Türk ihracatçılar, depremzede üreticilere pozitif ayrımcılık yapacak ve ürün alımında öncelik verecek
Haber Giriş Tarihi: 26.03.2023 06:00
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kahramanmaraş depremleri sonrasında depremin büyük yaralar açtığı 11 kentimizin gıda üretiminin devam etmesi ve bir gıda koridoruyla Türkiye’nin 81 iline ve dünyaya ulaşımı hayati önem kazandı. Türk ihracatçıları, depremzede çiftçilerin üretime devam etmeleri için ürünlerini öncelikli satın alarak üreticilere pozitif ayrımcılık yapacak.
Gıda koridoru tabiri Ukrayna-Rusya Federasyonu savaşı sonrasında dünya gündemini uzun süre meşgul etti. Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında gerçekleştirdiği arabuluculuğun olumlu sonuçlanmasıyla Ukrayna’nın ürettiği ürünlerin bir gıda koridorundan dünyaya ulaşmasının formülü bulundu.
Anadolu ve Mezopotamya topraklarının insanlık tarihinin ilk günlerinden bugüne gıda ambarı ve gıda koridoru konumunda olduğuna temas eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, deprem sonrasında da bu toprakların insanlık için üretkenliğini sürdüreceğini, bu toprakları işleyecek üreticilerin bölgede kalmasının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması gereğine dikkati çekti.
Depremin büyük yıkıma neden olduğu; Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileğinde bulunan Uçak, “Vatanımız sağ olsun, Hükümetimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, şirketlerimiz ve vatandaşlarımızla yaraları saracağız” dedi.
Kahramanmaraş depremlerinin derin yaralar açtığı 11 ilin meyve, sebze, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve diğer gıda ürünlerindeki üretim potansiyeli hakkınta bilgi veren Uçak, Türkiye’nin meyve üretiminin yüzde 20’sini, sebze üretiminin yüzde 15’ini 11 ildeki üreticilerin karşıladığını aktardı. Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “Pamuk, kayısı, badem, sofralık üzüm, narenciye ürünleri, karpuz, salçalık biber, kuru soğan, buğday deprem bölgesinin üretimde domine ettiği ürünlerden sadece birkaçı. Türkiye 2022 yılında 25 milyar dolarlık gıda ihracatı yapmışken, depremden etkilenen 11 ilimiz 7,4 milyar dolarlık gıda ihracatı yaptı. Bu ihracatın devamlılığı, bu illerdeki üretimin devamına bağlı. Üretimin sürmesi için üreticilerimizin topraklarında kalması sağlanmalı” diye konuştu.
Deprem bölgesindeki üretimin sürmesi için ihracatçılar olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade eden Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesindeki gıda ürünlerinin dünyaya ulaşması ve bu yörelerin üretici konumunu sürdürmesi için zincirin tüm halkalarına büyük sorumluluklar düşüyor. Hükümetimizin bu yöreye özel teşvikleri hayata geçirmesi gerekiyor. Yerel yönetimler, kalkınma ajansları tüm kaynaklarını bu bölgelerdeki üreticilere yönlendirmeli, biz ihracatçılar olarak deprem bölgesindeki üreticilerimizin işlerinin başına dönmesi için elimizi taşın altına koymak istiyoruz. Bu bölgenin verimli topraklarında üretilecek ürünlerin ihracatına öncelik vereceğiz. Bu verimli topraklar ve bu toprakları işleyen çiftçilerimiz tarih boyunca insanlığın gıda ihtiyacını karşıladı. Bundan sonra da karşılamaya devam etmesi için çaba göstereceğiz.”
Türkiye meyve üretiminin yüzde 20’si deprem illerinde yapılırken, ürünlere bakıldığında; sofralık üzüm üretim miktarının yüzde 26’sı, kayısının yüzde 53’ü, bademin yüzde 34’ü bu illerde üretiliyor.
Depremin derin yaralar açtığı 11 il sebze üretiminin yüzde 12’sini karşılıyor. Türkiye’nin karpuz üretiminin yüzde 30’u, salçalık biber üretiminin yüzde 28’i, kuru soğan üretiminin yüzde 16’sı bu bölgedeki çiftçilerin emekleriyle bu topraklarda yetiştiriliyor.
Tahıl ve diğer bitkisel ürünler incelendiğinde; deprem illeri buğday üretiminden yüzde 20, pamuk üretiminden yüzde 72 pay alıyor.
Türkiye’nin örtü altı sebze üretim alanlarının yüzde 18’i deprem illerinde yer alırken, ürünlere bakıldığında karpuz ve salçalık biber öne çıkan ürünler.
Deprem illeri üretimden gelen güçlerini ihracata da yansıtmayı başarmış durumda. Depremin derin yaralar açtığı 11 ilimiz Türkiye’nin gıda ihracatından yüzde 30 pay alıyorlar. İhracatlarında da hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 3,5 milyar dolarlık ihracatla liderken, yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörümüz 1,1 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyor. Bu yörenin toplam gıda ihracatı 7,5 milyar dolara ulaşıyor.” HABER MERKEZİ
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türk ihracatçılar, depremzede üreticilere pozitif ayrımcılık yapacak ve ürün alımında öncelik verecek
Kahramanmaraş depremleri sonrasında depremin büyük yaralar açtığı 11 kentimizin gıda üretiminin devam etmesi ve bir gıda koridoruyla Türkiye’nin 81 iline ve dünyaya ulaşımı hayati önem kazandı. Türk ihracatçıları, depremzede çiftçilerin üretime devam etmeleri için ürünlerini öncelikli satın alarak üreticilere pozitif ayrımcılık yapacak.
