TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Aç karnına eğitime çare: Bir Öğün Sıcak Yemek

Mahalle muhtarlıklarına yapılan yardım başvurularının bu kez veliler tarafından derneklere yapıldığını söyleyen Veli-Der İzmir Şube Başkanı Kalafat, öğrenciler için kampanya başlattıklarını açıkladı

Haber Giriş Tarihi: 16.09.2022 06:54
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Aç karnına eğitime çare: Bir Öğün Sıcak Yemek

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER

Öğrencilerin beslenme sorunu her geçen gün derinleşmeye devam ederken, Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, mahalle muhtarlıklarına yapılan yardım başvurularının bu kez veliler tarafından başta Veli-Der başta olmak üzere sivil toplum örgütlerine de yapıldığını söyledi. Mali bir kaynakları olmadığı için velilere destek sunamadıklarını sadece belediyelere ve kaymakamlıklara yönlendirdiklerini kaydeden Başkan Kalafat, “Veliler çaresizlikten kimin kapısını çalacağını bilemiyor artık” dedi. Okul kantinlerindeki pahalılıktan da dert yanan Kalafat, “Bir tostu üç kişi, bir gevreği iki kişi alıp paylaşıyorlar, bir ayrana iki pipet alıp beraber içmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Öte yandan, yapıcı bir çözüm oluşturulması adına Veli-Der olarak sundukları ‘Bir Öğün Sıcak Yemek’ kampanyasından da bahseden Kalafat, devlet yetkililerine seslenerek şunu talep etti: “Şu an için istediğimiz en temel şey bir öğün sıcak yemek ve öğrencilerin su ihtiyacını gidermek. Uygulamaya geçerse eminim ki veliler artık kimsenin kapısını çalmayacak.”

BİR GEVREĞİ İKİ KİŞİ YİYOR

“Öğrenciler açısından temel gıdaya ulaşmak artık pek mümkün görünmüyor” diyerek sözlerine başlayan Kalafat, “Günlük okul beslenmelerini okula götüremez durumdalar. Büyüme çağında olan çocuklarımız hem fiziksel hem de zihinsel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde sağlayamıyorlar. Bir tostu üç kişi, bir gevreği iki kişi alıp paylaşıyorlar, bir ayrana iki pipet alıp beraber içmeye çalışıyorlar. Genel olarak her şey o kadar sağlıksız görünüyor ki. Özellikle de beslenme. Çocukların aç karına eğitimi tamamladıklarını biliyoruz, görüyoruz. Velilerimiz gerçekten çok zor bir durumda. Ve bunun yükünü en çokta anneler, kadınlar çekiyor. Pazara gittikleri gün 350-400 liralık malzemelerle sadece 2-3 günlerini geçirebiliyorlar. Dolayısıyla çocukların okula yemek götürebilmeleri, beslenme çantalarını doldurmaları ya da çocuğun cebine harçlık koyup kantinden alışveriş yapmaları lüks. Bir tost okul kantinlerinde 20 lira. Okul bu yahu. O çocuk her gün 20 lirayı nasıl verebilsin? Geçen yıl bile fiyatların yüksek oluşundan şikayet ederken, bu yıl üzerine tekrar zam eklendi. Kantincileri de çok suçlayamıyorum. Onların da çoğu veli zaten. Onların da alışveriş yaptıkları dükkanlar var, esnafımız da zor dönemden geçiyor. O yüzden bu dönemde zorunlu hizmetlerin devlet desteği ile yürümesi gerekiyor. Bu çocukların en azından günlük su ihtiyacı karşılansın. Bir şişe suyun 3 lira olduğu okul kantinleri var” bilgisini paylaştı.

