TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

100 yılın iktisat ateşi yakıldı! Soyer: Başardık, yine başaracağız

İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Yeni bir Türkiye kuruluyor. Başardık, çok çalışacağız, yeniden başaracağız” dedi

Haber Giriş Tarihi: 15.03.2023 12:39
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
100 yılın iktisat ateşi yakıldı! Soyer: Başardık, yine başaracağız

TENZİLE AŞÇI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “2. Yüzyılın iktisat politikaları şekillenecek” sözleriyle duyurduğu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sivil bir girişim olan, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi bugün start aldı. 15-21 Mart tarihleri arasında düzenlenecek olan ve ilk kongreden kongreden tam yüz yıl sonra geleceğin inşası yolunda ortak akıl buluşması olarak düzenlenen kongreye ev sahibi Başkan Soyer’in yanı sıra CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ilçe belediye başkanları ve ekonomi dünyasının önemli isimleri katıldı.

Kongrenin açılışı Karsu konseriyle olurken konserin ardından Başkan Soyer’in konuşmasıyla devam etti. Soyer, konuşmasında yeni bir Türkiye mesajı verirken “Başardık” dedi.

“SİVİL İNİSİYATİFLER O KADAR GÜÇLÜ OLUR Kİ…”

“Bu kongre, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, sadakate yapılan bir çağrıdır” diyerek sözlerine başlayan Başkan Soyer, mevcut ülke koşullarını savaş sonrası Türkiye koşullarıyla benzetirken sivil inisiyatiflerin siyaseti belirleyebileceğini belirtti ve  ”Hatta bazen sivil inisiyatifler o kadar güçlü olur ki siyasilerin başka türlü bir irade ortaya koyması mümkün olmaz. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, tam da böyle bir çalışma.  Halkın düşüncesini, tüm önerileri birleştiriyor ve bu ülkenin misakı iktisadisini dünyaya ilan ediyoruz. Kongremizin sekiz ay süren hazırlıklarında biçim, yani kullandığımız yöntem, en baştan beri içerik kadar önemliydi. Tümüyle şeffaf ve katılımcı bir süreç yöneterek paydaşlarımızın kendi çözüm önerilerini ortaya koymalarına vesile olduk.  Bunun için tam 21 buluşma düzenledik. Geleceği inşa ediyoruz diye yola çıkmıştık.  Bunun için önce ortak aklı ve vicdanı, yani demokrasiyi inşa ettik. Biliyorum ki geleceğin Türkiyesi, artık gücünü çeşitlilikten alan bu köklerin üzerinde yükselecek.  Böylelikle bu topraklar yeniden canlanacak. Biz, aramızdaki farklılıkların bizi çoğalttığını, zenginleştirdiğini, kadınlar olmadan yarım kaldığımızı ve dünyanın kendi etrafımızda döndüğü yanılmasından kurtulup dayanışmayı büyüttüğümüzde hayatın güzelleştiğini anladık” diye konuştu.

“ARI KOVANINA ÇOMAK SOKUYORUM”

