Ege Denizi’nde istihdam rüzgârı: “Yatırım için babayiğit grubu lazım”

Deniz üstü rüzgâr enerjisi yatırımının 1-2 kişiyle yapılamayacağını, bunun için bir kümeleme çalışmasının şart olduğunu söyleyen Dr. Durak; TOGG örneğini vererek, “Bu yatırımla İzmir’de 10 binlerce kişiye istihdam sağlanacak” dedi

Haber Giriş Tarihi: 22.08.54894 20:10
Haber Güncellenme Tarihi: 22.08.54894 20:10
ilksesgazetesi.com

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

Güçlü sanayi altyapısıylaİzmir, kara üstünde olduğu gibi deniz üstü rüzgâr enerjisi potansiyeli bakımında da Türkiye’nin gözdesi konumunda yer alıyor. Ülke olarak da deniz üstü rüzgâr enerjisine ilgi her geçen gün artıyor. Deniz Üstü Rüzgâr Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Durak da deniz üstü rüzgâr enerjisi sektörüyle ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Bakanlığın 3-4 bölgede çıkacağı ihalede İzmir’in mutlaka olması gerektiğini söyleyen Dr. Durak, orta vadede İzmir’de deniz üstü rüzgâr santralinin yapılacağını da sözlerine ekledi. Deniz ve kara üstü rüzgâr tribünleri arasındaki farklara dikkat çeken Dr. Durak, deniz üstü rüzgâr enerjisi sektörünün aynı zamanda birçok sektörü de geliştireceğinin altını çizdi. Deniz üstü rüzgâr enerjisi sektörünün İzmir’de 10 binlerce kişiye istihdam sağlayacağını da belirten Dr. Durak, “Biz dernek olarak bir yatırımcı kümelemesi oluşturuyoruz. Bu iş çok büyük bir iş olduğu için bir kişinin ya da iki kişinin yapabileceği bir iş değil. Bu sektör için bizim ülkemizde de böyle bir kümeleme şart. Yani bir nevi TOGG’da olduğu gibi bir babayiğit grubu lazım” dedi.

EGE’NİN RÜZGARI GÜÇLÜ ESİYOR

Hem Ege Bölgesi hem İzmir’in deniz üstü rüzgâr enerjisi potansiyeline dikkat çekerek, değerlendirmelerine başlayan Dr. Murat Durak, “Ege Bölgesi’nin hem kara hem de deniz üstü rüzgâr enerjisi potansiyeli çok güçlü. Bu potansiyelin yanında sanayide de ülkemizin başkent bölgesi. Çünkü sanayisinde kara üstü rüzgâr enerjisini oldukça güçlü ve verimli kullanıyor. Aynı şekilde bölgenin deniz rüzgâr enerjisinde de ciddi bir potansiyeli var. Bölgenin bu potansiyeli çok ciddi şekilde sanayiye çevirme şansı var. Çünkü dediğim gibi bölgede halihazırda kara üstü rüzgâr enerjisi ile ilgili çok ciddi bir sanayisi var. Sorun olarak da bölgede kıta sahanlığıyla ilgili birtakım sıkıntılar var. Ancak buna rağmen Türkiye, kendi kara sularında çok rahatlıkla deniz rüzgâr santrali yapabilir” dedi.

İZMİR MUTLAKA OLMALIDIR

Bakanlığın 3-4 bölgede çıkacağı ihalede İzmir’in mutlaka olması gerektiğini söyleyen Dr. Durak, “Deniz üstü rüzgar enerjisiyle ilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın hedef açıklamasını bekliyoruz. Hedeften kastımız bakanlığın 2030 yılına kadar örneğin 5 gigivat veya 10 gigivat gibi bir hedefi olmalı. Zira bütün dünya ülkeleri bu hedeflerini açıkladı. Bakanlığın bu hedeflerini açıklamak için net bir tarihi yok ama çok kısa zaman içerisinde belirleneceğini düşünüyoruz. Açıklanacak hedeften sonra da 3 ya da 4 bölgede ihale açılacak.Bu ihale bölgeleri içinde İzmir olmalıdır diyoruz. İzmir’in mutlaka ihale için kesinlikle açıklanmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

BOŞLUĞU ÇANDARLI LİMANI DOLDURACAK

Orta vadede İzmir’de deniz üstü rüzgar santralinin yapılacağını da sözlerine ekleyen Dr. Durak, “Enerji Bakanlığı ile Dünya Bankası bir çalışma yapıyor. Bu çalışma önümüzdeki aylarda yayınlanacak. Deniz üstü rüzgâr enerjisi ile ilgili yol haritası hazırlanıyor. Bu çalışmanın ilk raporları kamuoyu ile de paylaşılacak. Ancak kısa vadede olmasa da orta vadede İzmir’de mutlaka deniz üstü rüzgâr santrali yapılacak. Bu noktada Çandarlı Limanı’na özellikle değinmek isterim. Çandarlı Limanı deniz üstü rüzgâr enerjisi limanı olarak düşünülüyor. Zaten kara üstündeki sanayi bölgesi de Bergama-Çiğli o hatta yoğunlaştığı için o bölgede iyi bir liman lazım o liman boşluğunu da Çandarlı Limanı dolduracak” değerlendirmesinde bulundu.

10 BİNLERCE KİŞİYE YENİ İSTİHDAM

Deniz ve kara üstü rüzgar tribünleri arasındaki farklara dikkat çeken Dr. Durak, deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün aynı zamanda birçok sektörü de geliştirdiğinin altını çizdi. Deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün İzmir’de 10 binlerce kişiye istihdam sağlayacağını da belirten Dr. Durak, “Hali hazırda kara üstü rüzgâr enerjisi sanayisi İzmir’de zaten güçlü bir şekilde var. Şimdi bunun mutlaka bir benzerinin deniz üstünde de olması gerekiyor. Kara üstü rüzgâr türbinleri ile deniz üstü rüzgâr türbinleri arasında farklar var. Özellikle de temel konusunda. Aynı zamanda burada tersane de çok önemli. Bu sektör sadece rüzgâr türbini olarak değil, tersaneciliği ve limancılığı da çok geliştiriyor. Sadece rüzgâr türbini üretimi ayağında değil, denizcilik ayağıyla da İzmir’in mutlaka gelişmesi lazım. Bu da 10 binlerce kişiye iş demektir. Çünkü kara üstü rüzgâr santrallerinde bir megavata 0.2 gibi bir kişi düşerken, deniz üstünde bu 1 megavata 1 kişi düşüyor. Yani 5 katı kadar daha fazla bir istihdam söz konusu” şeklinde konuştu.

YATIRIM İÇİN BİR BABAYİĞİT GRUBU LAZIM

Sektörle birlikte İzmir’de ne gibi yatırımların olacağını da belirten Dr. Durak, “Biz dernek olarak bir yatırımcı kümelemesi oluşturuyoruz. Bu iş çok büyük bir iş olduğu için bir kişinin ya da iki kişinin yapabileceği bir iş değil. Avrupa’da da bu yatırımlara baktığınız zaman 15-20 tane firmanın bir araya gelip bu işe yatırım yaptığını görüyoruz. Bu sektör için bizim ülkemizde de böyle bir kümeleme şart. Yani bir nevi TOGG’da olduğu gibi bir babayiğit grubu lazım. Ancak böyle bir sistemle yapılabilir. Ve burada denizcisi, limancısı, tersanecisi, enerji üreteni, nakliyecisi hepsinin bir araya gelmesi lazım. Bu iş öyle bir kişinin ‘hadi buraya yatırıma giriyorum’ diyeceği bir iş değil” ifadeleriyle değerlendirdi.