Köşe yazarımız Doç. Dr. Zeki Uyanık, merak edilen soruları yanıtladı. İşte cevaplar ve günün ayeti, hadisi, sözü ve günün duası.

Abdest uzuvlarından birisinde yara veya hastalık bulunan kişi, bu organını yıkaması halinde organına zarar verecekse ya da hastalığı daha da artacaksa bu abdest organına yıkamayacak bunun yerine ıslak elle mesh eder. 

Bu rahatsızlık abdest veya gusül uzuvlarının çoğunluğunda ise, abdest veya gusül yerine teyemmüm edilir.

Sehiv secdesini yapmayı unutan kimse ne yapması gerekir?

Bu secde, namaz kılarken kişinin yanılması veya unutması ya da dalgınlık gibi bir durumda namazın sonunda yaptığı bir secdedir.

Kişi namazının kılarken farzı tehir etmişse veya vacibi terk ya da tehir etmişse sehiv secdesini yapması gerekir. Ancak kişi yapması gereken sehiv secdesini yanılarak veya unutarak terk etmişse, şayet selam verdikten konuşmak, gülmek kıbleden dönmek gibi namaza aykırı bir iş yapmışsa bu kimsenin sehiv secdesini yapması gerekmez namazı da kaza etmesine gerek yoktur. Fakat namaz bitiminde namaza aykırı bir iş yapmamışsa ve secde aklına gelirse hemen sehiv secdesini yapması gerekir.

Ölmüşlerimizin ruhuna yaptığımız hayırlar kendilerine ulaşıyor mu?

Yapılan ibadetlerin ve hayırların sevaplarını başkasına bağışlamak dinen caizdir. Kişi okuduğu Kur’an’ın, yaptığı hatmin, kıldığı namazın ve istediği bir hayrın sevabını başkasına bağışlayabilir.

İster sağ, ister ölmüş olsun, kendisine sevap bağışlanan kimsenin, bundan yararlanacağı umulur. Başkası tarafından bağışlanan sevapla, bir kimsenin bizzat yapması gereken ibadet borçları ödenmiş olmaz ise de bunlar iyilik ve sevaplarının çoğalmasına ve derecesinin yükselmesine vesile olabilir. Annesi babası öldükten sonra onlara bir iyilik yapıp yapamayacağını soran kimseye peygamber: “Evet onlara rahmet dilemek, onlar için istiğfar etmek, vasiyetlerini yerine getirmek, dostlarına hürmet edip ikramda bulunmak, akrabaları ile ilgilenip onlara karşı üzerine düşeni yapmaktır” buyurmuştur.

Annesinin aniden öldüğünü, şayet konuşabilseydi sadaka verilmesini vasiyet edeceğini zannettiğini, onun adına sadaka verirse sevabının kendisine ulaşıp ulaşmayacağını soran Sahabeye de: “Evet ulaşır. Onun namına sadaka ver” buyurmuşlardır.

Buna göre, sevabı ölen kimsenin ruhuna bağışlanmak üzere ibadet yapılabileceği gibi, çeşitli vesilelerle dua da edilebilir. Ancak 7, 40 ve 52. gün duası gibi uygulamaların hiçbir dini dayanağı yoktur.

Ayrıca kişi sevabı bağışlarken kendi sevabından bir şey kaybetmez. Her iki kişiye de aynı şekilde yazılır.

Günün Ayeti

Kim iyi bir işte aracılık ederse, ona onun sevabından bir pay vardır; kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona o kötülükten bir hisse vardır. Allah, her şeyin karşılığını verir.

(Nisâ, 4/85.)

Günün Hadisi

Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olur.” 

(Ebû Dâvûd, “Edeb”, 60) 

Günün Sözü

İnsanoğlu o kadar dünyevileşir ki, mezar kazan bile öleceğine inanmaz.

Gazzali

Günün Duası

Allah’ım güne huzur ve bereketle başlamayı ve hayırla bitirmeyi nasip eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Faite Nedir?

Gaflet, uyku, unutmak, hastalık, düşman korkusu gibi bir özürle kaçırılan farz veya vacip namaz.

Günün Nüktesi

Adamın Önemi...

Halife Hz. Ömer bir mecliste hazır bulunanlara sordu:

- Eğer dileğiniz hemen kabul ediliverecek olsa ne dilerdiniz?

Birisi, “Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslâm’a daha çok hizmet edeyim diye” dedi.

Bir başkası, “Şu kadar sürüm (davar, koyun, keçi), mal ve mülküm olsun isterdim. Gerektikçe onları sarf ederek dine yararlı olayım diye” dedi.

Herkes buna benzer şeyler söyledi. Hz. Ömer hiçbirini beğenmedi. Bu defa meclistekiler, Hz. Ömer’e sordu:

- Ya Ömer peki sen ne dilerdin?

Cevap verdi:

- Ben de Muaz, Salim, Ebû Ubuyde gibi Müslümanlar yetişsin isterdim. İslâm’a onlar vasıtasıyla hizmet edeyim diye.