Halkların Demokratik Partisi İzmir İl Örgütü, gözaltına alınan HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur hakkında açılan davayı protesto etti
Haber Giriş Tarihi: 29.01.2015 08:13
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
SELDA AK
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, gözaltına alınan HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur hakkında açılan davayı Bayraklı Adliyesi C Blok önünde protesto etti.
Yapılan basın açıklaması HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncelin katılımıyla gerçekleşti. Basın açıklaması için toplanan grup Demokratik Siyaset Yargılanamaz pankartı açarak, Baskılar bizi yıldıramaz, Kobane halkı yalnız değildir ve Yaşasın Kobane direnişimiz gibi sloganlar attı.
SESSİZ KALMAYACAĞIZ
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını yapan KESK Dönem Sözcüsü Ümit Akıncı, Yeni Türkiyenin nasıl akıl ve hukuk dışı bir ülke haline geldiğinin göstergesi olan bir dava için toplandıklarını belirterek, İzmir 3. Ağır Mahkemesinde görülmüş olan bu dava HDP İzmir İl Eş Başkanı Ahmet Cavit Uğur ve 13 kişi hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek 2911 sayılı kanunun muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, terör amaçlı patlayıcı madde imali ve kullanılması suçlamalarıyla açıldı. Tüm bu yaşananları Cavit Uğur şahsında demokratik siyasete yönelik bir itibarsızlaştırma, cezalandırma ve etkisizleştirme girişimi olarak değerlendiriyoruz. İç güvenlik yasa tasarısı ile AKP hükümetinin demokratik siyaseti ve muhalefeti tümüyle susturmayı hedeflemektedir. Her zaman demokrasiden barıştan ve adaletten yana olan Emek ve Demokrasi Güçleri olarak gerek AKP hükümetinin gerekse İzmir valiliği ve emniyetinin temel hak ve özgürlükleri pervasızca çiğneyen, adeta cezalandırmayı amaçlayan tutum ve politikalara karşı sessiz kalmayacağız dedi.
YANLIŞ YAPIYORLAR
SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan da şöyle konuştu: AK Parti iktidarı kendi muhaliflerini bu siyasi davalarla tasfiye etmek suretiyle zannediyor ki iktidarı günlük güneşlik dikensiz gül bahçesine dönüşecek. Biz tarihten beri muhalifler üzerinde, devrimci, demokrat, yurtseverler üzerinde böyle baskıları çok gördük ve hala bu ülkeyi yönetenler bu ülkenin Başbakanı ve onun akıl danıştıkları siyasi davalarla kendi iktidarlarını koruyabileceklerini zannediyorlarsa dünyanın en büyük yanlışını yapıyorlar.
RAHATSIZ OLAN KESİMLER VAR
HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise kişi şahsında partinin yargılanmak istendiğini vurgulayarak, HDPye yönelik saldırılar bununla sınırlı değil İzmir buna çok tanıklık etti. Özellikle yerel seçim döneminde biz buna şahit olduk. Çünkü bu ülkede Türkiyenin demokratikleşmesi, özgürlüklerin sağlanması, hakların eşitliği ve kardeşliğinin sağlanmasından rahatsız olan kesimler var. HDP Kürt özgürlük hareketiyle Türkiye demokrasi güçlerini birleştiren ve Kürtlere özgürlük, Türkiye halklarına özgürlük şiarıyla ortak mücadeleyi esas alan bir partidir. Aslında partimiz yargılanıyor. Biz bunun Türkiyede demokratik siyasetin nasıl engellerle karşı karşıya olduğunun görülmesi açısından çok önemli bir dava olduğunun altını çizmek istiyoruz. Bu dava neden açıldı? Bu dava HDP olarak Kobaneye IŞİD çetelerinin saldırıları karşısında Kobane halkıyla dayanışmak, Kobanenin IŞİD çeteleri tarafından ele geçirilmesini engellemek için yaptığımız çağrı sonucu İzmirde de halkımızın sokağa çıkması ve bu sokağa çıkışın aslında HDPnin organize ettiği nedeniyle yargılanıyor şeklinde konuştu.
