İnsan Hakları Derneği'nden seçim sonrası talepler

‘Seçim sonrası taleplerimiz’ başlığıyla yazılı açıklama yapan İHD, siyasi iktidarın gereken önlemleri alması gerektiğini belirtti

Haber Giriş Tarihi: 17.04.55434 11:13
Haber Güncellenme Tarihi: 17.04.55434 11:13
ilksesgazetesi.com

SULTAN GÜMÜŞ KAYA 

İnsan Hakları Derneği (İHD) ‘Seçim sonrası taleplerimiz’ başlığıyla yazılı açıklama yaptı. Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemli sonuçları olduğunu belirten dernek, coğrafyanın yarısının bir başka görüşü benimsediğini ortaya koyduğunu ifade etti. Siyasi iktidarın bu gerçeği dikkate alarak gereken önlemleri alması gerektiğini belirten İHD, bu önlemlere dair taleplerini şöyle sıraladı: “Gerek iç hukuka gerekse uluslararası hukuka uygun bir pratik sergilenmeli. İfade özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalı ve cezaevlerinde sadece düşünceleri nedeniyle bulunan siyasetçiler, insan hakları savunucuları ve gazeteciler serbest bırakılmalı. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesinin geri gelmesini arzuluyor. Özellikle kadına yönelik şiddet konusunda, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve bugüne kadar hazırlanmış en yeterli sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanmalı.” 

ÇOK SAYIDA HASTA MAHPUS BULUNUYOR  İHD tarafından sunulan talepler şöyle devam ediyor: “İktidarın muhaliflere yönelik kullandığı ötekileştirici hatta nefret dili olarak tanımlayabileceğimiz dil, mutlaka değişmeli. Cezaevlerinde çok sayıda hasta mahpus bulunuyor. Adli Tıp’ın raporlarıyla maalesef ölüm derecesinde hasta olan mahpuslar, cezaevinde kalmaya mahkûm ediliyor. Bu konuda daha insancıl hukuku temel alan yeni yaklaşımlar bekliyoruz… Bu seçimin sonuçlarından en önemlisi de Kürt halkının güvenlikçi, şiddet politikalarına karşı ne kadar büyük bir tavır içinde olduğudur. Kürt halkı barış istiyor. İktidarın Kürt meselesi konusundaki tavrından bir an önce vazgeçmesi, demokratik açılımlar yapması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumun ne kadar kötü olduğu, toplumun tüm kesimlerince biliniyor. İşçi ve emekçilerin haklarının güvence altına alınması, daha güvenli bir çalışma ortamı içinde yaşamalarının sağlanması gerekir. Buna dair Türkiye’nin imza attığı sözleşmelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.”