BM'den Suriye'de kanıtların korunması çağrısı

BM, Suriye'de adaletin sağlanabilmesi için, Esed rejiminin işlediği suçlarla ilgili kanıtların, materyallerin ve toplu mezarların korunmasını gerektiğini vurguladı

Haber Giriş Tarihi: 17.12.2024 20:40
Haber Güncellenme Tarihi: 17.12.2024 20:41
Kaynak: AA
BM'den Suriye'de kanıtların korunması çağrısı

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye’deki son gelişmelerin tarihi nitelikte olduğunu belirterek, yaklaşık 54 yıl boyunca ülkeyi yöneten Esed rejiminin iki hafta içinde çöktüğünü ve Suriye’nin yeni bir döneme girdiğini vurguladı. Pedersen, 14 yıllık iç savaş sürecinde hayatını kaybeden yüzbinlerce Suriyeliye taziye dileklerini ileterek, milyonlarca kişinin yaşadığı yerinden edilme, sürgün, gözaltı, istismar ve acılar nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Suriyelilerin yeni durumun kendilerine ait olduğuna dair derin ve ortak bir duygu içinde hareket ettiğine işaret eden Pedersen, "Bu Suriyelilerin anıdır." dedi. Pedersen, Suriye’nin artık barış, ekonomik istikrar ve büyüme ile tüm Suriyeliler için kapsayıcı, hesap verebilir ve adalet içeren bir geleceğe doğru ilerlemek için gerçek bir şansının olduğunu aktardı.

"Şam'da hukuk ve düzen önemli ölçüde iyileşti"

Pedersen, Şam'da ilk iki gün süren istikrarsızlığın ardından hukuk ve düzenin önemli ölçüde iyileştiğini belirtti, ancak Suriye'nin birçok bölgesinde istikrarın hala kırılgan olduğunu vurguladı. Yeni dönemde karşılaşılan zorluklara değinen Pedersen, ateşkese yönelik gerilimin azaltılması ve askeri gruplar arasındaki gerginliklerin giderilmesi için çaba harcanması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, 14 yıl süren iç savaşın Suriye ekonomisini ciddi şekilde tahrip ettiğine dikkat çekerek, Suriyelilerin yüzde 90'ının yoksulluk içinde yaşadığını söyledi. Durumu düzeltmek için sadece insani yardımın yeterli olmayacağını belirten Pedersen, ekonomik kalkınma ve yeniden inşa süreci için yaptırımların sona erdirilmesi gerektiğini aktardı.

"Siyasi sürecin doğru yolda ilerlemesini sağlamalıyız"

Pedersen, diğer bir zorluğun ise siyasi olduğunu kaydederek, "Suriyeliler kendi geleceklerini belirlemek ve meşru hedeflerini gerçekleştirmek için çok büyük fedakarlıklarda bulundu. Siyasi sürecin doğru yolda ilerlemesini sağlamalıyız” diye konuştu.

BMGK'nin Suriye'de siyasi çözüme ilişkin kabul ettiği 2254 sayılı kararının teknik anlamda artık uygulanamayacağına ilişkin görüşün yaygınlaştığına işaret eden Pedersen, "Ancak bu kararın temel ilkesi olan geniş Suriyeli mutabakatı hala geçerlidir. 2254 sayılı kararın tanımladığı taraflardan biri devrildi ve sürecin bir parçası olamaz. Yine de siyasi geçiş süreci gereklidir ve bu kapsayıcı ve Suriye'ye ait bir süreçle sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.

Sednaya Hapishanesi Esad rejimin halkına barbarlığının kanıtı

Kapsayıcı siyasi geçiş sürecinde ekonomik desteğin kilit öneme sahip olduğunu kaydeden Pedersen, "İhtiyaçlar çok büyük ve geniş çaplı destekle karşılanabilir. Buna yaptırımların kademeli olarak sona erdirilmesi ve tam anlamıyla yeniden inşa süreci de dahildir." diye konuştu.

Pedersen, dün Sednaya Hapishanesi’nde bulunan zindanları, işkence odalarını ve infaz hücrelerini kendi gözleriyle gördüğünü belirterek, "Bunlar, düşen rejimin kendi halkına yönelik barbarlığının bir kanıtıdır." dedi.

BM, diğer kuruluşlar, cesur tanıklar ve hayatta kalanlar sayesinde bu gerçeklerin yıllardır belgelendiğini anımsatan Pedersen, öte yandan bu vahşeti bizzat görmenin farklı olduğunu söyledi.

Pedersen, geçiş sürecinde adaletin kritik öneme sahip olduğunun altını çizerek, kayıp ve zorla kaybedilenlerin akıbetinin netleştirilmesi ve adil yargılamanın intikam eylemlerine karşı gerekli bir güvence olması gerektiğini belirtti.

Bu olmadan Suriye ve Suriyelilerin iyileşemeyeceğine işaret eden Pedersen, "Burada acil olarak atılması gereken ilk adımın altını çizmek istiyorum. Kanıtların, materyallerin ve toplu mezar alanlarının korunması şart. Kurbanların, ailelerinin ve hayatta kalanların haklarının korunması şart. Ayrıca keyfi olarak gözaltında tutulanların derhal serbest bırakılması gerekiyor." diye konuştu.

 İsrail, rejimin düşmesinden bu yana Suriye'ye 350'den fazla saldırı düzenledi

Diğer taraftan İsrail'in Suriye topraklarında ilerlemeye devam ettiğine dikkati çeken Pedersen," İsrail, eski rejimin düşmesinden bu yana Suriye’deki askeri tesislere, ekipmanlara ve lojistik hatlara 350’den fazla hava saldırısı gerçekleştirdi." bilgisini verdi.

Pedersen, bu tür saldırıların Suriye’de olağan siyasi geçişi de baltaladığını belirterek, İsrail’in işgal altındaki Golan Tepeleri'nde gerçekleştirdiği "yerleşim faaliyetlerinin" yasa dışı olduğunu, Suriye’nin egemenliği ile toprak bütünlüğüne saldırı niteliği taşıdığını aktardı.

"Bu saldırılar derhal durdurulmalıdır" diyen Pedersen, Suriye'de istikrarın kalıcı, güvenilir ve kapsayıcı olması için sağlam temel inşa etme zamanının olduğunu belirtti.

Kaynak: AA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.