Sinüzit deyip geçmeyin

Günümüzde “sinüzit” yerine “rinosinüzit” olarak da tanımlanan rahatsızlığın gelişmesi enfeksiyonlar dışında oldukça nadir

Haber Giriş Tarihi: 11.11.49982 21:40
Haber Güncellenme Tarihi: 11.11.49982 21:40
ilksesgazetesi.com

HALİL MEMİŞ/İSTANBUL

Uzun süreli ilaç tedavisine yanıt vermeyen hastalarda ya da uygun tedaviye rağmen sık tekrarlayan enfeksiyon ataklarında ameliyat düşünülebiliyor. Çoğu insanın doktora başvurmaması nedeniyle sıklığını ortaya koymanın oldukça zor olduğunu belirten Liv Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Nesil Keleş, sinüzitin belirtilerini ve tedavi yöntemlerini paylaştı. Keleş, “Akut rinosinüzit, astım ataklarını tetikleyebilir. Özellikle çocuklarda daha sık olmak üzere kulak enfeksiyonlarına da neden olabilir. Günümüzde rinosinüzit (RS) tanısı, hastanın yakınmaları klinik muayene, endoskopi ve radyolojik tetkikler ile konulur. Burun muayenesi anterior rinoskopi ya da nazal endoskopi olarak yapılabilir. Hastanın yakınmalarının dikkatli değerlendirilmesi ve kulak-burun-boğaz muayenesi genellikle tanı için yeterlidir. Akut rinosinüzit tanısında konvansiyonel sinüs grafilerine gerek yoktur. Ancak tedaviye yanıt vermeyen ya da sık tekrarlayan rinosinüzit hastalarında Bilgisayarlı Tomografi (BT) istenebilir. Akut rinosinüzit medikal (ilaç) tedavisi ile düzelir. Ancak tekrarlayan ya da kronik olgularda cerrahi yöntemler uygulanır ve altta yatan nazal polip, alerji gibi etkenler yoksa ameliyat sonuçları oldukça başarılıdır. Özellikle sık burun temizliği (tamponlanmış tuzlu su ile), bol su içmek ve ateş düşürücü ilaçlar önerilebilir” dedi.