TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ağlayan çocuk mutsuz veli!

Kış saati uygulamasına geçilmediği için her sene başında ağlayan çocuk, mutsuz veli ve öğretmen… Zifiri karanlıkta okul yolunu tutan öğrenciler için depresyon riski işaret edilirken, yetkililer tepki gösterdi

Haber Giriş Tarihi: 07.11.2022 05:18
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Ağlayan çocuk mutsuz veli!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA - ÖZEL HABER

Birçok ülkede kış saati uygulamasına geçilirken, Türkiye’de ne yazık ki halen yaz saati uygulaması sürüyor. Bu durumdan en fazla etkilenen ise öğrenciler, ebeveynler ve her sabah işe gitmek zorunda kalan emekçiler. Henüz gün ağarmadan yollara düşen vatandaşlar, kış saati uygulamasını desteklerken, görüşlerine yer verdiğimiz isimler ise depresyon riskini işaret ediyor. Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Günışığına düşman bir eğitim sistemi yaratılıyor… Denklem çok basit aslında; başarının yöntemi çocukların mutlu olması. Mutlulukta aydınlıktan geçer, karanlıktan mutluluk çıkmaz” sözlerini gündeme getirirken, Eğitim İş Sendikası 3 No’lu Şube Başkanı Sevda Ketenci de İzmir’de durumun daha da kritik olduğunu aktardı. Kentte yaşanan depremin ardından birçok okulun yıkım aşamasında olduğunu bu nedenle de bazı okulların birleştirildiğini vurgulayan Ketenci, yığılmayı önlemek adına öğrencilerin karanlığa mahkum edildiğini aktardı.

PEDAGOJİK AÇIDAN YANLIŞ

Bu konuda derneklerine gelen birçok şikayet olduğunu belirten Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, şunları aktardı: “Gün dediğiniz şeyin kendisi güneş ile başlar, güneş ile biter. Şu anda çocuklarımız sabah saat 6.30’da okula gitmek için yola düşüyorlar. Çift eğitim yapılan okullarda özellikle. Vücudun buna adaptasyonu mümkün değil. Bahsettiğimiz çocuklar 6-7 yaşında, en büyükleri 14 yaşında. Veli-Der olarak bu saat uygulamasının ekonomik ve psikolojik sıkıntıları da beraberinde getireceğini düşünüyoruz. Günışığına düşman bir eğitim sistemi yaratılıyor. Sabahçı öğrenciler 1’de okuldan çıkıyorlar. Pandemi koşulları nedeniyle derslikler temizleniyor. 1 buçukta ders başlıyor. Öğlenci öğrenci de akşam 7’de çıkmak zorunda kalıyor okuldan. Dolayısıyla günışığını hiçbir şekilde göremiyor öğrenci. Bu pedagojik açıdan yanlıştır. Öğrencilerin psikolojisini bozar. Okullarda öğrenci depresyonunu arttırır.”

ÖNCELİK ÖĞRENCİYİ HIZLA MEZUN ETMEK…

Saat uygulamasının temelinde bir problem olduğunu söyleyen Başkan Kalafat, “Çözüm aslında basit. Biz bilimin, pedagojinin tarif ettiği bir eğitim sistemini tarif ediyoruz. Ama şu an ki eğitim sistemimiz bu değil. Eğitim sistemimiz, var olan çocuklar bir yığınak oluşturmasın diye uğraşıyor ancak bunu yaparken de onları karanlığa mahkum ediyor. Bilim ve aydınlık eğitim sisteminin merkezine yerleştirilmelidir. Böyle bir düşünce yapısına sahip olurlarsa günışığında okulların başlayabileceği bir sistemi tarif edeceklerdir. Ama öncelik ekonomiyi ve biriken öğrenciyi hızla mezun etmek olunca çift kademeli eğitim, verimsiz eğitim yapılmaya devam ediyor. Sistemin, bakış açısının kökten değişmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz, bugün de öyle… Ve bu değiştirilirken öğretmenlerin, velilerin, eğitim uzmanlarının, akademisyenlerin fikirlerinin alınması gerekiyor. Eğitimle ilgisi olmayan bürokratların belirlediği bir sistemle de ne yazık ki bu kadar oluyor” bilgisini paylaştı.

MUTLULUK AYDINLIKTAN GEÇER

“Aradığımız şey mutluluk” ifadelerini kullanan Kalafat, son olarak “Biz her çocuğumuzun mutlu şekilde eğitim almasını isteriz. Günışığında eğitime başlamayan, sabahın 6’sında kalkan bir çocuğun mutlu olabileceğini düşünmediğimiz gibi bu durum tersine dönerse o zaman çocuklarımız mutlu olacaktır. Mutlu çocuk ise eğitim hayatında daha da başarılı olacaktır. Denklem çok basit aslında; başarının yöntemi çocukların mutlu olması. Mutlulukta aydınlıktan geçer, karanlıktan mutluluk çıkmaz” dedi.

“ISRARCI OLUNMASI YERSİZ”

Görüşlerine yer verdiğimiz bir diğer isim Eğitim İş Sendikası 3 No’lu Şube Başkanı Sevda Ketenci ise farklı bir noktayı ele alarak şunları aktardı: “İzmir’deki durum daha da kötü. İzmir depreminden önce ve sonra sağlam olmadığı için yıkılan binalar dolayısıyla pek çok okulda çalışmalar sürüyor. Haziran ayındaki son bilgilere göre 150’ye yakın okul ya güçlendiriliyor ya da yıkılıyor. Bu şu demek, oradaki öğrenciler başka okullarda eğitim-öğretim faaliyetlerine devam ediyorlar. Mesela şu an Menemen’de iki meslek lisesi aynı binayı kullanıyor. Bu durumda o okullardaki dersler sabah saat 6 ya da 7’de başlıyor. Akşam çıkış saatlerinin ise 7 buçuk ve 8’i bulduğunu görebiliyoruz. Şimdi bu saat uygulamasında yaşanan sıkıntıları hepimiz tahmin edebiliriz. Bunlar yaşanırken halen bu saat uygulamasında düzenlemeye gidilmemesi, ısrarcı olunmasını yersiz buluyoruz. Anayasal bir hak olarak tam gün eğitimi istiyoruz ama buna imkan sağlanmıyor… Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi o kadar küçük ki. Fakat bunun çözümünün ancak ve ancak yeterli bir bütçeyle olabileceğini düşünüyoruz. Bütçeyi arttırın, öğrencilerin gerçek manada kaliteli bir eğitim alabilecekleri doğru binalar oluşturun, eğitim saatlerini buna göre şekillendirin. Gelin hep beraber masaya oturalım ve eğitim politikalarını birlikte belirleyelim. Her sene başında ağlayan çocuk, mutsuz veli, mutsuz öğretmen görmeyelim.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.