Merhaba sevgili okuyucular. Bu hafta sizlere Rus yazar Anton Çehov’u anlatacağım. Bilgileri Wikipedia’dan derledim. Anton Pavloviç Çehov, Rus oyun ve kısa öykü yazarıdır. Tarihte kısa öykü alanında en iyi yazarlar arasında sayılmaktadır. Oyun yazarı olarak kariyerinde dört klasik eser üretmiş ve en iyi kısa öyküleri, yazarlar ve eleştirmenler tarafından olumlu eleştiriler almıştır.
***
Çehov, Henrik Ibsen ve August Strindberg ile birlikte çoğu zaman tiyatroda erken modernizmin doğuşundaki üç yaratıcı figürden biri olarak anılmaktadır. Çehov, edebî kariyerinin çoğunda tıp doktoru olarak çalışmış ve “Tıp benim nikâhlı karım, edebiyat ise metresim.” sözlerini dile getirmiştir.
***
Çehov, 1896’daki Martı gösteriminden sonra tiyatroyu bırakmıştır fakat oyun, Konstantin Stanislavski’nin Moskova Sanat Tiyatrosu tarafından 1898’de yeniden canlandırılmıştır. Moskova Sanat Tiyatrosu, daha sonra Çehov’un Vanya Dayı’sını sahnelemiş ve Çehov’un son iki oyunu Üç Kız kardeş ile Vişne Bahçesi’nin galasını yapmıştır. Çehov geleneksel eylem yerine bir “ruh hali tiyatrosu” ve “metinde batık bir yaşam” sunduğu için bu dört eser, hem seyirciye hem oyuncu topluluğuna meydan okumayı sunmaktadır.
***
Çehov ilk başta sadece maddi kazanç için yazılar yazmış ancak sanatsal hırsları arttıkça modern kısa öykünün evrimini etkileyen biçimsel yenilikler yapmıştır. Okuyuculara verdiği zorluklardan ötürü özür dilememiş ve bir sanatçının rolünün soru sormak olduğunu ve sorulara cevap vermek olmadığını belirtmiştir.
***
Anton Çehov, Rusya’nın güneyindeki Azak Denizi’ne bağlı bir liman şehri olan Taganrog’ta 29 Ocak 1860 (Eski Usul 17 Ocak) tarihinde Büyük St. Anthony bayramında altı çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Eski bir serf ile Ukraynalı bir kadının oğlu olan babası Pavel Yegorovich Çehov, Kobeliaky (günümüz Ukrayna’sında Poltava Oblastı) yakınlarındaki Vilkhovatka köyündendi ve bir bakkal işletiyordu. Kilise korosu şefi, dindar bir Ortodoks Hristiyan olan ve çocuklarına fiziksel istismarda bulunan babası Pavel Çehov, bazı tarihçiler tarafından oğlunun iki yüzlülükle ilgili birçok portresi için bir model olarak görülmüştür.
***
Çehov’un annesi Yevgeniya (Morozova), Rusya’nın her yerinde kumaş tüccarı babasıyla yaptığı yolculukların hikâyeleriyle çocukları eğlendiren mükemmel bir hikâye anlatıcısıydı. Çehov, “Biz, yeteneklerimizi babamızdan aldık ama ruhumuz, annemizden” diye belirtmiştir.
***
Yetişkinlik döneminde Çehov, erkek kardeşi Alexander’ın, karısı ve çocuklarına karşı gösterdiği bazı davranışları, kendisine Pavel’ın tiranlığını hatırlatarak eleştirdi: “Annemizin gençliğini mahveden şeyin, zorbalık ve yalan olduğunu hatırlamanızı rica ediyorum. Zorbalık ve yalan, çocukluğumuzu o kadar berbat etti ki, ürküntüye kapılmadan ve tiksinmeden o günleri düşünemiyorum. Çorbanın çok fazla tuzlu olması üzerine sinir krizi geçirdiği ve annemize aptal dediği zaman hissettiğimiz korku ve iğrenmeyi hatırlayın.”