Metabolizma oruca nasıl hazırlanmalı?

Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek için "Vücudumuzu oruca hazırlamalıyız" açıklamasında bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 13.08.55176 11:40
Haber Güncellenme Tarihi: 13.08.55176 11:40
ilksesgazetesi.com

Ramazan'ın başlamasına sayılı günler kalırken, uzmanlar bir anda 15 saat aç ve susuz kalmanın vücudu olumsuz etkileyeceğini belirterek, bu nedenle Ramazan'dan birkaç gün önce vücudun beslenme alışkanlığının değiştirilmesi konusunda oruç tutacak kişileri uyardı. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, Ramazan'ın sağlıklı geçirilmesi için önemli bilgiler verdi. Ramazan öncesinde metabolizmayı yavaşlatan davranışlardan kaçınılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Uzel, "Ramazan öncesinde kişilerin takip ettiği normal yeme alışkanlığı değiştirilmeden posası bol gıdaların tüketimi yeterli kılınarak, temel besin kaynaklarını alarak ilerlenmeli" dedi.

"Ramazan'ın ilk günlerinde karşılaşılan mide kapasitesini zorlayıcı durumlar giderilmeli" Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, "Metabolizmayı hızlandırabilecek ya da normal tempoyu idame ettirecek seçenekler üzerine gidilmeli. Ramazan öncesinde kahvaltı öğünü de ihmal edilmemeli" diye konuştu. Uzel, "Sabah uyandıktan sonraki 1-2 saat içinde yapılan kahvaltı metabolizma hızını artırıcı etki gösterecektir. Hatta sahur düzenine de alıştırma yapmak amacıyla kahvaltı saati yakın dönemde biraz öne çekilebilir. Bu noktada gözden kaçmaması gereken konu kahvaltının içeriğidir. Ramazan'ın ilk günlerinde karşılaşılan mide kapasitesini zorlayıcı durumlar giderilmeli, porsiyon ayarlaması yapılmalı. Fazla tüketim oluyorsa porsiyonlar küçültülmeli ve ağır tatlılar yerine kuru meyve ya da sütlü tatlılar tüketilmeli. Lifli gıdalardan seçenek oluşturma aşamasında vücudu salata tüketmeye alıştırmak iyi olur. Bu sayede mide boşaltma temposu kademeli düşürülmüş olunur. Bu gıdalar aynı zamanda mideyi rahatlatır ve hazmı kolaylaştırır. Eğer halihazırda hazımsızlık çekiliyorsa Ramazan öncesinde gün içerisinde 1-2 fincan bitki çayı tüketilebilir. Bunun yanı sıra şerbetli, ağır tatlılar yerine sütlü ve hafif tatlılar tercih edilmeli" şeklinde konuştu.

Su ve diğer sıvı alımının da desteklenmesinin, vücuttaki iyon dengesinin bozulmamasının önemine dikkat çeken Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, şöyle devam etti: "Günlük tüketilmesi önerilen su miktarının gün içerisine yayılması sağlık açısından çok faydalı. Bu durum hem böbrek kapasitesini zorlamaz, hem iyon dengesini bozmaz, hem de metabolizma hızının olumsuz etkilenmesini engeller. Ramazan'da tüketilecek su miktarının mümkün olduğu kadar saatlere yayarak planlanması gerekmektedir. Çünkü vücutta su azalırsa metabolizma doğal olarak yavaşlama yolunu tercih edecektir. Bu nedenle su tüketimi yapılarak akşam iftar sonrasından sahura kadar olan dilime yayılmalı. Su içme davranışı aynı zamanda fiziksel egzersiz ile desteklenmeli. Eğer mümkünse iftardan sonra yapılacak en az 30 dakikalık yürüyüş enerji yakımını artırarak metabolizmayı hızlandıracaktır. Oruç tutma konusunda uzman görüşü alarak ilerlenmeli, tansiyonu olan kişiler bitki çayı tüketiminde aşırıya gitmemeli. Ayrıca diyabet hastalığı olanlar da yararlı diye kuru meyve tüketiminde aşırıya kaçmamalı. Unutulmamalıdır ki kaynağı meyve şekeri de olsa insülin salgısında kontrolsüzlükler olabilir, bu da metabolizma hızını olumsuz etkileyebilir." İHA