KOMİSYON’DA KAYNAK AKTARMA TARTIŞMASI

SAMİ GÖKÇE/ANKARA

Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda Torba Yasa Teklifi"nin görüşmeleri sürüyor. Teklif üzerinde konuşan muhalefet milletvekilleri Davutoğlu’nun bütçe konuşmasında söylediği, “Artık bundan sonra torba yasa yok”sözünü anımsatarak, “Başbakan yok dedi ama dedikten sonra maşallah üç tane torba yasa geldi. Gelecekler de hariç” diye konuştu.

ACALECİLİK NİYE?

CHP Mersin milletvekili Vahap Seçer Anayasa Mahkemesi tarafından bazı maddeleri iptal edilen internet yasasındaki düzenlemenin yeniden getirilmesini eleştirdi. Seçer, “Bu acelecilik niye. Hem daha önceki cumhurbaşkanı geri gönderdi, hem da anayasa mahkemesi düzenlemeyi iptal etti. Ama aynı şekilde yine önümüze geldi. Bunun gerekçesini birisi anlatsın” diye konuştu.

Seçer, Kızılay ve Yeşilay için getirilen düzenlemeler konusunda, "Gerek Kızılay ve gerek Yeşilay'ın yaptıkları olumludur ama benzer amaç ve misyonlu kurulmuş olanlar da düşünülmeli. ÇYDD, Darüşşafaka bunlardan bazıları... Kızılay ve Yeşilay'a tanınan imkanlar bu kurumlara da sağlanmalı.

CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, yeni bir üniversite kurulurken YÖK mevzuatı dışına çıkıldığını belirterek, "Üniversite yönetiminde özerklik mi yoksa her gelen iktidar kendi dünya görüşüne göre yönetimini belirlemesini mi isteriz? İktidarın gölgesi olduğu bir düzenleme yapılıyor"  dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Aydın ayaydın ise İstanbul'da kurulacak Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile ilgili düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu ve AYM'den döneceğini ileri sürdü.

NEDEN SADECE İKİ VAKFA?

Ayaydın getirilen maddeyle Yeşilay’a yılda 15 milyon lira ayrılacağını anımsatarak, “Yeşilay ve Kızılay'a ayrıcalık tanınıyor. Başka vakıflar da var. LÖSEV, ÇYDD, TEMA var. Çok da iyi işler yapıyorlar. Niye bu ayrıcalığı onlara da tanımıyoruz da illa Kızılay ve Yeşilay'a tanınıyor? Cumhurbaşkanı'nın çocukları Yeşilay Vakfı'nda faaliyet gösteriyor. Zamanı ayırıyor, hizmet ediyorlarsa başka ama işin içine akçe, kafa karışıklığı giriyorsa güzel değil. Onları tartışmaya açmamız doğru değil" ifadelerini kullandı.

"BAŞKA İŞLERİ VAR MI, MESLEKLERİNİ SÖYLESİNLER"

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, "Başka işleri var mı, mesleklerini söylesinler" diye itiraz etti.  Akçay, torba düzenlemelerin yolsuzluğun altyapısını oluşturduğunu ileri savunarak, "Bizim iktidara güvenmemiz biz de AKP iktidarının ve yolsuzluğun uzmanı olduk. Anadolu'da bir söz vardır; 'ağzının duruşundan Ömer diyeceği anlaşılıyor' diye... Biz de tekliflerin gelişinden bazı yolsuzlukların altyapısının hazırlandığını anlıyoruz. AKP iktidarı devlet, hükümet bilincini yitirmiş. Hükümet, Darüşşafaka'yı görmüyor ama Yeşilay, Kızılay, TÜRGEV'e her türlü ayrıcalığı tanıyor. Cumhurbaşkanı'nın çocukları ne iş yapıyor merak ediyorum, vakıf işleri dışında başka işleri olmaz mı? Sayın Cumhurbaşkanı'nın da mesleği nedir, o da ayrı konu" dedi.

DÜZENLEME AYM’DEN DÖNER

HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani ise düzenlemenin yüzde 100 Anayasa Mahkemesi’nden döneceğini savundu.

Zozani, TBMM Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı'nın da Anayasa'ya aykırılığı Komisyon'a gönderdiğini ifade etti. İçtüzüğün uygulanması gerektiğini, başkanlığın tutumu lehine TBMM Başkanlığı'na yazı yazdıklarını belirten Zozani, "Orman kanunlarını işletmeyin. Sizi başkanlığa şikayet ettik. Bu milletvekilleri tekliflere nasıl imza attı anlayamadık. Herkesin sürekli Cumhurbaşkanı'nın yanında gördüğü bir milletvekili bunu yapmamalı. Kurulacak olan üniversite, devlet üniversitesi değil. Öyle olsa tüm diğer üniversiteler için geçerli olan kurullarla kurarsınız. Kurulacak olan üniversite, hükümet hatta parti üniversitesi olacak. Burada partinin yüksek komiserleri yetişecek. Böyle bir niyetiniz yoksa, geçerli olan kurullara yapardınız. YÖK'ü kaldıralım dediniz de yok mu dedik? Niye kaldırmıyorsunuz, günün birinde lazım olur diye…" dedi.

BAKAN İSLAM: UYGULAMA YURT DIŞINDA DA VAR

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam uygulamanın vakıf üniversitelerinde olduğunu söyledi. Bakan İslam, “Ortaya atılan yepyeni fikir değildir. Türkiye ve yurt dışında uygulanan bir sistemdir. Türkiye'deki örnekleri, her ne kadar vakıf üniversitesi ise de herhangi birinin müfettişi, şefi olarak atanmış rektörler değildir, bu sistemle atanmış rektörler... Gayet iyi işleyen müesseselerin rektörleridir. Herhangi bir konuda mevzuat ne diyorsa, dünyanın son gününe kadar uygulama mecburiyeti yoktur. Her mevzuat yenilenebilir, değiştirilebilir. Bu konuda tartışma iyidir. Ama bunu niyet okumaya kadar götürmemek gerekir” diye konuşmasını tamamladı.