Sarı: Asgari ücret için rakam veremeyiz çünkü…

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER

Yüzyılın seçimi olarak tanımlanan 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin geride kalmasıyla birlikte gözler, Temmuz ayında yapılması beklenen asgari ücret zammına çevrildi.

Uzun süre TBMM’de tartışılan asgari ücrete ara zam kararı seçime bir süre kala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmış ancak zam oranı telaffuz edilmemişti.

Son istatistiklere göre; açlık sınırı 10 bin 362 lira, yoksulluk sınırı ise 33 bin 752 lira olarak açıklanırken Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanlı Vedat Bilgin asgari ücret için dolar bazında rakam telaffuz etmiş ve 500 dolar bandına çıkacağını söylemişti.

Açıklamanın ardından seçimin geçmesiyle birlikte dolar kuru yükselip iğneden ipliğe her ürüne zam gelirken DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, asgari ücrete ilişkin İLKSES’e konuştu. Sarı, mevcut koşullarda asgari ücret için rakam telaffuz edemeyeceklerini söyledi.

YARGIYI TAKMAYAN TÜİK…

Doğalgazda Mayıs ayı TÜFE’sinin 0 gösterilerek enflasyonun düşük gösterilmeye çalışıldığı iddialarında TÜİK’in şeffaflığına ilişkin eleştiride bulunan Sarı, mahkeme kararını işaret ederek “TÜİK’in güvenilir bir kurum olmadığı mahkeme kararlarıyla ispatlanmış durumdadır. DİSK, TÜİK’İn enflasyonu belirlediği sepetin içindeki maddeleri ve nasıl belirlediğiyle ilgili mahkemeye vermiştir ve mahkeme de DİSK’i haklı bulmuştur. TÜİK, mahkeme kararına uymayarak yani sepeti açıklamayarak ve kamuoyunu aydınlatmayarak bir enflasyon belirliyor. TÜİK ama doğalgazla ama başka bir şekilde zaten yıllardır enflasyonu düşük gösteriyor. TÜİK enflasyonu, İTO, ENAG ya da insanların pazarda sokakta gördüğü enflasyona göre hep düşük tuttu. Yıllardır emeklilerin, memurların ve enflasyon zammı alarak yaşamaya çalışan insanların haklarını zaten gasp etmişti gasp etmeye devam da edecek. O yüzden öncelikle yargı kararlarını takmayan bir TÜİK’le karşı karşıyayız. Yargıyı takmayan TÜİK de halkın güvenini kazanan bir kurumdan öte tamamen güvensizlik içine düşmüş bir kurum durumunda. Sadece iktidarın taleplerini yerine getirmek adına bir enflasyon açıklıyor. Bu da yıllardır işçilerin ve emekçilerin alacağı maaşların ortadan yok olmasına neden oluyor” dedi.

DOLAR 25-30 LİRA OLUNCA…

Asgari ücret için rakam telaffuz edemediklerini belirten Sarı, “Her kurum asgari ücretin hangi boyutta olması gerektiğini açıklıyor yoksulluk ve açlık sınırı zaten belli. TÜİK’in belirlemiş olduğu açlık sınırı bile 9 bin lirayı geçmişken… İktidar asgari ücret için lafın gelişi 500 dolara çıkacağını söylüyor ama dolar 25-30 lira olunca o 500 doların da alım gücünün 8 bin 500 liranın dahi altında olacağını gösteriyor. Çünkü dolar yükselince özellikle sanayi ve benzeri yerlerde girdi fiyatlarının yükselmesi ve buna bağlı olarak peş peşe zamların gelmesi ve gıda fiyatlarına yansıması demek oluyor. Asgari ücret ‘şu rakam olmalı’ demek bile aslında bize ters geliyor. Çünkü diyelim ki bugün açlık sınırı 11 bin lira. Açlık sınırının biraz üzerinde asgari ücret belirleyelim diye yola çıksak bile artan gıda enflasyonu ve döviz kurunun yükselmesi alım gücünü düşürecektir. Ev kirası 8 bin liraysa 15 bin lira, peynirin kilosu 20 liraysa 400 lira olacak. Zaten kırmızı et ve diğer et ürünlerine yetişmek mümkün bile değil” diye konuştu.

BİR KİŞİNİN DUDAKLARININ ARASINDA ASGARİ ÜCRET BELİRLENEMEZ

Artan hayat pahalılığı ve alım gücünün düşmesine dikkat çeken Sarı, asgari ücretin belirlenmesi için taleplerini yineleyerek, “Biz daha önce asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesine karşı çıkmıştık. Asgari ücretin yılda 4 kez toplanması gerek demiştik. Enflasyonun çok yüksek çıktığı, açlık sınırının ayyuka çıktığı bir dönemde 6 ayda bir değil 3 ayda bir asgari ücretin düzenlenmesi gerektiğini söylüyoruz. Rakam telaffuz etmiyoruz. Çünkü bugün dolar kuruna göre 500 dolar seviyesinde yaparlar. Ama yarın öbür gün dolar 30 lira olduğunda bu alım gücü olarak 250-300 dolara düşer. Bu ülkenin emekçileri günde 8 saat alın teri döktüğünde o günkü kazancıyla insanca yaşayacağı bir ücret almalıdır. Bu, hangi ücreti gerektiriyorsa o ücret üzerinden olmalıdır. Şayet siz enflasyonu dengeleyemiyorsanız, baskılayamıyorsanız her 3 ayda bir asgari ücret belirleme komisyonunun yan yana gelerek, sadece en yüksek sayıya sahip sendikanın değil işçilerin, işverenlerin, esnafın her kesimin içinde olduğu tarafların bir araya gelerek asgari ücretin belirlenmesi gerekir. Bir kişinin dudaklarının arasında asgari ücret belirlenemez. Çalışma Bakanlığı bütün sendikaları görüşmelere davet edebilir. Davet hükümetten gelmeli. İstemeyen sendikalar katılmayacağını ifade eder. DİSK tavrını masada net olarak ortaya koyar. Eğer masada talebini alamazsa sokakta cevabını verir” ifadelerini kullandı.