Ülkemizin içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında aslında ne kadar çok konuşulacak konu var. Ancak daha 11 ilde yaşanan depremin yaraları sarılmadan gündem siyasete taşınmış oldu. Gündem yine siyaset oldu.

Çok büyük bir tarihe sahip Anadolu’da şimdi Türkiye’de, güzel vatanımızda bizler mevcut bir adayın karşısına Cumhurbaşkanı adayı çıkaramıyoruz. Aslında Cumhurbaşkanlığı adaylığı için milyonlar uygun iken neyin peşindeler anlayamıyorum diyemeyeceğim çünkü herkes kimin ne peşinde olduğunu biliyor.

Bir kere Sayın Cumhurbaşkanı adaylığını çok uzun zaman önce açıkladı. Ama 6’lı masa olarak kurulan ittifak halen bir aday belirlemedi. Bu konu üzerine daha öncede köşe yazısı yazdım. Sayın Cumhurbaşkanı ilk imzayı atarsa ben aday olur demokrasinin işlemesi için iki aday seçime gideriz demiştim. Yine söylüyorum. Halen aday bulmakta güçlük çekiliyorsa ben aday olmaktan çekinmem. Benim gibi milyonlarca kişide bu görevden kaçmayacaktır.

6’lı masa olarak bir arada bulunan ittifakın en büyük hatası, benim düşünceme göre, ilk önce adayı belirlememeleri olmuştur. Düşünün bir kere, bir lider etrafında neler yapılacağını konuşuyorsunuz ama halen aklınızda bir lider yok. Kimin etrafında bu işleri yapma sözü vereceğiniz belli değil. Bence çok acemice bir davranış. Bunun farkına belki vardılar, belki gecikmesi adayın yıpranmaması için diyerek bahane ürettiler. Ama bence hata yaptılar. Aday ilk önce açıklanmalı, adayın kendini ve yapacaklarını halka anlatma fırsatı vermelilerdi.

Gelinen nokta belli. Masadan bir kişi ayrıldı. Neden ayrıldı? Aday konusunda uzlaşamamaktan. Peki, daha önceden bu aday belirlenseydi, bunca toplantı yapılmaz, bunca emek harcanmazdı. Birçok meselede anlaşıp birlikte imza altına alınan belgeler şimdi ne olacak? Demek ki tüm yapılanlar usulen yapılmış bir inanış olmadan, güven olmadan hazırlanmış, öyle olsaydı birlikte aday bulunurdu.

Sonra 6’lı masaya aday sunulup oylanması gerekmez mi? Yani dört liderin evet dediği aday kabul görmesi gerekmez mi? Anlaşılması güç bir ittifak çalışması olduğunu düşünüyorum. Aslında 6 siyasi partiyi bir arada tutarak birçok anlaşmaya varan bu liderler, adaylık konusunda da mutlaka karar almış olmalılardı.

En önemlisi ise, siyasi partiler ülkeyi yönetmek için kurulurlar. Bugün bir siyasi parti lideri olsaydım. Oy potansiyelim kaç olursa olsun adaylığımı ilk günden açıklardım. Amacı ülkeyi yönetmek olan partiler bunu yapmalılar. Elbette ittifak kuran partilerde içlerinden bir lideri Cumhurbaşkanı adayı göstermeliler.

Yazacak yorumlayacak o kadar çok konu var ki burada bitirmek istiyorum. Bu gün akşam muhalefet ittifakı adayını açıklayacak. Ülkemiz için hayırlı olsun, vatandaşlarımız muhtemel seçimde kendilerine uygun gördükleri adaya oy versinler, ama mutlaka oylarını kullansınlar. Kazanan her zaman TÜRKİYE ve DEMOKRASİ olsun.