“Savunma susturulamaz”

İzmir Baro Başkanlığı yakın zamana kadar çok sayıda avukatın mesleki faaliyeti ve avukat müvekkil ilişkileri nedeniyle tutuklu olduğuna dikkat çekerek, konu ile ilişkin bir basın açıklaması yaptı

Haber Giriş Tarihi: 03.08.46297 17:00
Haber Güncellenme Tarihi: 03.08.46297 17:00
ilksesgazetesi.com

DİLEK BAKIRKAYNAK

Bayraklı Adliyesi C kapısı önünde toplanarak konuya ilişkin olarak açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Av. Ercan Demir, adli yıl açılış törenleri sırasında “tutuklu avukatlara özgürlük” diyerek, yaşanan hukuk dışı soruşturma ve kovuşturmalara, bu kovuşturmalarda özgürlüklerinden yoksun bırakılarak susturulmak istenen avukatlara dikkat çekmek isteyen 18 avukatın hakkında soruşturma yapıldığını ve dava açıldığını belirtti.

“MUHALEFET GÖSTERİLİYOR”

Suçlamanın toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet olarak gösterildiğini dile getiren Başkan Demir; “Yargılanan meslektaşlarımızın bu eylemi, Anayasa, yasalar ve Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca onaylanıp iç hukuk normu haline gelen Uluslararası sözleşmeler ve belgelerde vücut bulan ifade özgürlüğü kapsamındadır. Düşünceyi ifade etme özgürlüğü, düşünce özgürlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır. İfade özgürlüğünü kullanan avukatların görev yerleri olan Adliye sınırları içinde gerçekleştirdikleri bu eylem nedeniyle sanık durumuna düşürülmeleri sonucunda açılan davanın ilk duruşması dün İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü” dedi.

“BU DAVA HUKUK AYIBIDIR”

Avukatların “ulusal ve uluslararası hukukun tanıdığı insan haklarını ve temel özgürlükleri yüceltmeye” çalışmakla yükümlü olduğunu vurgulayarak açıklamasına devam eden İzmir Barosu Başkanı Av. Ercan Demir, “Bu bağlamda uluslararası belgeler ile ‘özellikle, hukukla, adalet sistemiyle ve insan haklarının geliştirilmesi ve korunması ile ilgili konularda kamusal tartışmalara katılma hakkına’ sahip olan avukatlar bu hak ve sorumluluğun gereğini yerine getirdikleri için yargılanmaktadırlar. Bu dava, avukatları hak ve özgürlükler mücadelesinden uzak tutma çabasıdır. Bu dava, avukatlık mesleğini, duruşma salonlarına, icra dairelerine sıkıştırma, hayattan koparma isteğinin göstergesidir. Bu dava, çevre ve doğa katliamlarına, kadına yönelik şiddete, rant ve sermaye düzenine, totaliter devlet anlayışına karşı mücadele eden, insan haklarının korunması ve savunulması, yargılama faaliyetinin demokratikleştirilmesi ve adil yargılanma hakkının kullanılması için özveriyle ve dirençle çalışan avukatların adalet ve vicdan arayışlarını engelleme amacının vücut bulmuş halidir. Bu dava, benzerleri gibi, avukatları dilsiz kılmak, muhalefetlerini engellemek üzere gerçekleştirilen saldırılara eklenen yeni bir halkadır. Bu dava ifade özgürlüğünün ihlalidir. Bu dava bir hukuk ayıbıdır. Bu soruşturmayı yürütenler, bu davayı açanlar, avukatlara yönelik bu savaşı yürütenler bilmelidir ki; savunmayı savunmanın, savunmaya karşı saldırılara direnmenin, avukatlar için yalnız yasal değil aynı zamanda etik bir sorumluluk olduğunun bilinciyle; her koşulda hukukun üstünlüğünü, adil yargılanma hakkını, bunların olmazsa olmazı savunma hakkını ve savunma hakkının neferlerini savunmaya devam edeceğiz. İzmir Barosu olarak, bizden istenen susmamız ve alışmamız ise,  bunun mümkün olmadığı bilinmelidir.Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da meslektaşlarımızı hukuka aykırı saldırılara karşı yalnız bırakmayacağımızı, meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, adil yargılanma hakkının sağlanması mücadelesinde görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğimizi bir kez daha tekrar ediyoruz. Mesleğimizi ve meslektaşlarımızı savunmak için,bağımsız yargı ve özgür savunma için,haklar ve özgürlükler için,adalet ve vicdan içinmücadelede susmadık, susmayacağız. Savunma susturulamaz” şeklinde konuştu.