ÇOĞALIYORUZ
Gençlerin, kadınların ve halkın çoğunun sokakta olduğunu ifade eden Tuncel, sözlerine şöyle devam etti: Çünkü Kobanenin geleceğiyle kendi geleceğimiz arasında bağ kurmuştuk. Kobane özgürleşirse insanlık özgürleşecekti. Kobaneye saldırı insanlığa saldırıydı. IŞİD çetelerine karşı özgürlük mücadelesi yürütmek herkesin göreviydi, sorumluluğuydu. Dolayısıyla İzmirdeki halkın demokrasi mücadelesi verenlerin sokağa çıkmaması gibi bir şey olamazdı. Biz halklarla ve Kobane ile dayanışmak için halkı sokağa çağırdık. Devlet AKP iktidarı da paramiliter güçleri sokağa çağırdı. Olayların olduğu gün İzmirde de Ekrem Kaçeroğlu adlı bir arkadaşımız yaşamını yitirdi. Şimdi onu linç edenler onu öldürenler yargılanmıyor, o noktada gözaltına alınanlar serbest bırakıldı. AKP hükümeti bir defa sordu mu nasıl oluyor da siz yaşam hakkını ihlal ediyorsunuz. İnsanları linç ediyorsunuz? Bu davadakileri serbest bıraktılar. Yargılanma yok ama mesele demokratik siyaset olunca HDPyi yargılayacaklar. Kobaneden geliyorum, savaşın kente nasıl zarar verdiğini gördük ama direnişin coşkusunu da gördük ve artık Kobane özgürleşti. Kobane halkına neden destek oluyorsunuz diye yargılanıyoruz. Bu saldırıya tavır almak zorundaydık. Mahkemeler eliyle siyasetin alanının daraltılmasına izin vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanı diyor ki Kobaneyi kim inşa edecek. Galiba TOKİye alan açmaya çalışıyor. Orayı kimin inşa edeceğini gerçekten düşünüyorsa barışın önünü açmalıdır. Bulunduğumuz her yerde barışı, yeni yaşamı ve kardeşliği savunacağız. Yargıda adalet varsa bu dava derhal sonuçlanmalıdır, adalet yoksa eşitlik ve barış da yok demektir. Biz azalmıyoruz. Çoğalıyoruz. Seçimlere de parti olarak gireceğiz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Halkların Demokratik Partisi İzmir İl Örgütü, gözaltına alınan HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur hakkında açılan davayı protesto etti
SELDA AK
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, gözaltına alınan HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur hakkında açılan davayı Bayraklı Adliyesi C Blok önünde protesto etti.
Yapılan basın açıklaması HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncelin katılımıyla gerçekleşti. Basın açıklaması için toplanan grup Demokratik Siyaset Yargılanamaz pankartı açarak, Baskılar bizi yıldıramaz, Kobane halkı yalnız değildir ve Yaşasın Kobane direnişimiz gibi sloganlar attı.
SESSİZ KALMAYACAĞIZ
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını yapan KESK Dönem Sözcüsü Ümit Akıncı, Yeni Türkiyenin nasıl akıl ve hukuk dışı bir ülke haline geldiğinin göstergesi olan bir dava için toplandıklarını belirterek, İzmir 3. Ağır Mahkemesinde görülmüş olan bu dava HDP İzmir İl Eş Başkanı Ahmet Cavit Uğur ve 13 kişi hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek 2911 sayılı kanunun muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, terör amaçlı patlayıcı madde imali ve kullanılması suçlamalarıyla açıldı. Tüm bu yaşananları Cavit Uğur şahsında demokratik siyasete yönelik bir itibarsızlaştırma, cezalandırma ve etkisizleştirme girişimi olarak değerlendiriyoruz. İç güvenlik yasa tasarısı ile AKP hükümetinin demokratik siyaseti ve muhalefeti tümüyle susturmayı hedeflemektedir. Her zaman demokrasiden barıştan ve adaletten yana olan Emek ve Demokrasi Güçleri olarak gerek AKP hükümetinin gerekse İzmir valiliği ve emniyetinin temel hak ve özgürlükleri pervasızca çiğneyen, adeta cezalandırmayı amaçlayan tutum ve politikalara karşı sessiz kalmayacağız dedi.
