Denizli'deki arkeolojik kazıda üzüm çekirdeği kalıntısı bulundu
Denizli'deki arkeolojik kazıda üzüm çekirdeği kalıntısı bulundu
Denizli'nin Çal ilçesinde yer alan Aşağıseyit Höyüğü'ndeki kazılarda, 3 bin 500 yıllık olduğu değerlendirilen üzüm çekirdeği kalıntısı bulundu
Haber Giriş Tarihi: 12.09.2023 13:11
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: AA
Aşağıseyit Mahallesi'nde yüzey araştırmaları sonucu Bakır Çağı'ndan bu yana yerleşimin olduğu tahmin edilen höyükte İzmir Demokrasi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erim Konakçı başkanlığındaki ekip, kazı çalışmalarını sürdürüyor.
Kazı ekibinin bu yıl ulaştığı buluntular arasında 3 bin 500 yıl öncesine tarihlenen üzüm çekirdeği kalıntısı dikkati çekiyor.
Doç. Dr. Konakçı, höyük alanında gazetecilere yaptığı açıklamada, höyüğün Kalkolitik dönemden başlayarak Roma dönemine kadar kullanıldığını ve kale görünümünde olduğunu söyledi.
Kazı çalışmalarında elde ettikleri bulguların Helenistik ve Roma dönemi ile geç Tunç Çağı'na yönelik evreleri gösterdiğine işaret eden Konakçı, "Milattan önce 1600'lara kadar uzanan tabakalara ulaşmış durumdayız. Yüzey araştırmalarında höyüğün geçmişinin geç Kalkolitik döneme kadar uzandığını biliyoruz. Yine aynı zamanda erken Tunç Çağı'nda ve Geç Tunç Çağı'nda yerleşim üzerinde iskanın var olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki yıllarda devam edecek kazılarda bu tabakalara da ulaşılmasını bekliyoruz." dedi.
Doç. Dr. Konakçı, kazılarda Geç Tunç Çağı'na ilişkin milattan önce 12. ile 16. yüzyıl arasına tarihlenen iki evreyi tespit ettiklerini, bu dönemlere ait mekanlar, ocaklar ve fırınlar bulduklarını aktararak bulguların arkeozoologlar ve arkeobotanikçiler tarafından da değerlendirildiğini kaydetti.
Hem Helenistik dönem hem de Geç Tunç Çağı'nda bölgede kullanılan tohum türleri ve bitki türleri hakkında bilgi edindiklerini aktaran Konakçı, "Arpa buğdayın tüketilmiş olduğuna dair veriler elde ettik. Bir tane üzüm çekirdeği bulundu. O da bu bölgelerde milattan önce 1500'lerde üzüm tüketimine dair yeni bir bilgiyi sundu. Zaten biliyorsunuz Batı Anadolu kıyıları ve Orta Anadolu’da yoğun bir üzüm tüketimi ve şarapçılık faaliyetinin olduğunu biliyoruz. Bölgeler arası ticarette üzümün önemli bir yer tuttuğunu biliyoruz. Çal'da da böyle bir bulgunun elde edilmiş olması, Batı Anadolu'nun ya da Anadolu'nun genel karakteri ile uyumlu bir noktada olduğunu bize gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.
Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan ise bağcılıkta önde gelen merkezlerden olan ilçenin bu gücünü tarihin eski dönemlerinden bu yana koruduğunu, 3 bin 500 yıllık üzüm çekirdeğinin bulunmasının heyecan verici olduğunu ifade etti.
Akcan "Bölgenin ne kadar değerli olduğunu turizm açısından bir kez daha gördük. İnşallah kazı çalışmaları bittikten sonra bölgeyi turizme açmış olacağız." diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Denizli'nin Çal ilçesinde yer alan Aşağıseyit Höyüğü'ndeki kazılarda, 3 bin 500 yıllık olduğu değerlendirilen üzüm çekirdeği kalıntısı bulundu
Aşağıseyit Mahallesi'nde yüzey araştırmaları sonucu Bakır Çağı'ndan bu yana yerleşimin olduğu tahmin edilen höyükte İzmir Demokrasi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erim Konakçı başkanlığındaki ekip, kazı çalışmalarını sürdürüyor.