İnsan ihtiyaçlarının sınırlılığı esasına dikkat çeken Başkan Soyer, ‘azalmayacağız, çoğalacağız’ mesajı verdi ve “Aradan geçen sekiz ayın sonunda kendimizi iktisadın geleneksel tanımına direnebilecek kadar donanımlı ve güçlü hissediyoruz. Modern iktisat kuramı, doğadaki kaynakların sınırlı, insan ihtiyaçlarının ise sınırsız olduğunu söyler. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin geldiği nokta ise bunun tam tersini ortaya koydu. Biz bu kongrenin hazırlık çalışmalarında gördük ki, geleceğin dünyasında doğadaki kaynakların sonsuz, insan ihtiyaçlarının ise sınırlı olduğu anlaşılacak. Bugün, doğayı sınırlı bir kaynak olarak gören iktisat anlayışını, doğadaki sonsuzluktan öğrenen bir başka iktisat felsefesi ve bilimle değiştirmek zorundayız. Dünyamızın geldiği noktada, sınırsız ihtiyaçların değil ‘karınca kararıncanın’ iktisadına doğru cesur bir adım atmak zorundayız. İnanın bana, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nden doğan bu öneri, teknolojiden yoksun yaşamak, yoksullaşmak, durmak veya geçmişe dönmek anlamına gelmiyor. Tersine, refahın adil dağılımı ve yoksullukla mücadelenin kapılarını aralıyor. Üzerimizdeki fazlalıklardan kurtulduğumuzda eksilmeyeceğiz.  Çoğalacağız. Bu sözlerimin arı kovanına çomak sokmak olduğunu çok iyi biliyorum.  Fakat insanlığın ve doğanın içinden geçtiği bu acı durum karşısında elimiz kolumuz bağlı bekleyemeyiz.  İşte bu yüzden, bu kongre, tüm sokakları yeniliğe açılan bir davettir. Bu yenilik; ortak akılla şekillenen ortak bir yaşamı, yani adaleti, dayanışmayı ve refahı çoğaltacak” ifadelerini kullandı.

“DOĞAYLA UYUM YOKSA İKTİSAT DA YOK”

Doğayla uyumun da artı iktisadın bir parçası olduğuna dikkat çeken Soyer, deprem gerçekliğine bir kez daha değinirken iktidarın bölgedeki faaliyetlerini eleştirdi ve “Doğayla uyum yoksa, iktisat da yok.  6 Şubat depremi, on binlerce canımızı bizlerden ayırdı. Depremin ülke ekonomisine faturasının 150 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.  Yani, geçmişte yapılan hataların bedelini gelecek nesillere ödeteceğiz. Bu hiç adil değil.  Yaşadıklarımızdan ders çıkarmak ve değişmek zorundayız. Hiçbir şey olmamış gibi, ezberlerimizdeki şehirleri yeniden kurmaya devam edemeyiz.  Yine tarım alanlarına ve yine jeolojik etüdü tamamlanmamış noktalara binalar kuramayız. Bugün, uygarlığımızın en büyük sınavı yeryüzündeki yaşamın bir parçası olarak nefes alıp veren ve içinde güvenle yaşanan şehirler inşa edebilmektir. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde işte bu değişim için bir yol açmaya gayret edeceğiz.

“BİZ BİR YÜRÜYÜŞ BAŞLATTIK”

Soyer, yeni bir yeni bir Türkiye mesajı verdi ve şunları söyledi; “Yüz yıl önce Kongresi için İzmir’in tercih edilmesi bir tesadüf değil.  İzmir ve iktisat arasındaki köklü ilişki, şehrin kültür mirasında saklıdır. İzmir, Türkiye’nin iktisadi meselelerine çözüm üretmek için birçok önemli deneyim içeriyor. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, İzmir’deki bu güçlü kültürün izlerini geleceğin inşası için bir çıpa kabul ediyor. Bu çıpanın özü, demokrasi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bunu görmüş ve bu nedenle İzmir’i seçmiş. Biz de bu büyük umudumuzu İzmir’de doğan ve gelişen demokrasiye borçluyuz. Biz aslında bir yürüyüş başlattık. Sekiz aylık yürüyüşümüzde İzmir, bir kere daha toplumun her kesiminin buluştuğu bir meydana dönüştü. Bizim için İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi dil, din, ırk ayırt etmeden insana ve doğaya yapılan bir yürüyüş çağrısıdır. 21 Mart akşamı alacağımız tüm kararların sonuna kadar takipçisi olacağız. Kalkıştığımız işin ciddiyetini ve bizlere yüklediği tarihi sorumluluğun çok iyi farkındayız.  Biliyoruz ki, yeni bir Türkiye kuruluyor. Adil, özgür, müreffeh ve demokratik bir Türkiye. 100 yıl önce atalarımızın enkazın altından kalkarak yine o muhteşem ülkeyi kuracağız.  Başardık, çok çalışacağız, yeniden başaracağız.”