YANLIŞ YAPIYORLAR
SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan da şöyle konuştu: AK Parti iktidarı kendi muhaliflerini bu siyasi davalarla tasfiye etmek suretiyle zannediyor ki iktidarı günlük güneşlik dikensiz gül bahçesine dönüşecek. Biz tarihten beri muhalifler üzerinde, devrimci, demokrat, yurtseverler üzerinde böyle baskıları çok gördük ve hala bu ülkeyi yönetenler bu ülkenin Başbakanı ve onun akıl danıştıkları siyasi davalarla kendi iktidarlarını koruyabileceklerini zannediyorlarsa dünyanın en büyük yanlışını yapıyorlar.
RAHATSIZ OLAN KESİMLER VAR
HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise kişi şahsında partinin yargılanmak istendiğini vurgulayarak, HDPye yönelik saldırılar bununla sınırlı değil İzmir buna çok tanıklık etti. Özellikle yerel seçim döneminde biz buna şahit olduk. Çünkü bu ülkede Türkiyenin demokratikleşmesi, özgürlüklerin sağlanması, hakların eşitliği ve kardeşliğinin sağlanmasından rahatsız olan kesimler var. HDP Kürt özgürlük hareketiyle Türkiye demokrasi güçlerini birleştiren ve Kürtlere özgürlük, Türkiye halklarına özgürlük şiarıyla ortak mücadeleyi esas alan bir partidir. Aslında partimiz yargılanıyor. Biz bunun Türkiyede demokratik siyasetin nasıl engellerle karşı karşıya olduğunun görülmesi açısından çok önemli bir dava olduğunun altını çizmek istiyoruz. Bu dava neden açıldı? Bu dava HDP olarak Kobaneye IŞİD çetelerinin saldırıları karşısında Kobane halkıyla dayanışmak, Kobanenin IŞİD çeteleri tarafından ele geçirilmesini engellemek için yaptığımız çağrı sonucu İzmirde de halkımızın sokağa çıkması ve bu sokağa çıkışın aslında HDPnin organize ettiği nedeniyle yargılanıyor şeklinde konuştu.
ÇOĞALIYORUZ
Gençlerin, kadınların ve halkın çoğunun sokakta olduğunu ifade eden Tuncel, sözlerine şöyle devam etti: Çünkü Kobanenin geleceğiyle kendi geleceğimiz arasında bağ kurmuştuk. Kobane özgürleşirse insanlık özgürleşecekti. Kobaneye saldırı insanlığa saldırıydı. IŞİD çetelerine karşı özgürlük mücadelesi yürütmek herkesin göreviydi, sorumluluğuydu. Dolayısıyla İzmirdeki halkın demokrasi mücadelesi verenlerin sokağa çıkmaması gibi bir şey olamazdı. Biz halklarla ve Kobane ile dayanışmak için halkı sokağa çağırdık. Devlet AKP iktidarı da paramiliter güçleri sokağa çağırdı. Olayların olduğu gün İzmirde de Ekrem Kaçeroğlu adlı bir arkadaşımız yaşamını yitirdi. Şimdi onu linç edenler onu öldürenler yargılanmıyor, o noktada gözaltına alınanlar serbest bırakıldı. AKP hükümeti bir defa sordu mu nasıl oluyor da siz yaşam hakkını ihlal ediyorsunuz. İnsanları linç ediyorsunuz? Bu davadakileri serbest bıraktılar. Yargılanma yok ama mesele demokratik siyaset olunca HDPyi yargılayacaklar. Kobaneden geliyorum, savaşın kente nasıl zarar verdiğini gördük ama direnişin coşkusunu da gördük ve artık Kobane özgürleşti. Kobane halkına neden destek oluyorsunuz diye yargılanıyoruz. Bu saldırıya tavır almak zorundaydık. Mahkemeler eliyle siyasetin alanının daraltılmasına izin vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanı diyor ki Kobaneyi kim inşa edecek. Galiba TOKİye alan açmaya çalışıyor. Orayı kimin inşa edeceğini gerçekten düşünüyorsa barışın önünü açmalıdır. Bulunduğumuz her yerde barışı, yeni yaşamı ve kardeşliği savunacağız. Yargıda adalet varsa bu dava derhal sonuçlanmalıdır, adalet yoksa eşitlik ve barış da yok demektir. Biz azalmıyoruz. Çoğalıyoruz. Seçimlere de parti olarak gireceğiz.
Son Girilen Haberler
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti
Kadro revizyonu devam ediyor: Tugay’dan iki yeni atama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kadro revizyonu çalışmaları devam ederken İZELMAN A.Ş. ve İZTARIM A.Ş.’ye yeni genel müdürler atandı.