Ege Üniversitesi ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) iş birliğinde düzenlenen “Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler Çalıştayı”, Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezinde gerçekleştiriliyor. Çalıştay çerçevesinde 25 bilim insanı, biyoçeşitliliğe ulusal açıdan bakıştan, tarımsal biyoçeşitliliğin sürdürülebilir kullanımına kadar 19 başlığı masaya yatırıyor. Etkinlikte “Biyoçeşitlilik ve Ekosistemle Odağında Ortak Çözümler için Birlikte Başarma” konulu bir sunum gerçekleştiren TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Ekonomik, toplumsal, çevresel ve teknolojik olarak sınıflandırılmış küresel risklerde her dönemde iklim değişikliğine dayalı aşırı olaylar ve iklim krizi karşısında yetersizlik ön plana çıkmaktadır. Dünya çapında yüzde 47 oranında azalan doğal ekosistemler ve yok olma tehdidi ile karşı karşıya olan biyolojik türler dahil olmak üzere yön değişikliği sağlanmasına yönelik aciliyet net olarak ortadadır. Doğal yaşam alanlarının kaybının en az yarı yarıya azaltılması, biyoçeşitliliğe zararlı teşviklerin kaldırılması ve doğa rezervlerinin önemli düzeyde artırılması, biyoçeşitlilik hedefleri arasında yer almaktadır” diye konuştu. "Canlıların yaşayabileceği sürdürülebilir ekosistemler tahrip edilmektedir" TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker de, “Çalışma grubumuz; yeni fakat ele aldığı konular uzun zamandır dünyanın ve ülkemizin gündemini meşgul eden hayati konular. Dünyada yaşanabilir ve sürdürülebilir bir hayatın tesis edilmesi tüm bilim insanlarının üzerinde çalıştığı ve kafa yorduğu temel meselelerden birisidir. Özellikle son dönemde artan çevre kirliliği, sorumsuz ve kontrolsüz üretim teknolojileri, kâr ve kazanç hırsı gibi faktörler biyoçeşitliliğe oldukça zarar vermektedir. Birbirinden önemli konu ve bakış açıları içeren Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler Çalıştayında bilim insanlarımızın sağladığı katkılar geleceğimizde yön değişikliği sağlanmasına katkı sağlayacaktır” dedi. Tüm canlıların, insanoğlunun daha çok kazanma hırsından zarar gördüğünü belirten Prof. Dr. Şeker, “Canlı çeşitliliği yok olmakta ve canlıların yaşayabileceği sürdürülebilir ekosistemler tahrip edilmektedir. Bu konu, öneminden ötürü bilim insanlarının öncelikli araştırma konuları arasına girmiştir. Bilim insanları çeşitli tetkik ve tespitler ile durumun aciliyetini raporlamakta ve karar alıcılara sunmaktadır. G20 ülkelerinin bilim akademilerinden oluşan Science20 (S20) toplantılarında çevre başlığına büyük ihtimam gösterilmektedir" şeklinde konuştu.