KARSU MEST ETTİ

Kongre, sanatçı Karsu konseriyle başladı. Konseri öncesinde kısa bir konuşma yapan Karsu, deprem felaketini hatırlatırken depremde sevdiklerini ve akrabalarını kaybettiğini belirtti ve “Ben bugün sadece Karsu değilim. Ben bugün Türk’üm. Ben bugün Hatay’lıyım. Ben bugün Antakyalı'yım. Ben bugün Karsuköy’lüyüm” sözleriyle kaybettiği yakınlarını andı.

CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde yaptığı konuşmada iktidarın politikalarına ateş püskürürken 14 Mayıs’ta Millet İttifakı mesajı verdi. Böke, “Şafak sökmek üzere. Yeni bir dönem başlıyor. Biz başlıyoruz” dedi

100 YIL ÖNCE NASIL YENİDEN DOĞDUYSAK…
Depremin değil ancak depremde yaşanan yıkımların iktidarın seçimlerinden kaynaklandığını belirten Böke, “6 Şubat depreminin yarattığı yıkımı ve acısı hala çok taze. O gün bu felaketi yaşayanlar bugün de sel felaketiyle karşı karşıya kaldılar. Ülkemize geçmiş olsun. Siyasetin, bilimin ve toplumun tüm kesimlerinin bir araya gelmesine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Yaralarımızı hep birlikte dayanışmayla saracağız. Başka yolu yok. Hep birlikte ülkemizi yeniden ayağa kaldıracağız. Bu ağır acısının arkasından hep birlikte kalkıp hep birlikte kalkınacağız. Söz veriyoruz. 100 yıl önce ülkemiz bir varlık ve yokluk mücadelesinin içindeydi. Ülkemiz uçurumun kenarında yıkıktı. Bugün 100 yıl sonra yine büyük bir yıkımla karşı karşıyayız. Depremin yarattığı fiziki yıkım, ekonomik ve sosyal buhran, derinleşen ve devlette yaşanan büyük bir yıkım… Hepsi birbirinin iç içe geçmiş büyük bir enkaz. Mustafa Kemal Atatürk’ün 100 yıl önce eleştirdiği saltanat düzeni gibi bugün de bir Saray düzeni son çırpınışlarıyla kendisi ayakta tutmak için elinden geleni yapıyor. Ama nasıl ki 100 yıl önce uçurumun kenarında yıkık bir ülkeden genç bir ülke doğduysa bugün de bilimle, liyakatle tek adam rejiminin yıkımından cumhuriyetin İkinci yüzyılını ve yarının Türkiye'sini el birliğiyle var edeceğiz” dedi.