VELİLERİN YARDIM BAŞVURULARI ARTTI

Yaşadığı mahallenin muhtarlığına gidip yardım başvurusunda bulunan aileler kadar derneklere, sivil toplum kuruluşlarına gelip yardım başvurusu için kapıyı çalan ebeveynlerin de olduğunu söyleyen Kalafat, “Böyle bir yetkimiz olmamasına rağmen derneğimizi arayıp yardım isteyen insanlar o kadar fazla ki. Onların maddi sorunlarını çözebileceğimizi düşünüyorlar. Çünkü gidebilecekleri asıl yerler çok az. Fakat bizim bu beklentileri karşılayacak mali bir katkımız ne yazık ki yok, keşke olabilse. Tek yapabildiğimiz doğru bir yönlendirme. Belediyelerin, kaymakamlıkların burs imkanlarından haberdar ediyoruz. Geçen senelere oranla belki 4-5 kat artış oldu. Önceki yıllarda vatandaşlarımız bu yardım başvurularının ayıp bir durum olduğunu düşünüp başvuru yapmazdı, yoksulluğunu gizlerdi. Görünür olmak, küçümsenmek istemezlerdi. ‘Azıcık aşımız olsun ama kimseye de baş eğmeyelim’ diyen oldukça fazlaydı. Ama artık durum epey ciddi ve çözülemeyecek bir noktaya gelince ve bu sorun en temel ihtiyaç beslenme olunca gidip başvuru yapmak zorunda kalıyorlar” dedi.

KANTİNCİLERİN SORUNLARINI DA ÇÖZECEK

“Devletin bütçesini eğitim, sağlık gibi kamusal alanlara aktarmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullanan Kalafat, son olarak “Bu şekilde en azından sorunlar açlık seviyesinde çözülecektir. Şu an birçok dernek ile kampanyalara başladık: ‘Bir Öğün Sıcak Yemek’ kampanyası. Kampanya aracılığıyla okullarda, kantinlerde en azından bir öğün sıcak yemek çıkmasını öneriyoruz. Bu kantincilerin de sorunlarını çözecek. Hayata geçirilmesini istiyoruz ancak yetkililerin, devletin bu kampanyayı hayata geçirebilmesi için öncelik haline getirmesi lazım. Kampanyanın belki bir karşılığı olmayacak ama en azından duyarlılık oluşturması anlamında önemli. Şu an için istediğimiz en temel şey bir öğün sıcak yemek ve su ihtiyacını gidermek. Veli-Der başta olmak üzere böyle insani bir talebimiz var. Uygulamaya geçerse eminim ki veliler artık kimsenin kapısını çalmayacak” bilgisini paylaştı.

DEVLETİN ANAYASAL SORUMLULUĞU

Kalafat, sözlerine şöyle devam etti: “Pandeminin de etkisiyle dünya ölçeğinde büyük bir kriz yaşanıyor. Sosyal devlet uygulayan ülkeler eğitim ve sağlık gibi temel problemlerin olduğu yerlere kamu desteğini arttırıyor. Yani buralarda çocuklar beslenme sorunu yaşıyorlarsa devletin bunu bir şekilde çözümlemesi gerekiyor. Ve bu da inan çok zor bir şey değil. Yemekhaneler, büyük aşevleri var. Devletin okullarda en azından bir öğün sıcak yemek çıkarabilecek imkanları olduğunu düşünüyorum. Hepimiz gördük, yakın zaman önce çok büyük meblağlarla sosyal konut projeleri açıklanıyor, insanların ev sahibi olması sağlanmak isteniyor. Ama elinin altında 5 yaşından 10 yaşına kadar büyüme çağındaki çocukların beslenme sorununu çözemiyor. Mesela kantinlerden kira alınmayabilir. Dolayısıyla kantinciler de kira yükünden kurtuldukları için raflardaki fiyatları aşağı çekebilirler. Ama okullardan ne yazık ki halen daha kira fiyatları alınıyor. Devletin buraya önceliğini belirleyip el atması gerekiyor. Eğitim çocuklarımızı okula gönderip vakitlerini doldurabilecekleri bir alan değil, psikolojik ve sosyolojik olarak gelişimlerini sağlayabilecekleri mekanlardır. Ve devletin anayasal sorumluluğu altındadır.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.