Eker’den muhafazakarlık kavramı açıklaması

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, cumhuriyet tarihinde muhafazakar düşüncenin siyasal akıma dönüşmesine izin verilmediğini belirterek, "Türkiye'de daha çok dindarlık üzerinden, edebiyat ve sanat üzerinden bunların sunduğu ifade imkanıyla muhafazakarlık gelişti” dedi

Muhafazakar Düşünce Dergisi, Ankara Rixos Hotel’de “10. Yıl Özel Ödül Töreni” etkinliği düzenledi. Etkinliğe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, İçişleri eski Bakanı Abdülkadir Aksu ve çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşma yapan Bakan Eker, Türkiye’de muhafazakarlığın siyasal bir akıma dönüşmesine izin verilmediğini kaydederek, “Türkiye’de, Cumhuriyet tarihinde muhafazakarlığın siyasal bir akıma dönüşmesine izin verilmedi. Çünkü, bir devrim kültürü, devrimci bir kültür veya devrimbaz bir kültür. Bu, siyasal anlamda başka düşüncelerin ortaya çıkmasına çok fazla izin vermedi. O nedenle de Türkiye’de daha çok din üzerinden, dindarlık üzerinden, edebiyat ve sanat üzerinden onların imkanlarıyla, onların sunduğu ifade imkanlarıyla, bir manada muhafazakarlık gelişti. Ama aslında damar olarak ta Osmanlılar zamanından gelişiyor. 1946’daki ilk çok partili deneme ile birlikte bu damar belli belirsiz bir şekilde mutlaka hissediliyor, görülüyor” diye konuştu.

“KAVRAMI İLK DEFA DİLE GETİREN TURGUT ÖZAL’DIR”

AK Parti ile birlikte muhafazakarlığın kurumsallaştığını belirten Eker, “Muhafazakarlığı bir siyasi tasavvur içerisinde, bir siyasi parti içerisinde ilk bunu telaffuz eden rahmetli Turgut Özal beydir. Muhafazakar kavramını ilk defa siyasette dile getiren kişi odur. Her böyle belirli dönemlerde bu tarihi ve yerli çıkış, bir şekilde hep arkasından bir manada karşı darbelerle, baskılarla engellenmiştir. belli belirsiz bir şekilde mutlaka hissediliyor, görülüyor ama bir siyasi tasavvur içerisinde, bir siyasi parti içerisinde ilk bunu telaffuz eden rahmetli Turgut Özal beydir. Muhafazakar kavramını ilk defa siyasette dile getiren kişi odur. Her böyle belirli dönemlerde bu tarihi ve yerli çıkış, bir şekilde hep arkasından bir manada karşı darbelerle, baskılarla engellenmiştir. Yani 60 dönemi böyle bir şeye yol açmıştır, 80 dönemi ve 28 Şubat süreçleri bunları bir manada desteklemiştir. AK Parti ile birlikte bu ilk defa daha projesel bir hale geldi, daha kurumsallaşmış ve kalın çizgilerle çerçevelenmiş bir düşünceye, bir siyasi organizasyona damgasını vurmuştur” ifadelerini kullandı. (İHA/ANKARA)