Gıda koridoru tabiri Ukrayna-Rusya Federasyonu savaşı sonrasında dünya gündemini uzun süre meşgul etti. Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında gerçekleştirdiği arabuluculuğun olumlu sonuçlanmasıyla Ukrayna’nın ürettiği ürünlerin bir gıda koridorundan dünyaya ulaşmasının formülü bulundu.
Anadolu ve Mezopotamya topraklarının insanlık tarihinin ilk günlerinden bugüne gıda ambarı ve gıda koridoru konumunda olduğuna temas eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, deprem sonrasında da bu toprakların insanlık için üretkenliğini sürdüreceğini, bu toprakları işleyecek üreticilerin bölgede kalmasının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması gereğine dikkati çekti.
Depremin büyük yıkıma neden olduğu; Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileğinde bulunan Uçak, “Vatanımız sağ olsun, Hükümetimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, şirketlerimiz ve vatandaşlarımızla yaraları saracağız” dedi.
Kahramanmaraş depremlerinin derin yaralar açtığı 11 ilin meyve, sebze, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve diğer gıda ürünlerindeki üretim potansiyeli hakkınta bilgi veren Uçak, Türkiye’nin meyve üretiminin yüzde 20’sini, sebze üretiminin yüzde 15’ini 11 ildeki üreticilerin karşıladığını aktardı. Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “Pamuk, kayısı, badem, sofralık üzüm, narenciye ürünleri, karpuz, salçalık biber, kuru soğan, buğday deprem bölgesinin üretimde domine ettiği ürünlerden sadece birkaçı. Türkiye 2022 yılında 25 milyar dolarlık gıda ihracatı yapmışken, depremden etkilenen 11 ilimiz 7,4 milyar dolarlık gıda ihracatı yaptı. Bu ihracatın devamlılığı, bu illerdeki üretimin devamına bağlı. Üretimin sürmesi için üreticilerimizin topraklarında kalması sağlanmalı” diye konuştu.
Deprem bölgesindeki ürünlere ihracatta öncelik vereceğiz
Deprem bölgesindeki üretimin sürmesi için ihracatçılar olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade eden Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesindeki gıda ürünlerinin dünyaya ulaşması ve bu yörelerin üretici konumunu sürdürmesi için zincirin tüm halkalarına büyük sorumluluklar düşüyor. Hükümetimizin bu yöreye özel teşvikleri hayata geçirmesi gerekiyor. Yerel yönetimler, kalkınma ajansları tüm kaynaklarını bu bölgelerdeki üreticilere yönlendirmeli, biz ihracatçılar olarak deprem bölgesindeki üreticilerimizin işlerinin başına dönmesi için elimizi taşın altına koymak istiyoruz. Bu bölgenin verimli topraklarında üretilecek ürünlerin ihracatına öncelik vereceğiz. Bu verimli topraklar ve bu toprakları işleyen çiftçilerimiz tarih boyunca insanlığın gıda ihtiyacını karşıladı. Bundan sonra da karşılamaya devam etmesi için çaba göstereceğiz.”
Türkiye meyve üretiminin yüzde 20’si deprem illerinde yapılırken, ürünlere bakıldığında; sofralık üzüm üretim miktarının yüzde 26’sı, kayısının yüzde 53’ü, bademin yüzde 34’ü bu illerde üretiliyor.
Depremin derin yaralar açtığı 11 il sebze üretiminin yüzde 12’sini karşılıyor. Türkiye’nin karpuz üretiminin yüzde 30’u, salçalık biber üretiminin yüzde 28’i, kuru soğan üretiminin yüzde 16’sı bu bölgedeki çiftçilerin emekleriyle bu topraklarda yetiştiriliyor.
Tahıl ve diğer bitkisel ürünler incelendiğinde; deprem illeri buğday üretiminden yüzde 20, pamuk üretiminden yüzde 72 pay alıyor.
Türkiye’nin örtü altı sebze üretim alanlarının yüzde 18’i deprem illerinde yer alırken, ürünlere bakıldığında karpuz ve salçalık biber öne çıkan ürünler.
Deprem illeri üretimden gelen güçlerini ihracata da yansıtmayı başarmış durumda. Depremin derin yaralar açtığı 11 ilimiz Türkiye’nin gıda ihracatından yüzde 30 pay alıyorlar. İhracatlarında da hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 3,5 milyar dolarlık ihracatla liderken, yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörümüz 1,1 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyor. Bu yörenin toplam gıda ihracatı 7,5 milyar dolara ulaşıyor.” HABER MERKEZİ
Son Girilen Haberler
Buzları eritmek için değil, halkın sorunları için görüştük
CHP Lideri Özel ile AK Parti Lideri Erdoğan arasındaki tarihi görüşmeyi değerlendiren CHP’li Gökçen, “Bu görüşmeler, buzları eritmek için değil, halkın gerçek sorunlarının çözümü için gerçekleştirilmiştir” dedi
Benzin ve Motorinde tek fiyat uygulaması başlıyor
Benzin ve motorinde artık tek fiyat uygulaması hayata geçiriliyor. EPDK'nın kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Artık akaryakıt istasyonlarındaki satışlarda aynı tür benzin ve motorinde farklı fiyat uygulanamayacak. Karar 15 Mayıs tarihinden itibaren geçerli olacak.
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu Genel Başkanlığı bırakıyor
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katıldığı bir programda sağlığının artık el vermediğini ifade ederek genel başkanlık görevini bırakacağını ifade etti. görevinden ayrılacağını açıklayan Karamollaoğlu, Ekim ayı öncesinde bir olağanüstü kongre gerçekleştireceklerini de belirtti. Karamollaoğlu, yeni genel başkanın teşkilatlarının görüşü alındıktan sonra değerlendirileceğini, isim tekliflerine açık olduklarını ve siyaseti değil, sadece genel başkanlık görevini bıraktığını açıkladı.