TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İzmir’de 1 milyon kişiye istihdam

TURYAP Çiğli Organize Temsilcisi Süleyman Gökhan Aşçı, İzmir’de yerli ve yabancı firmaların çok ciddi endüstriyel gayrimenkul arayışında olduğunu, mevcut yerlerin bile yetersiz olduğunu belirterek, “İzmir’de yeni sanayi alanlarına ihtiyaç var. İzmir’deki bu büyüme 1 milyon kişiye istihdam sağlayacak” dedi

Haber Giriş Tarihi: 18.02.2018 10:39
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir’de 1 milyon  kişiye istihdam

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN (özel haber)

TURYAP Çiğli Organize Temsilcisi Süleyman Gökhan Aşçı, endüstriyel gayrimenkul, yabancı firmaların Türkiye’ye ve özellikle İzmir’e olan ilgileri, İzmir’de sanayi alanındaki gayrimenkullerin genel durumu, İzmir’de yükselen gayrimenkul grafiği, kurumsal gayrimenkul şirketlerinin son tüketiciye avantajları ve endüstriyel alanda gayrimenkul yatırımları hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. Uzmanlık alanları ile ilgili konularda çarpıcı bilgiler veren Aşçı, İzmir’e çok ciddi yabancı yatırımcı ilgisi olduğunu ve önümüzdeki 10 yıl içinde endüstriyel gayrimenkul arayışlarına bağlı olarak İzmir’in büyümeye devam etmesinin beklendiğini belirterek, bu büyümenin de İzmir’e artı 1 milyon istihdam sağlayacağını vurguladı.

SANAYİ ARSALARI YETERSİZ

Öncelikle endüstriyel gayrimenkulün tanımını yapan Gökhan Aşçı, “Türkiye’deki en büyük sıkıntılardan bir tanesi artık sanayi arsalarının yetersiz kalmasıdır. Buna bağlı olaraktan endüstriyel alanda yatırım yapacak olan firmalar yer bulmakta sıkıntı yaşıyor. Burada bir boşluk olduğu ortadaydı. 6 yıldır emlak sektöründeyim. Gayrimenkul deyince Türkiye’de konut ve konut arsaları akla geliyor. Ancak bize gelen taleplerde şunu gördük; sanayi alanında çalışan firmaların kendilerine uygun yer bulmaları artık bir uzmanlık alanı gerektiriyordu. Biz de bu uzmanlık alanımızı 2012’den beri bu alana konumlandırdık. 2012 yılından beri büyük firmaların endüstriyel anlamda gayrimenkul danışmanlıklarını yapıyoruz. Özellikle organize sanayi bölgelerinde ve belediyelere bağlı sanayi bölgelerinde bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz” dedi.

ALİAĞA’DA İMARLI ARSALAR AZALIYOR

Günümüzde artık herkesin zamanla yarıştığını ifade eden Gökhan Aşçı, “Büyük kurumsal firmalar kendileri ile ilgili yer arayışlarını çözüm ortaklığı yolu ile kurumsal gayrimenkul firmalarına devretmek istiyorlar. 5 yılı aşkın bir süredir çözüm ortağı olarak birçok firmaya hizmet verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Endüstriyel gayrimenkulün şöyle bir özelliği var; her sektörün kendine göre ihtiyaç noktaları var. İzmir’de Kuzey aksında Çandarlı Limanı ile birlikte bu bölgede talep artışı oldu. Bizde bu artışa cevap vermeye çalıştık. Sanayinin o bölgeye doğru artması ve genişlemesi gayrimenkulü de tetikledi. Çandarlı Limanının akıbeti belli değil ancak Azerbaycan Firması olan Star Rafineri’nin özellikle başlayan projesi o bölgede işgücünü arttırdı. Aliağa bölgesinde endüstriyel gayrimenkul arayışları arttı ve bölgede endüstriyel firmaların arayışı da hızlandı. Liman bölgesi olması dolayısıyla o bölgede depo, antre depo arayışları daha çok oluyor. Ancak imarlı arsalar da gitgide azalıyor. Bu da fiyatların artmasını tetikliyor” şeklinde konuştu.

