirileceğini ele almak. Mesela mevcut sitede bloklar 7 katlı. Yeni imar planında ise 5 kata izin verildiğini düşünelim. 10 bloklu bir sitede direkt 20 daire kaybı oluyor. Bu nedenle dönüşüm olmuyor. Bakanlık, 'Bana böyle durumlarla sınırlı olmak üzere gelebilirsiniz' diyor. Piyasada bu durumların ötesine geçerek hak sahipleri birtakım hayallerle kandırılabiliyor” diye konuştu.
Kiraz, bu sürecin kimler vasıtasıyla yürütülebildiğine değindiği konuşmasında şunları kaydetti:
"Bu süreçler genellikle şehir plancıları, planlama ofisleri veya şirketleri ve kentsel dönüşüm ofisleri gibi bu alanda faaliyet gösteren işletmeler veya kimseler tarafından yürütülüyor. Elinde çantayla gelip, 'Ben size alırım, bana şu kadar para veririm' diyenlere güvenilmemeli."
Arazilerde ise büyükşehirlerin ya da Bakanlığın imar değişikliğini bütünsel yapabildiğini kaydeden Kiraz, "Şahsa özel veya keyfi bir şekilde bir arsaya, binaya, siteye, gecekonduya imar artışı verilmesi imkansız. Vatandaşlardan isteğimiz, bahsettiğim çerçevenin dışında, 'Biz bunu yaparız' diyenlere inanmasınlar. Bu çerçeve içindeki durumlarda da yapılacak teknik harcamalar dışında herhangi bir bedel ödemesinler ve talep olumlu sonuçlanırsa ödeme yapsınlar” ifadelerini kullandı.
“SON DÖNEMDE SUİSTİMALLER ARTTI”
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Üyesi ve Yüksek Şehir Plancısı Tuğçe Altınkilit de kendisini mimar, plancı veya haritacı olarak tanıtan bazı fırsatçıların, hiçbir gerçekçi yanı olmayan sahte yönetmelik maddeleri ve imar hesapları içeren uzun raporlarla orman statüsündeki yerlerin imara açılacağını iddia ederek vatandaşları kandırabildiğini belirtti.
Altınkilit, "Bunun yanı sıra 'kentsel dönüşüm alanlarında bire üç emsal aldıklarını' iddia edenlerin de sayısının son dönemde arttığını görüyoruz. Bu gibi suistimalleri bizzat şahitleriyle tespit ederek ilgili kurum ve kuruluşlara şikayette bulunduk. Ancak birçoğunda biz tespit etmeden arsa veya konut sakinlerinin vekalet veya para verdiğini görüyoruz” açıklamasında bulundu.
Hazine arazilerini veya imar planı yapılamayacak alanları imara açtırdıklarını iddia ederek vekaletname alan ve para talep edenlere itibar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Altınkilit, "Hak sahiplerimiz, bu ve benzeri sahte rapor hazırlayarak kendilerinden para talep edenlere karşı dikkatli olmalı, imarla ilgili süreçlerinde bilirkişi ve uzmanlarla, şehir plancıları ve dönüşüm ofisleri ile çalışmalı” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“İmar artışı yaptırabileceği” vaadiyle para talep edenlere güvenilmemesi gerektiğini belirten uzmanlar, vatandaşa dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulundu.
Uzmanlar, vatandaşı “imar arışı yaptırabileceği” vaadiyle kendilerinden para talep eden kimselere güvenmemeleri konusunda uyardı. Özellikle gecekondu sahiplerinin ya da kentsel dönüşüme girecek sitelerde evi olanların dikkatli olmasını söyleyen hukukçu ve uzmanlar, son dönemde konuyla ilgili şikayetlerin artış gösterdiğini belirtti.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, bazı kimselerin, arsa veya gecekondusu bulunanlardan ya da kentsel dönüşüme girecek sitelerdeki konut sahiplerinden, imar planını değiştirerek imar artışı yapabileceği vaadiyle ücret talep ettiğine dair duyumlar aldıklarını ifade etti.
“İMAR PLAN DEĞİŞİKLİKLERİ BELEDİYELERDE”
Özellikle büyükşehirlerde kentsel dönüşüm yapılması durumunda imar planlarında inşaat hakkının sınırlı olduğunun altını çizen Yüksel, dönüşüme giren sitelerde müteahhide verilecek sayıda yeterli daire çıkmadığı için maliklerden para istendiğini kaydetti.
