TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ayasofya'nın zincirleri kırıldı, Şimdi yüreğimizdeki zincirleri kırma vaktidir

Yazının Giriş Tarihi: 28.08.2020 07:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.08.2020 07:10
Kadınların her alanda ve her fırsatta erkeklerle yarıştığı, onlarla aynı işlerde ve yerlerde görev aldığı, karar verip başladıkları her işi başarabileceklerine olan inanç ve kararlılıkla kendilerini ispat etme gayretiyle mücadele ettikleri, her ne kadar yorulsalar da dik durmaya ve bu yöndeki güçlerini tüm dünyaya gösterme çabaları içerisinde uzak kaldıkları yarışmaya dahil olmaktan kaçındıkları alanlar camilerimiz ve Cuma Namaz’larımızdır…
Beş vakit namazın dışında olmadığı halde öyleymiş gibi günümüze aktarılan ancak kadın erkek her ferdin kıldığında farz namazı kılmış gibi sayıldığı ve mutlaka cemaatle kılınması gereken Cuma namazı kadınlar için de büyük bir öneme sahiptir. Zira Yüce Rabbimizin erkek-kadın ayırımı yapmaksızın Kur’an-ı Kerimin Cuma suresi 9. Ayetinde tüm Müslümanlara emrettiği bir namazdır, birlik, beraberlik manevi duyguları birlikte yaşamanın ifadesidir Cuma namazı. Allah’ın Resulü Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.)’in bu konuda ayırım yapmadığı, kadınların da vakit namazları, Cuma ve Bayram Namazlarına katıldığı İslami kaynaklarda yer almaktadır. Cuma namazı erkekler gibi kadınlara da davettir ancak geçerli mazeretler sebebiyle erkeklere olduğu gibi kadınlara da Cuma namazlarına katılmama ruhsatı verilmiştir. Örneğin hasta olan kadın da erkek de Cuma’ya gitmeyebilir, muafiyeti sağlık sorunlarından kaynaklanır, gidemeyebilirler, zor durumda kalma ihtimali vardır. Zira yüce dinimizde “zorlama ve baskı yoktur, kolaylaştırma ve özgürlük vardır”
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) ile birlikte olan eşi Hz.Aişe (R.A.) annemizin rivayet ettiği 2210 hadisin içerisinde Cuma namazına katılmamızın önünde herhangi bir engel olmadığı, buna ilişkin sözlü bir Sünnet olmamakla birlikte mazeret takdir yetkisinin bize özgür irademize bırakıldığı da bir gerçektir. Böyle olması da gerekirdi, zira namazdan yasaklı olduğumuz özel hallerimiz, hamilelik, lohusalık ve çocukluluk gibi katılmamızı engelleyici durumlarımız bizleri muaf tutmaktadır. Cuma namazının yanında beş vakit namazda da, oruç ve diğer tüm ibadetlerde biz kadınlara, çocuklara, engellilere hastalıkları ve haklı gerekçeleriyle zorlanmamaları gerektiğinden yola çıkılarak mahrumiyet değil bir muafiyet getirilmiştir. Kadınların da istedikleri zaman camiye gidip cemaatle cuma namazı kılmalarında dinen bir engel yoktur. Hatta hutbe ve vaazlardan istifade etmeleri için cuma namazlarına ve vakit namazlarına cemaatle devam etmeleri tavsiye edilebilir.
Cuma namazını kılan kadınların o günün öğle namazını kılmaları gerekmediği bütün fıkıh mezheplerimiz tarafından da doğrulanmaktadır. Buna göre kadınlardan Cuma namazının düşmediği görülüyor, zira düşmüş olsaydı kadınlar için Cuma namazı nafile, öğle namazı da farz olurdu. Nafile olan Cuma namazını kılmakla farz olan öğle namazı yerine getirilmiş olamazdı. Cuma namazı cemaatlerine kadınların katılmasıyla ilgili Kur’an ve Sünnet’in ruhuna uygun olarak söylenebilecek söz katılmaları gereğidir ve asıl olan katılmalarıdır. Ancak yolculuk ve hastalık gibi erkeklerle müşterek olan katılımı engelleyici mazeretlerin yanı sıra onların özel halleri gibi kendilerine özgü sağlık durumları, çocuk ve hasta eşin bakımı vb. onlar için yalnızca katılmama ruhsatı oluşturabilir.
Kur’an’da geçen “Ya eyyühellezine amenu “Ey İman Edenler!” ifadesinden yalnız erkeklerin anlaşıldığını söylemek İslam’a olduğu kadar Müslümanlara da büyük bir iftira ve büyük bir günahtır. Arapça gramer kaidelerine göre geneli ifade eder ve kadınları da içine aldığı konusu ümmetin ittifakla kabul ettiği bir gerçektir. Kur’an’da pek çok kez tekrar edilen “Etiullahe ve’r-resule” (Allah’a ve peygambere itaat edin) erkek ve ya kadın ifadesi kullanılmamış ve hiçbir mümin, “Kadınların Allah’a ve resulüne itaat etmeleri  gerekmez” diye bir iddiada bulunmaz/bulunamaz.
Hz. Peygamber (S.A.V.) zamanında kadınlar da -imkân buldukça- beş vakit namazda ve cumada hazır bulunur, cemaatle namaz kılarlardı. Ancak gelmedikleri zaman kınanmazlar, kendilerine “Niçin gelmediniz?” diye sorulmazdı, özel halleri nedeniyle sorgulanmazlardı. Halbuki mazereti olmadığı halde cumaya gelmeyen erkekler kınanır, niçin gelmedikleri sorulur, gelmeleri kesin bir üslûpla istenirdi. Eğer fitne yüzünden (kadınlarla erkeklerin bir arada olmaları günaha girmeye sebep olabilir diye) kadınları, kendilerine hak olan bir ibadetten engellemek caiz olsaydı, müminler bunu hac ibadeti için yaparlardı. Çünkü en fazla bu ibadette -yolculukta ve haccı eda ederken- kadın-erkek karışıklığı, beraberliği, izdihamı yaşanmıştır ve yaşanmaktadır. Erkeklerle savaşa, öğrenim ve öğretime, hayatın çoğu faaliyetine katılan, gerektiğinde erkeklere karşı haklarını savunan kadınları hiçbir güç, kendilerine hak olan bir ibadetten asırlarca alıkoyamazdı. Genellikle cumaya katılmadılar; çünkü kendilerine farz olmadığını biliyorlar ve düşünüyorlardı. Camilerde yer bulunduğu ve başka bir engel de olmadığı zaman kadınlarımızın cuma namazını kılmalarında büyük faydalar vardır; kendilerine ayrılan yerlerde ve erkek saflarının arkasında bu namazı kılabilir, hutbeyi dinleyebilir, İslâm ümmetini tamamlayan diğer bir yarım olarak ümmet birliğine katılabilir, gerektiğinde düşünce ve tekliflerini dile getirebilirler.

“Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduğunda Allah’ı anmaya koşun, alışverişi bırakın; sizin için hayırlı olan budur; eğer bilirseniz. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin, Allah’ı çokça anın, umulur ki, felah bulursunuz.” (Cum’a: 62/9-10)  “Bu ayet ışığında anlaşılıyor ki “Cuma kadınlar için de bir davet ve çağrıdır, katılmaları halinde kendilerine büyük bir sevap ve mutluluk vesilesi olacağı muhakkaktır. Allah Teâlâ iman edenleri cuma namazına çağırmıştır; kadınlar da buna dahildir, onları ayrı tutmak kesinlikle doğru değildir. Davet beş vakit için de tektir, Cuma içinde tektir ve icabeti gerektirir, haklı her hangi bir mazeret yok ise bana göre kadınlarımızın cuma namazını ve diğer bütün vakit namazlarını imkan dahilinde cami ve mescitlerde çocuklarını da teşvik etmek suretiyle birlikte kılmalarında çok büyük ve önemli faydalar vardır; ancak bu, yer darlığı vb. sebeplerle erkeklerin ibadetlerini yerine getirmelerine engel olmamalıdır. Günümüz de kadınlar da yeryüzüne dağılmak suretiyle Allah’tan rızık talep etmekte ve aile ferdi olarak hanesine bakarak aile reisliği yapmaktadır. Her türlü sosyal hayatın ve iş hayatının içerisinde fazlasıyla yer almaktadır. Özel bir yemeği güzel bir mekanda yemek, restorandı, tatil yerini, gezi yerini gezmek nasıl farklı hisler ve tatlar bırakıyorsa insanın damağında ve gönlünde farklı mekanlarda huşu içerisinde ibadet etmek ve yaşanan mutluluğu, alınan lezzeti, manevi hazzı tavsiye etmek de her Müslümanın vazifesidir. İmanlı ve inançlı kesim olarak midemizi ve nefsimizi doyurduğumuz gibi ruhumuzu ve kalbimizi de güzel cami ve mescitlerde Cuma ve vakit namazları eda ederek doyuralım ve dostlarımıza tavsiye edelim.
Bu arada mü’min erkeklere de naçizane tavsiyem, dünya hayatınızda kendinize eş olarak seçtiğiniz kadınlarınızı camilere, mescitlere yanınızda götürün, onlar neslinizin devamı olan çocuklarınızın ilk öğretmenleridir. Harala gürele çalışıp, didinip, sonunda bitap düştükten sonra kazandığınız üç beş kuruş ile satın aldığınız her şey emin olun ki geçicidir, baki olan ahiret yurduna eşlerinizi ve evlatlarınızı hazırlamak sizin de vazifenizdir ve daha önemlidir. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışalım vesselâm…
Ayasofya’nın zincirleri kırıldı, şimdi yüreğimizdeki zincirleri kırma vaktidir…
Baki selam, dua ve muhabbetlerimle… 
Not: İlk tavsiye de benden gelsin, kadınlar ve engellilerin rahat ve güzel bir ortamda vakit ve Cuma namazı kılmalarına imkan veren Bornova’da Bilal Saygılı Cami ve Külliyesi var, bu Cuma günü ve her vakit namazda mutlaka gidin ve bu fakire de dua edin inşallah...

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.