"SORUMLULUĞUMUZ VAR SÖZ VERİYORUZ"
14 Mayıs seçimlerini işaret eden Böke, 15 Mayıs’tan itibaren yeni bir düzen kuracaklarını belirtirken örnekler verdi ve şunları söyledi; “Bu anlayışla yine İzmir’de İkinci Yüzyılın İktisat Kongresinde bir araya geldik. 100 yıl önce olduğu gibi bugün de ortak bir hedefimiz var. Ülkemizi el birliğiyle ayağa kaldırmak. Çünkü biliyoruz ki yaralarımızı sarmak, deprem bölgelerini ayağa kaldırmak ve aydınlık bir gelecek için hepimizin ortak bir sorumluluğu var. 100 yıl önce olduğu gibi bugün de ortak bir hedefimiz var. Bu hedef, yeni bir anlayışla yeni bir düzen kurmak hedefi. Yani ülkemizi sadece ayağa kaldırma değil, kalkındırma hedefi. Biliyoruz ki ekonomik buhranın etkilerini tamamen ortadan kaldırmak ve sürdürülebilir bir kalkınma hepimizin sorumluluğu. Bu sorumluluk 3,5 milyon işsizimize, iş bulsa dahi açlık sınırının altında asgari ücretlilere mahkum edilen milyonlarca çalışana karşı sorumluk. Bu sorumluluk torpil ve kayırmacılık karşısında umudunu yitiren milyonlarca gence karşı sorumluluktur. Şüphesiz hep birlikte başaracağız. Unutmayalım bu büyük felaket, sosyal yıkım iktidardakilerin söylediğimin aksine yıkımın acıların, yoksulluğun, geleceksizliğin bu ülkenin kader planı olduğunu iddia eden bir anlayışı asla kabul etmiyoruz. Depremler doğaldır. Ancak afetleri felakete çeviren düzendir. Ekonomik ve sosyal buhrana yol çan da o düzenin tam kendisidir. Bugün yaşadıklarımız, o düzeni kuran iktidarın siyasi ve ekonomik tercihlerinin sonucudur. Kader değildir. Biz bu tercihleri değiştirerek yeni bir düzen kuracağız. 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde bunun ilk adımlarını ele ele ve omuz omuz atacağız. O günden başlayarak depremin yaralarını sarmak, kentlerimiz ayağa kaldırmak, ülkemizi ekonomik ve sosyal buhrandan çıkarmak için 4 temelden oluşan yeni bir sistemle başlayacağız. 15 Mayıs’tan itibaren liyakate dayalı yönetim anlayışını inşa edeceğiz. 15 Mayıs'tan itibaren yeni kamusal anlayışla işe koyulacağız, itibaren hak temelli güçlü sosyal devleti kuracağız. Liyakate dayalı sistemi kurduğumuzda halk koordinasyonsuzluktan kaynaklı enkaz altında kalmayacak. Kızılay çadır satan bir holding olmayacak. Yeni bir Türkiye’de okullar ve hastaneler fay hatları üzerinde inşa edilmeyecek. Evler, tüm afetlere dayanıklı bir şekilde inşa edilecek. Plansızlığa da el birliğiyle son vereceğiz. Depremi yaşayan insanların işsizlik ve yoksulluk acısı yaşamasına asla mücadele etmeyeceğiz. Deprem bölgesinde çiftçiyi ekonomik yoksulluğa terk etmeyeceğiz. Depremin sebep olduğu sosyal ve ekonomik sonuçları ortaya koymak devletin asli görevidir. Ama bugün böyle bir raporun izi bile yok.”

GECENİN KARANLIK ANI ŞAFAKTAN ÖNCEDİR
Böke, kısa sürede Türkiye'nin hem ekonomik hem de sosyal anlamda ayağa kalkacağını belirtti ve “Yeni bir anlayışı inşa ettiğimizde hep birlikte ayağa kalkacağız. Bu ilkeler bizi sadece ayağa kaldırmayacak, aynı zamanda ayakta kalmamızı da sağlayacak. Biz kamuculuk anlayışıyla yönettiğimizde halkın vergileri yandaşa gitmeyecek, halka istihdam sağlamak için kullanılacak. Halkın parası halk için kullanılacak. Hep birlikte zenginleşeceğiz. Elimizde çok detaylı bir reçeteyle hazırız. O reçete İkinci Yüzyıl İktisat Kongresiyle büyüdü. Türkiye’yi bu yeni anlayış ve düzenle hem ayağa kaldıracağız hem de kalıcı bir şekilde bu yıkıma son vererek kalkınacağız. Bunu yapacak gücümüz var. İlk kongreden 100 yıl sonra yine İzmir’de aynı dönüm noktasındayız. Zor günlerden geçiyoruz. Ama biliyoruz ki gecenin en karanlık anı şafağa en yakın andır. Şafak sökmek üzere. Yeni bir dönem başlıyor. Halkın dönemi başlıyor. Biz başlıyoruz” dedi.
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.