TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Ben eşcinselim” dedi... “Hep yanındayım” dedim!

Metin Gökalp tüm ötekileştirmeler, nefret söylemleri ve hedef göstermelere karşı LGBTİ+ birey kızı Asya’nın var olma savaşına güçlü bir omuz koyarak imza attığı ‘onurlu yürüyüşü’ anlattı…

Haber Giriş Tarihi: 30.06.2021 07:34
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Ben eşcinselim” dedi... “Hep yanındayım” dedim!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

“Aslında tahmin ediyordum ama kendisinin açılmasını bekledim. 17 yaşındayken, ‘Baba ben eşcinselim’ dedi. ‘Hep yanında olacağım’ dedim ve beraber mücadele yürüttük. Çocuğumun haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğim.”

Bu sözler İzmir’de yaşayan 51 yaşındaki Metin Gökalp’e ait... O tüm ötekileştirmelere, nefret söylemlerine ve hedef göstermelere karşı LGBTİ+ birey kızı Asya’nın var olma savaşına güçlü bir omuz koyarak ‘onurlu bir yürüyüşe’ imza atıyor. Bu baskı ortamında aile desteğinin öneminin altını yaşayarak ve yaşatarak çizen Gökalp, her yıl kızıyla birlikte ‘gökkuşağının altında’ yürüyerek eşit ve özgür bir dünya için mücadele veriyor. Gökalp, Asya ile birlikte katıldığı Onur Yürüyüşleri’nde elinde “Benim çocuğum eşcinsel” yazılı dövizle “Nefret değil sevgi kazanacak” diye haykırıyor.

AÇILDIĞINDA ‘HEP YANINDAYIM’ DEDİM

Kızının 2016 yılında kendisine açılarak “Baba ben eşcinselim” dediğini anlatan 51 yaşındaki Metin Gökalp, sonrasında yaşanan süreci “Beraber mücadele yürüttük” sözleriyle özetliyor. LGBTİ+ bireylerin toplumda maruz kaldıkları baskıya karşı ailelerinin desteğinin önemine vurgu yapan Gökalp, “Tahmin ediyordum ama kendisinin açılmasını bekliyordum. İlk olarak 2016 senesinde bana söyledi. ‘Baba ben eşcinselim’ dedi; kızmadım, kötü karşılamadım. Çünkü kızacak ya da kötü karşılanacak bir durum değildi. ‘Ben senin daima yanındayım’ dedim ve beraber mücadele yürüttük. Gelecek senelerde de bizi onur yürüyüşüne katılmak üzere alanlarda göreceksiniz. Çocuğumun haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğim. Çocuklarımıza sapkın denilmesi, çocuklarımızın yok sayması, iktidarın nefret söylemleri beni çok korkutuyor ve üzüyor açıkçası. Bir gün çocuğumun başına bir şey gelirse sorumlusu onlardır. Çocuklarımızı hedef göstermeleri değil destek olmaları gerekiyor. Nefret değil sevgi kazanacak” dedi.

BAZEN TEHDİTLER ALIYORUZ

LGBTİ+ bireylere yönelik nefret söylemlerine ve hedef göstermelere rağmen mücadeleden vazgeçmediklerini belirten Gökalp, bu mücadelenin kendilerini daha çok bir araya getirdiğini söyledi. Çocuğunun LGBTİ+ olduğunu öğrenen anne ve babalara da seslenen Gökalp, “Çocuklarımız okulda, işte, sokakta nefret söylemlerine, fiziksel şiddete ve zorbalığa maruz kalıyorlar. Bu durumda aile desteği oldukça önemli ve değerli... LGBTİ+ birey olmak sapkınlık veya hastalık değildir. Onlar bizim evlatlarımız. Bu mücadelede çocuklarınızın yanında olun, sevgiyle yaklaşın. Kızımın görünürlüğünü, yanında olduğumu gösterdiğim için çevremden olumsuz bir tepki almıyorum. Sadece bazen sosyal medya üzerinden kızıma ve bana hareket ediyorlar, tehditlere maruz kalıyoruz. Çocuğumun eşcinsel olduğunu öğrenmeden önce de LGBTİ+ bireylerin haklarını savunuyordum. Sonrasında kızım birçok konuda beni bilinçlendirdi. Kızımın ve LGBTİ+ bireylerinin daima yanındayım” ifadelerini kullandı.