Yüksel, böyle bir durumda müteahhide yüklü meblağlar ödenmemesi gerektiğini ve dönüşümün yolunun imar artışından geçtiğini söylediği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Ancak İmar Kanunu'na göre yapılmış planlarda bu değişiklik çoğu yerde olamamaktadır. İmar planları ve plan değişiklikleri, büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyesinde, normal illerde ise belediyelerin ya da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sorumluluğunda. Bazı kişiler bu durumu kullanarak, imar artışını sağlayacaklarını belirtmekte, malikleri ya da site yönetimlerini yanıltmaktadır. Plan ücreti, danışmanlık bedeli, masraf veya teminat gibi isimler altında talep edilen bedeller zaman zaman yüksek meblağlara ulaşabilmektedir."
“HERHANGİ BİR ÜCRET VERİLMEMESİ FAYDALI OLACAKTIR”
Ali Yüksel, bazı malik veya sitelerin bu kişilere verdikleri vekaletnamelerle hatalı başvuruların yapıldığını belirtti. Bu başvuruların reddedildiğini veya hatalı başvuru sonucunda hak kaybına yol açıldığını ifade eden Yüksel, bazı durumlarda ise hiç başvuru yapılmadan ücret alındığını anlattı.
Yüksel’in konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle:
"Örneğin böyle bir vekaletnameyle arazi rezerv alanı ilan edilirse, maliklerin arazilerinin yüzde 30'u Bakanlığa geçmektedir. Ancak imar artışı aynı kalabilmekte ve garantili bir yol değildir. Site, apartman veya gecekondularda, vatandaşların böyle bir talep durumunda, bu kişilerin şehir plancısı, hukukçu veya mimar olup olmadığını araştırması, bilinçsiz vekaletname vermemesi, verilecek vekaletle hangi işlemlerin yapılacağının belirtilmesi, maliklere külfet ve mali yük gelip gelmeyeceğinin açıkça yazılması ve mümkünse herhangi bir ücret verilmemesi faydalı olacaktır. Şüpheli durumda ise bu kişileri vekaletten azletmeleri zarar görmelerini engelleyebilecektir."
“ÇANTACI DİYE TABİR EDEBİLECEĞİMİZ KİMSELER BUNU SUİSTİMAL EDEBİLİYOR”
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz ise özellikle kentsel dönüşüme girecek büyük sitelerde imar değişikliğinin veya emsal artışının sanıldığı kadar kolay olmadığını vurguladı.
İmar değişikliği ve emsal artışı süreçleriyle ilgili bilgi veren Kiraz, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Bu tür durumlarda Bakanlığa bağlı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü üzerinden 'avan proje' sunup onun üzerinden legal bir süreç yönetebiliyorsunuz. Bu çok detaylı bir dosyanın hazırlandığı süreç. Mesela normalde 100 konutluk siteniz var ancak siz dönüşüm sonrası müteahhit payıyla birlikte 140 konut yapmak istiyorsunuz ve bununla ilgili talebinizi dosya halinde Bakanlığa iletiyorsunuz. Bakanlık birçok kritere bakıp oraya 140 konutun yapılıp yapılmayacağına karar veriyor. Dönüşemeyen yerlerin dönüşmesi için uygulanan bir hak. Ancak bu çok kısıtlı ve zor uygulanıyor. Bazıları bunun yapıldığını bildiği için, 'size imar, emsal alırız' diyor. Özellikle çantacı diye tabir edeceğimiz kimseler bunu suistimal edebiliyor. Burada önden asla ücret ödenmemeli."
Avan proje sunmak için danışmanlık hizmeti veren ve süreci yönetenlerin de bulunduğunu kaydeden Yüksel, “Bu kimselere de süreç sonuçlanmadan ödeme yapılmamalı. Hele hele bir kimse 'Burası 1,5 emsal, size 2,5 emsal alacağım' diyor ve bununla ilgili para talep ediyorsa asla güvenilmemeli” dedi.
“HAK SAHİPLERİ KANDIRILABİLİYOR”
Bakanlığın verilebilecek imar hakkının üstünün taahhüt edilmesini asla kabul etmediğini belirten Ali Güvenç Kiraz, "Bakanlığın kabul ettiği tek şey, mevcut imar hakkının kentsel dönüşüm için asla yeterli olmaması halinde bunun yapılabilir hale nasıl getirileceğini ele almak. Mesela mevcut sitede bloklar 7 katlı. Yeni imar planında ise 5 kata izin verildiğini düşünelim. 10 bloklu bir sitede direkt 20 daire kaybı oluyor. Bu nedenle dönüşüm olmuyor. Bakanlık, 'Bana böyle durumlarla sınırlı olmak üzere gelebilirsiniz' diyor. Piyasada bu durumların ötesine geçerek hak sahipleri birtakım hayallerle kandırılabiliyor” diye konuştu.