Kazı ekibinin bu yıl ulaştığı buluntular arasında 3 bin 500 yıl öncesine tarihlenen üzüm çekirdeği kalıntısı dikkati çekiyor.
Doç. Dr. Konakçı, höyük alanında gazetecilere yaptığı açıklamada, höyüğün Kalkolitik dönemden başlayarak Roma dönemine kadar kullanıldığını ve kale görünümünde olduğunu söyledi.
Kazı çalışmalarında elde ettikleri bulguların Helenistik ve Roma dönemi ile geç Tunç Çağı'na yönelik evreleri gösterdiğine işaret eden Konakçı, "Milattan önce 1600'lara kadar uzanan tabakalara ulaşmış durumdayız. Yüzey araştırmalarında höyüğün geçmişinin geç Kalkolitik döneme kadar uzandığını biliyoruz. Yine aynı zamanda erken Tunç Çağı'nda ve Geç Tunç Çağı'nda yerleşim üzerinde iskanın var olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki yıllarda devam edecek kazılarda bu tabakalara da ulaşılmasını bekliyoruz." dedi.
Doç. Dr. Konakçı, kazılarda Geç Tunç Çağı'na ilişkin milattan önce 12. ile 16. yüzyıl arasına tarihlenen iki evreyi tespit ettiklerini, bu dönemlere ait mekanlar, ocaklar ve fırınlar bulduklarını aktararak bulguların arkeozoologlar ve arkeobotanikçiler tarafından da değerlendirildiğini kaydetti.
Hem Helenistik dönem hem de Geç Tunç Çağı'nda bölgede kullanılan tohum türleri ve bitki türleri hakkında bilgi edindiklerini aktaran Konakçı, "Arpa buğdayın tüketilmiş olduğuna dair veriler elde ettik. Bir tane üzüm çekirdeği bulundu. O da bu bölgelerde milattan önce 1500'lerde üzüm tüketimine dair yeni bir bilgiyi sundu. Zaten biliyorsunuz Batı Anadolu kıyıları ve Orta Anadolu’da yoğun bir üzüm tüketimi ve şarapçılık faaliyetinin olduğunu biliyoruz. Bölgeler arası ticarette üzümün önemli bir yer tuttuğunu biliyoruz. Çal'da da böyle bir bulgunun elde edilmiş olması, Batı Anadolu'nun ya da Anadolu'nun genel karakteri ile uyumlu bir noktada olduğunu bize gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.
Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan ise bağcılıkta önde gelen merkezlerden olan ilçenin bu gücünü tarihin eski dönemlerinden bu yana koruduğunu, 3 bin 500 yıllık üzüm çekirdeğinin bulunmasının heyecan verici olduğunu ifade etti.
Akcan "Bölgenin ne kadar değerli olduğunu turizm açısından bir kez daha gördük. İnşallah kazı çalışmaları bittikten sonra bölgeyi turizme açmış olacağız." diye konuştu.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Denizli’de 'Mahalle Buluşmaları' devam ediyor
Kaynak: AA
Son Girilen Haberler
Dikili'nin saklı cennetlerine yolculuk: Ege'nin büyüleyici koylarını keşfedin
Dikili'nin sahil kesimindeki koylar, Ege Denizi'nin büyüleyici manzarasıyla çevrili olup ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar. Bu koylar, turkuaz renkli suları, berrak plajları ve etkileyici doğal alanları ile dikkat çeker. Her biri kendine has bir atmosfere sahip olan Dikili koyları, hem yerli halkın hem de turistlerin dinlenmek ve doğanın tadını çıkarmak için tercih ettiği önemli noktalardan biri. Peki, Dikili’ye nasıl gidilir?
İzmir haber: Dersin ortasında intihara teşebbüs!
İzmir Suzan Divrik Anadolu Meslek Lisesi’nde 15 yaşındaki bir öğrenci ders sırasında intihara teşebbüs etti
Deniz ve kumun buluştuğu Dikili: Keşfedilmeyi bekleyen plajlar
Dikili plajları, Ege Denizi'nin pırıl pırıl sularının kıyısında yer alan, altın sarısı kumları ve göz alıcı doğal güzellikleri ile ziyaretçilerine huzurlu ve keyifli bir tatil sunan eşsiz mekanlar yer alır. Peki, Dikili’de hangi plaja gidilir?