TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Depremzede mülteciler için çağrı: “Başınızın çaresine bakın” deniyor!

Halkların Köprüsü Derneği tarafından depremzede mülteciler için yapılan açıklamada, “Kendi imkanlarıyla başka illere gelen mültecilere ‘Başınızın çaresine bakın’ deniyor. Depremzede yurttaşlar için sağlanan hizmet depremzede mülteciler için de sağlanmalı” denildi

Haber Giriş Tarihi: 15.02.2023 11:49
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Depremzede mülteciler için çağrı: “Başınızın çaresine bakın” deniyor!

ÇAĞLA GENİŞ

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından yara sarma mesaisi devam ederken, Halkların Köprüsü Derneği’nden depremzede mültecilerin durumuna ilişkin açıklama geldi. Alsancak’taki dernek binasında düzenlenen basın açıklamasında, deprem bölgesinde mültecilere yönelik ayrımcı davranışların ve medyada kullanılan dilin tehlikeli sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıda bulunuldu. Öte yandan deprem bölgesinden ayrılarak başka illere giden yurttaşlara sağlanan konaklama, gıda, giyecek ve hijyen ürünleri gibi desteklerin depremzede mültecilere sağlanmamasına tepki gösterildi. Açıklamayı Halkların Köprüsü Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi okudu.

MÜLTECİLER DE DEPREMZEDE!

Depremlerin ardından bölgedeki mültecilerin ayrımcılığa ve nefret söylemine maruz kaldığını dile getiren Terzi, “Bazı siyasiler ve basın mensupları açık bir ayrımcı diskurla tüm temel insan haklarını çiğneyerek hatta nefret suçu işleyerek Suriyelileri hedef gösteren, ön yargıları pekiştiren açıklamalarla nefret söylemini tepeden aşağı doğru yaymaktan geri durmadılar. Oysa mülteciler de depremzede ve hayatta kalma, hayatlarını sürdürme gayreti içerisindeler. Ne yazık ki iktidarın bu felaketi yönetememesini eleştirmesi beklenen kimi siyasi muhalefet aktörleri de Suriyelilere karşı nefret kampanyası yürütüyorlar. Irkçılığa varan bu karanlık zihniyet Suriyelilerden bir suç çetesi, bir hırsız güruhu, bir yağmacı ordusu uydurarak asıl sorumluluk sahiplerini gündemden düşürüyor. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen, ortalığa saçılan yalan bilgiler yüzünden yerli halk Suriyelileri daha avantajlı görüyor. Suriyelileri hedef gösteren, nefret dili kullanan, yanlış bilgi veren herkes, onlar hakkında ‘yağmacılar’ gibi korkunç ön yargılar oluşmasına yol açmaktadır” dedi.

‘BAŞINIZIN ÇARESİNE BAKIN’ DENİYOR

Nefret söylemi ve ayrımcılıkla mücadele etmesi gereken kamu kurum ve kuruluşların da mültecileri yalnız bıraktığını kaydeden Terzi, “Kendi imkanlarıyla başka illere gelen mültecilere ‘Başınızın çaresine bakın’ deniyor. İl Göç İdareleri ve valilikler, yurttaşlara sağlanan konaklama, gıda, giyecek ve hijyen ürünleri gibi destekleri mültecilere vermiyor. Kapsamı ve sonrası belirsiz bir 90 günlük izin belgesi verip mültecileri çaresizliğe mahkum ediyorlar. Oysa depremzede yurttaşlar için sağlanan her hizmet depremzede mülteciler için de sağlanmalıdır. Aksi takdirde nefret söylemlerinin eyleme, yani nefret saldırılarına dönmesi çok yakındır. Bunu önlemenin yolu deprem alanında hak taleplerine eşit yaklaşmaktır! Bu enkazın altında kalanları birbirine kırdırtmak kimin işine yarar? Nefret suçunun fitilleyeceği ırkçı şiddet bütün ülkeyi yakmaz mı?” diye sordu.

AYRIMCILIKLA BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM

Tüm demokratik kamuoyunu mültecilere yönelik nefrete karşı sorumluluk almaya çağıran Terzi, “Umuyoruz ki bu toplumun dayanışmacı, yaratıcı, cesur ve yaşama dört elle sarılan sivil refleksleri, ceberrut devletin gölgesinden korkmayı bırakır. Gelin hep birlikte ayrımcılıkla ve ırkçılıkla mücadele edelim. İnsan ayırmadan, depremden etkilenen bütün canlıları gözeterek dayanışmayı örelim. ‘Dayanışma ezilenlerin nezaketidir’ dedik her zaman. Şimdi betonların alında ezilerek hayatını kaybeden insanlara bir borcumuz var. Biz hayatta kalanlar, onların anısına ve birbirine saygı duyarak, birbirine dost olarak yaşamı yeniden kurmalıyız” açıklamasını yaptı.

YARDIM ELİ UZATILMIYOR

Basın açıklamasının okunmasının ardından İzmir’e gelen mülteci depremzedelerin durumuna ilişkin bilgilendirmede bulunan Terzi, “Depremzedeler için şehirlere göre gidebilecekleri bazı komşu iller belirlenmiş. Bir mülteci depremzede İzmir’e, İstanbul’a gelmişse o kişilere herhangi bir yardım eli uzatılmıyor. Kabul edersiniz ki insanlar can havliyle başka şehirlere göçüyorlar. İzmir’e, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları geldiği gibi gelen mülteci aileler var. Biz yakın zamanda bunlardan 2-3 aile ile doğrudan temas kurduk. Valilik ile yaptığımız görüşmelerde onlara barınak bulamadık, herhangi bir yardım temin edemedi. Gerek Büyükşehir gerekse Çiğli belediyeleri ile yaptığımız görüşmelerde genelde olduğu gibi yardım edemeyeceklerini söylediler. Böyle bir durumda bu insanlar sokakta kalıyor ve bu insanların kaderi sahada çalışan sivil toplum örgütlerinin eline kalıyor. Bizim asıl görevimiz, hakikatin peşinde koşmak. Sahada yaşanan gerçekliği kamuoyuna duyurmak... Mültecileri konuk edeceğimiz mekan bulmakta çok güçlük çekiyoruz. Hiçbir otel mülteciyi geçici misafir olarak kabul etmiyor. Dolayısıyla gerçekten mülteciler ve STK’lar sahada yalnız. Diğer STK’lar da çok baskı gördükleri için bu konuda konuşamıyorlar.” 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.