Kiraz, bu sürecin kimler vasıtasıyla yürütülebildiğine değindiği konuşmasında şunları kaydetti:
"Bu süreçler genellikle şehir plancıları, planlama ofisleri veya şirketleri ve kentsel dönüşüm ofisleri gibi bu alanda faaliyet gösteren işletmeler veya kimseler tarafından yürütülüyor. Elinde çantayla gelip, 'Ben size alırım, bana şu kadar para veririm' diyenlere güvenilmemeli."
Arazilerde ise büyükşehirlerin ya da Bakanlığın imar değişikliğini bütünsel yapabildiğini kaydeden Kiraz, "Şahsa özel veya keyfi bir şekilde bir arsaya, binaya, siteye, gecekonduya imar artışı verilmesi imkansız. Vatandaşlardan isteğimiz, bahsettiğim çerçevenin dışında, 'Biz bunu yaparız' diyenlere inanmasınlar. Bu çerçeve içindeki durumlarda da yapılacak teknik harcamalar dışında herhangi bir bedel ödemesinler ve talep olumlu sonuçlanırsa ödeme yapsınlar” ifadelerini kullandı.
“SON DÖNEMDE SUİSTİMALLER ARTTI”
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Üyesi ve Yüksek Şehir Plancısı Tuğçe Altınkilit de kendisini mimar, plancı veya haritacı olarak tanıtan bazı fırsatçıların, hiçbir gerçekçi yanı olmayan sahte yönetmelik maddeleri ve imar hesapları içeren uzun raporlarla orman statüsündeki yerlerin imara açılacağını iddia ederek vatandaşları kandırabildiğini belirtti.
Altınkilit, "Bunun yanı sıra 'kentsel dönüşüm alanlarında bire üç emsal aldıklarını' iddia edenlerin de sayısının son dönemde arttığını görüyoruz. Bu gibi suistimalleri bizzat şahitleriyle tespit ederek ilgili kurum ve kuruluşlara şikayette bulunduk. Ancak birçoğunda biz tespit etmeden arsa veya konut sakinlerinin vekalet veya para verdiğini görüyoruz” açıklamasında bulundu.
Hazine arazilerini veya imar planı yapılamayacak alanları imara açtırdıklarını iddia ederek vekaletname alan ve para talep edenlere itibar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Altınkilit, "Hak sahiplerimiz, bu ve benzeri sahte rapor hazırlayarak kendilerinden para talep edenlere karşı dikkatli olmalı, imarla ilgili süreçlerinde bilirkişi ve uzmanlarla, şehir plancıları ve dönüşüm ofisleri ile çalışmalı” diye konuştu.
Kaynak: AA
AFAD duyurdu: Ege Denizi'nde deprem!
CHP Lideri Özel: Büyükşehir’in 2 milyar parasına el koyarak hizmetleri engellediler
AK Partili Dağ’dan ‘Gezi’ çıkışı: Yanlarına kâr mı kalacaktı?
Fırsatçılar iş başında: Yangın söndürme tüpüne fahiş zam
Kaf-Kaf, Bulvar’ı geçti
İzmir'de halk sağlığı ile oynayanlara dev ceza!
İZBAN kullananlar dikkat: O istasyonlar arası tek hat olacak
MGM açıkladı: İşte İzmir’in 5 günlük hava durumu
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden açıklama
İzmir elektrik kesintisi 26 Ocak: GEDİZ'den o ilçelere uyarı! İzmir elektrik kesintisi olacak ilçeler
Son Girilen Haberler
İzmir Ekonomili Mete’den ödüllü film
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra eğitimini Slovenya’da sürdüren Berhan Mete Arkın, sınırda görevli bir askerin kurallara uyup uymamak konusunda yaşadığı ikilemi konu alan ‘Aylan’ isimli filminin senaryosuyla Zagreb Film Festivali’nde ödül aldı
Türk doğal taş sektöründen ABD’ye 500 milyon dolarlık ihracat hedefi
Türk doğal taş ihracatçıları 2025 yılında ABD’ye ihracatlarını 500 milyon dolara taşımak için 27 Ocak – 02 Şubat 2025 tarihlerinde ABD çıkartmasına hazırlanıyor.
İzmir’de açılan işletme sayısı yüzde 11 düştü
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 2024 yılı verilerine göre, İzmir’de ticari işletme açılışları yüzde 11 oranında azalırken, kapanan işletme sayısında yüzde 7,5’lik bir düşüş yaşandı