Madde bağımlılığında korkutan artış

SAMİ GÖKÇE/ANKARA

2007 yılında 38 bin 61 olan madde bağımlılığı merkezlerinde tedavi görenlerin sayısının, 2013’te 7 kat artarak 258 bin 441’e çıktığını belirten Çıray, “Kalitesiz eğitim sistemi, işsizliğin ortaya çıkardığı gelecek kaygısı ve çocukların yetiştirilme tarzlarına bakıldığında madde/uyuşturucu bağımlılığının neden gittikçe arttığı anlaşılacaktır” diye konuştu.

“AİLE YAPISI BOZULUYOR”

Çıray, Türkiye’nin kötü yönetilmesi ile ortaya çıkan olumsuzlukların madde bağımlılığının en önemli nedenlerinden birincisi olan Türk aile yapısını bozduğunu anlatarak  “TÜİK’in verilerine göre de uyuşturucuyla ilgili suçlardan cezaevlerine girenlerin sayısı 2009-2013 yılları arasında yüzde 355 oranında artış kaydederek 2 bin 605’ten, 11 bin 851’e kadar çıktı. Uyuşturucu madde ticareti yaptıkları için cezaevlerine girenlerin sayısı bu dönemde yüzde 482 oranında artarak bin 576’dan, 9 bin 177’ye, uyuşturucu kullanma ve satın alma suçlarından girenler ise yüzde 160 oranında artarak bin 9’dan 2 bin 674’e çıktı. 2010’da ortaya çıkan ve Bonzai ismiyle bilinen sentetik uyuşturucunun kullanımında bugüne kadar % 300 artış oldu. Adeta bir Bonzai patlaması yaşanmaktadır” dedi.

Çıray, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 3 Şubat 2015 tarihi itibariyle cezaevlerinde bulunan 162 bin 261 tutuklu ve hükümlüden 28 bin 312’sinin uyuşturucuyla ilgili suçlardan cezaevlerinde bulunduklarına dikkat çekerek, “Bunların 304’ünü ise çocuklar oluşturuyor” değerlendirmesi yaptı.

NARKOTİKTE YÜZDE 111 ARTIŞ

Çıray, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre ise polise yansıyan uyuşturucu olaylarının 2009-2013 yılları arasında yüzde 111,3 oranında arttığını kaydetti. 2009 yılında 46 bin 816 olan uyuşturucuyla ilgili olay sayısının 2013 yılında 98 bin 933’e yükseldiğini açıklayan Çıray, “Uyuşturucuyla ilgili sanık sayısı da aynı dönemde yüzde 90,7 oranında artış gösterdi. 77 bin 654 olan 2009 yılındaki şüpheli sayısı 2013 yılında 148 bin 121’e çıktı. Onların kötü alışkanlıklar ile geleceklerinin karartılmasını engelleyeceğiz. Bunun en önemli çaresi de onların mutluluğu arayıp bulmalarının önündeki engelleri kaldırmaktır. Bağımlılığın çok kapsamlı, çok bileşenli bir toplumsal sağlık sorunu olduğunun bilincindeyiz. Bunun için makro ve mikro tedbirlere ihtiyaç vardır” diye konuştu.