İsteyince oluyor

Başta Down Sendromlu çocuklar olmak üzere engellilere yönelik geliştirdiği projelerle toplumda farkındalık yaratmak isteyen genç ve idealist Mahmut Cinci’nin mesajı; ‘Toplumun bu insanlara bir borcu var’ şeklinde

Haber Giriş Tarihi: 22.06.46278 15:33
Haber Güncellenme Tarihi: 22.06.46278 15:33
ilksesgazetesi.com

HALİDE DEMİR

Tam altı yıldır her yıl down sendromlu çocuklara Alsancak’tan İnciraltı’na motosikletle gezme heyecanını yaşatan Cinci’nin son olarak yaşama geçirdiği 21 Dost Projesi de büyük ilgi gördü.

21 DOWN SENDROMLU ÇOCUĞU TEK TEK SEÇTİ

Birleşmiş Milletler’in (BM) 21 Mart Dünya Down Sendromlu Çocuklar Günü’nde, down sendromlu çocukların da imkan ve fırsat sunulduğunda meslek sahibi olabileceklerini anlatmak amacıyla çalıştığı özel eğitim ve rehabilitasyon kurumu ve diğer kurumlarda eğitim alan 21down sendromlu çocuğu seçen Mahmut Cinci, doktor, mühendis, hemşire, öğretmen kostümleri giyinmiş bu çocukları fotoğrafladı.

PROJESİNİ SATIN ALMA TEKLİFLERİNİ REDDETTİ

Her fotoğrafın altında “Öğretmen olmak istiyorum”, “Mühendis olmak istiyorum”, “Doktor olmak istiyorum” yazılı 21 Dost Projesi’nin büyük ilgi gördüğünü anlatan Mahmut Cinci, kendisine bu projeyi satın almak isteyen büyük firmalardan gelen teklifleri ise elinin tersiyle itti.

FIRSAT VERİLİRSE BU ÇOCUKLAR DA BAŞARILI OLUR

“Buradaki temamız fırsat verilirse down sendromlu çocuklar bir takım şeyleri başarır idi. Mesajımız buydu. Böyle bir mesaj vermek istedik” diyen Mahmut Cinci, imkansızlıkları düşünmedi bile. Kendisine destek veren İzmirli gönüllülerin de desteğiyle kostümlerin bir kısmını diktirdi, bir kısmını satın aldı, bir kısmını kiraladı. Ailelere tek tek ulaşıp izinlerini aldı ve ortaya 21 Dost Projesi çıktı.

HER İHTİYACI GÖNÜLLÜLERİN DESTEĞİYLE BİRARAYA GETİRDİ

Cinci, proje sürecini şöyle aktardı:  “Downlular ile ilgili bir fotoğraf projesinde, 21 çocuğu fotoğraflamak önemliydi. 21 tek başına bir şey ifade etmiyordu. Dost kelimesindeki D ve S harflerine biz öyle bir anlam yükledik. 21 Dostun D ve S’i, down sendromunu simgeledi. O yüzden 21 Dost oldu. Aynı zamanda bizim dostumuz anlamı. Fotoğrafları ben çektim. 10 yıldır bu alanda çalışan bir beden öğretmeniyim. Ama son 7 yıldır profesyonel fotoğrafçılık yapıyorum. Uluslar arası etkinliklere de katılıyorum. Projeyi hayata geçirirken herhangi bir ekipmanım bile yoktu.  Çekimleri burada yaptım. Işıkları bir arkadaşımdan, gövdeyi-lensleri arkadaşlarımdan temin ettim. Burada bir çekim stüdyosu oluşturdum. Çocukları İzmir’de tarayarak buldum. Bir kısmı bu kurumdaki çocuklardı ama bizdeki down sendromlu sayısı 21’i tamamlamıyordu. Kurumumuzdaki çocukların yanı sıra dışarıdan da çocukları projeye dahil ettim. Her aileye kabul etmeyebiliyor. Ailenin onayı öncelikli. Aile bu işe izin verecek.

Çocuğun yaşı büyük olmalı. Çok küçük ve sevimli çocuklar var. Ama bu projede meslekler üzerinden gittiğimiz için onlar uygun olmadı. Küçük bir çocuğa kostüm bulmak. Küçük çocuklara o mesleğin karakterini ifade ettirmek zor olurdu. Farklı meslek dalları ve bunlara uygun kostümler hazırladık. Kiminin kostümlerini diktirdik, kimininkini satın aldık, bazılarını da ödünç aldık.”

