SULTAN GÜMÜŞ KAYA
AK Parti İzmir İl Hukuk Komisyonu Başkanı Avukat Halit Aydın Kayacan; İzmir Barosu'nun seçimlere ilişkin açıklamasını kınadığını belirterek, İzmir Barosunu görevini yapmaya davet etti. Gazetemiz aracılığıyla yazılı bir açıklama yapan Kayacan, “Toplumu daha fazla germemek için basına servis etmediğimiz önemli bir tespitimizi yeri gelmişken açıklayalım. Birçok AK Parti seçmeni oy kullanmaya gittiğinde maalesef hiçbir seçimde olmadığı kadar çok imza kaydırması ile karşılaştı, yerine imza atıldığını gördü” iddialarında bulundu. İBRETLE İZLEMEKTEYİM
Kayacan, “İzmir Barosu; seçimlerde ‘her okula en az bir avukat’ projesi ile katkı sunduğunu duyurmuştur. Usulden ve hukuktan bahseden baroların öncelikle kendilerinin usule, hukuka bir baro olarak herkesten çok dikkat etmesi gerekmektedir. Buna rağmen, görevli meslektaşlarımız vasıtasıyla andığı usulsüzlükleri önlemekten öte algı oluşturmaya çalışmaktadır. Nitekim eğer bir usulsüzlük varsa avukatın görevi o usulsüzlüğü gidermektir. Seçim öncesi İzmir Barosu da tam olarak bu kapsamda çalışma yürüttüğünü duyursa bile seçim günü değil, seçim sonuçları açıklandıktan günler sonra usule aykırılıkları gündeme taşımaya çalışmakta, algı çalışması yürütmektedir. Tüm bu açıklamaları iyi niyetli bulmuyorum. Bu çaba, vatandaşı vatandaşa; meslektaşı meslektaşa karşı getirme, kutuplaştırma çabasından ibarettir. Hukukçular, her yerde hukuku ve adaleti savunmalıdır. Tarafsızlığını zedeleyecek açıklamalar hukukçulukla bağdaşmamaktadır. İzmir Barosu'nun maalesef, hukuk kisvesi altında bir taraf olarak yer almakta olduğunu herkes gibi ben de ibretle izlemekteyim” sözlerini öne sürdü. SON DERECE HUKUK DIŞI VE SİYASİ
“Bizde avukatlarımızla sahadaydık ve bizimde İzmir ilimizde tespit ettiğimiz AK Parti seçmeni üzerinde somut baskılar ve usulsüz uygulamalar bulunmaktadır” cümlelerine dikkat çeken Kayacan, “Toplumu daha fazla germemek için basına servis etmediğimiz önemli bir tespitimizi yeri gelmişken açıklayalım. Birçok AK Parti seçmeni oy kullanmaya gittiğinde maalesef hiçbir seçimde olmadığı kadar çok imza kaydırması ile karşılaştı, yerine imza atıldığını gördü. Bizim de tespit ettiğimiz somut ve ortak usulsüzlükler vardır. Ama bunları hukuki bir üslupla dile getirmek dururken usulsüzlük iddialarını canımızı ve namusumuzu emanet ettiğimiz polisler üzerinden, daha henüz yüzyılın yıkımını ve acısını yaşamış, büyük kayıplar vermiş depremzedeler üzerinden iftiralarla yaftalayarak yapmak son derece hukuk dışı ve siyasi bir açıklama olmuştur” iddialarında bulundu.