BABAM BANA GÜÇ VERİYOR

15 yaşındayken cinsel yönelimini fark etmeye başlayan Asya Gökalp ise ailesine açılma sürecinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Öncesinde bir şeylerin farklı olduğunu anlıyordum ancak bu konuda bilinçsiz olduğumdan adlandıramıyordum. Örneğin ilkokulda sıra arkadaşımdan hoşlanıyordum ama bunun arkadaşça bir sevgi olduğunu düşünüyordum. Kendime soruyordum ‘Neden erkekler hiç ilgimi çekmiyor?’ diye. Sonrasında LBGTİ+ kavramına rastladım ve araştırarak bilinçlenmeye başladım. Ve ‘Evet ben buyum’ dedim. Ailemin de destekleri sayesinde kabullenme aşamam zor olmadı. Babama açılırken bir tedirginliğim yoktu çünkü babam politik bir insandır. Bu konularda bilinçli olduğunu ve düşüncelerini az çok biliyordum. İlk olarak 17 yaşımda söylemeye karar verdim. Zaten o da bunu bekliyormuş. Her zaman yanımda olacağını söylemişti. Babamın desteklediğini bilmek beni çok mutlu etmişti ve güç vermişti. 2016 yılında babama onur yürüyüşüne katılacağımı söyledim. Babam da benimle gelmek istediğini söyledi ve birlikte ilk onur yürüyüşümüze katıldık. 2016’dan beri her sene birlikte alanda oluyoruz. LGBTİ+ bireylerin toplum ve devlet tarafından yoğun bir baskıya uğradığı bu dönemde babamın yanımda olduğunu bilmek bana güvende hissettiriyor ve bu baskılara karşı korkmadan sesimi çıkarabiliyorum. Ailem beni destekliyor olmasa bu kadar görünür olamaz, hayatımı özgürce yaşayamazdım.”

CAN GÜVENLİĞİM OLMADIĞINI HİSSEDİYORUM

Hedef haline getirildikleri için dışarıda bulunduğu her an ‘tetikte’ olduğunu söyleyen Asya Gökalp, “Lise yıllarında okulda homofobik söylemlere, akran zorbalığına maruz kaldım ve bu benim akademik başarımı olumsuz etkiledi. Aynı şekilde çalıştığım yerlerde de ayrımcılığa uğradım ancak şanslıydım ki beni yalnız bırakmayan arkadaşlarım da vardı. Şu an yakın çevremde homofobik insanları tutmuyorum ama tanımadığım insanların nefret söylemlerine maruz kalıyorum. Son zamanlarda sözel saldırı arttı ve bunun da iktidarın bizi hedef göstermesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Hayatımın tüm süreçlerinde baskılara karşı nasıl sağlam durabileceğimi öğrendim artık. Eskisi kadar etkilenmiyorum ancak son zamanlarda toplum baskısındaki artış ve doğrudan LGBTİ+ haklarını koruyan yasal bir güvence olmadığından can güvenliğim olmadığını hissediyorum. Siyasilerin homofobik ve hedef gösterici söylemlerinin toplum baskısını artırdığını düşünüyorum. Homofobik kişiler düşüncelerini ve tepkilerini çok daha sert yansıtıyorlar artık ve normal olarak tedirgin oluyorum çünkü tepkilerinin sınırı yok. Genel ahlak adı altında bize yapılan her türlü baskının doğru olduğunu düşünüyorlar ve bu korkutuyor. Dışarıda olduğum her an tetikteyim diyebilirim. Tüm bu etkenlere rağmen ben hiçbir zaman kendimi gizlemedim çünkü yanlış bir şey yapmıyorum. Sevgimi özgürce yaşamaya çalışıyorum. Ailem beni desteklediğinden bu benim için nispeten daha kolay ancak ailesinden destek göremeyen, toplum baskısı nedeniyle kimliğini gizlemek zorunda kalan çok fazla LGBTİ+ birey var. Hissettiğin, mutlu olduğun gibi yaşayamamak, ait olmadığın kalıplara sıkıştırılmak gerçekten çok zor” sözleriyle herkes için özgür bir yaşam diledi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.