MESAJIMIZIN YERİNE ULAŞTIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ

Projeyle verdikleri mesajların yerine ulaştığına inandığını dile getiren Cinci, “Bir öğrencimiz var bir vakıf üniversitesinde. Turizm otelcilik okuyor. Doktor ve mühendis teknik bilgi gerektiren zor dallar olabilir. Bunlar onlar için biraz iddialı olabilir. Çok mümkün gözükmüyor açıkçası. Orta ve basit düzeyde meslek dalları ve işlerde çalışabilirler down sendromlu çocuklar. Verilen görevi başarıyla yerine getirebilirler. Mesajımızın yerine ulaştığını düşünüyoruz” diye konuştu.

SIRADA KAMP YAPTIRMAK PROJESİ VAR

İdealist öğretmenin şimdiki projesi ise Down Sendromlu Çocuklar ile Kamp Yapma Projesi. Bu projesi için de üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan gençlerle down sendromlu çocukları buluşturmak ve down sendromlu çocuklara bu kez bir sahil kentinde kamp yapma zevkini yaşatmak.

BU PROJEYİ DE GÖNÜLLÜLERLE HAYATA GEÇİRECEK

Cinci bu projeyi de gönüllülerle hayata geçireceklerini ve hazırlıkların tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, “Bundan sonra da bir kamp projemiz var. Bunu birkaç senedir planlıyorduk. Ama bu yıla kısmet oldu. Yine down sendromlu çocukları bir çadır kampına götüreceğiz. Çadır ve kampçılık deneyimini yaşatmak istiyoruz onlara. Çocukların bunu yaşamalarını ve pozitif olarak yararlı olacağını düşünüyoruz. Bu proje için gönüllüleri de devreye sokacağız. Üniversitelerin ilgili bölümlerinden özel eğitim alanında çalışabilecek olan psikoloji, fizyoterapi gibi bölümlerde okuyan gençleri hem meslekle hem çocuklarla tanıştırmak, hem de onlara gönüllük fırsatı yaratmak anlamında oraya bir gönüllü ekibiyle gideceğiz” şeklinde konuştu.

İzmirli genç ve idealist öğretmen Mahmut Cinci, 6 yıldır da yine down sendromlu çocuklar ile İzmirli motosiklet sevenleri buluşturuyor.

Çocukları belirledikten sonra önce onların test sürüşü eğitimi almasını sağlayan Cinci, bu etkinliğin de yazılı-görsel ve sosyal medyada geniş yer bulmasıyla toplumda farkındalık yaratılmasına katkıda bulunduklarına inandıklarını söyledi.

UNUTULMAZ ANILARA DÖNÜŞÜYOR

Cinci, ‘Farkında mısın’ başlıklı motosiklet projesinin down sendromlu çocuklar için unutulmaz anılara dönüştünü dile getirerek, şunları anlattı: “Mesela motosiklet etkinliğimizde – ki 6 yıldır yapıyoruz- çocuklar önceden belirleniyor. Fiziksel olarak iyi durumda olmalı, sözel olarak kendini ifade edebilmesi gerekiyor. Trafiğe kapalı ve güvenliği sağlanmış alanda test sürüşüne alıyorum, kendim de motosiklet sürücüsüyüm. Onlara motosiklete nasıl binilir, inilir, trafikte nasıl seyredilir, seyir sırasındaki kurallar nelerdir öğretiyorum. Test sürüşlerinden sonra İzmir’de bulunan bir motosiklet akademisindeki profesyonel hocaların arkasında trafiğe çıkmalarını sağlıyoruz. Sıfır risk politikasıyla sürücüleri de özenle seçiyoruz, eğitim almış değil eğitimci sürücüleri seçiyoruz. Alsancak’tan İnciraltı’a gidiyoruz. Yaklaşık 200-300 motosiklet katılıyor. Kent içinde de harika bir görsel şölen oluşuyor. Emniyet görevlilerimiz de yardım ediyor. Tüm ışıklarda geçiş üstünlüğü sağlıyorlar.

Böyle bir etkinlikte bile ortalama 15-20 çocuk bindirebiliyoruz. Sadece bu kadar sayıda çocuk için düzenlenmiş gibi görünebilir. Fakat gerek yazılı gerek görsel ve sosyal medyada insanların, toplumun down sendromlu çocuklarla ilgili farkındalık düzeyine katkı sağlamış oluyoruz. Onlar da çok mutlu oluyor. Her yıl mümkün olduğunca farklı çocukları katmaya çalışıyoruz. Bu onlar için hayatları boyunca unutulmaz bir anı haline geliyor. “