EMLAKÇILIK, GAYRİMENKUL DANIŞMANLIĞI OLDU

Türkiye’de emlak sektörünün ağırlığının konut olduğunu ancak konutta oturan insanların da çalışacağı yerlere ihtiyaç olduğunu belirten Gökhan Aşçı, “Herkes plazalarda ofis işi yapmıyor. Neticede Türkiye’de birçok endüstri kuruluşu var. Endüstriyel gayrimenkulün, uzmanlık istediği de açıkça görülüyor. Burada ilişkileri belirleyen ve eşleştirmeleri yapacak uzman kişilere ihtiyaç var. Hangi firma, hangi sektörde faaliyet gösteriyor? Ne tarz yerlerde üretim yapabilir? gibi soruların uzmanlarca cevaplanması gerekiyor. Burada iş; sadece eski usül emlakçılık değil tamamen profesyonel gayrimenkul danışmanlığına dönüyor. Öncelikle firmaların yaptıkları işle ilgili analiz yapmak gerekiyor. Bu bizim işimize bakışımızı değiştirdi. Birçok firma ya büyümesi gerektiğinin farkında değil ya da mevcut alanının ona büyük olduğunun farkında değil. Firmaların çalıştıkları yerler ile ilgili lojistik, personel kaynağı ve maliyetlerini de göz önünde bulundurup onlara bir maliyet analizi çıkartıyoruz. Bir firmanın Çiğli AOSB’de var olması ya da Aliağa ALOSBİ’de var olması sektör olarak farklılık gösteriyor. Çiğli’de tekstil firması Aliağa’ya göre daha çok kira öderken sektör olarak Aliağa’ya göre daha ekonomik çalışabiliyor. Çünkü Çiğli AOSB, lojistik açıdan daha çok avantajlı olabiliyor” ifadelerini kullandı.

ÇİĞLİ AOSB’DEN ALİAĞA’YA GEÇİŞ VAR

Çiğli AOSB’nin Türkiye’nin en değerli ve en iyi yönetilen sanayi bölgelerinden bir tanesi olduğuna dikkat çeken Gökhan Aşçı, “En son geçen sene ihale yapıldı ve genişleme bölgesindeki tüm parseller satıldı. Yeni genişleme alanları içinde organize yönetimi çalışma yapıyor. Çiğli AOSB’de ikinci el fabrikaların daha çok el değiştirdiğini ve bununla beraber Aliağa’ya doğru bir geçişin olduğunu söyleyebiliriz. Aliağa OSB (ALOSBİ) yeni bir sanayi bölgesi olmamasına rağmen daha yeni yeni hareketlendi ve Çiğli’ye göre daha ekonomik yerler var. İzmir’in kuzey aksında organize sanayi bölgesi olarak baktığınızda Menemen Plastik İhtisas OSB, Çiğli AOSB ve Menemen-Koyundere’de küçük sanayi alanları var. Organizede olmanın firmalara birçok avantajı var; güvenlik, altyapı, ulaşım, daha kurumsal bir yapı ve düzen bunlar firmalar için çok önemli olan özelliklerdir. Bu açıdan OSB’ler önemli ve her zaman talep görüyor. Organizelerde var olabilmek için bazı koşullarınızın da olması gerekiyor; lojistik depoları sanayi alanında faaliyet göstermedikleri için olmuyor. Üretim yapmayan bir yer iseniz organize sanayide yer alamıyorsunuz. Üretim yapmayan ticari kuruluşlar organize sanayi bölgesinde yer alamıyor. Çalışanların oturacakları alandan üretim yapacakları alana kadar her şeyi onlara hesaplayıp müşterilerimize aktarıyoruz” dedi.

ÇİNLİLER İZMİR’E İLGİ GÖSTERİYOR

İzmir’in özellikle son yıllarda göç almaya başladığının ve bu göçün beraberinde iş kollarını da getirdiğinin altını çizen Gökhan Aşçı, “Eskiden İzmir şube iken artık merkez haline geliyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde İzmir, artık ekonomik açıdan daha çok sanayi bölgesi haline gelecek. Burada yönlendirici olanlar da endüstriyel gayrimenkul danışmanları olacaktır. Yenilenebilir enerji alanında Çinli firmaların İzmir’e çok büyük bir ilgisi var. Yaklaşık 7-8 Çinli firma ile çalışma halindeyiz. Yine Almanya’dan traktör firması Jhon Deere’in de İzmir’e bir ilgisi var. Yabancı firmaların Türkiye’ye güvenleri her ne olursa olsun devam ediyor. İş gücü açısından Türkiye’de Avrupa’yla kıyasla daha iyi, doğuya göre ise daha kaliteli iş çıkıyor. Ülkenin coğrafi konumu da yabancı firmalar için çok önemli. Ülke bazında da Almanya, Hollanda, Çin ve Hindistan firmalarından Türkiye ve İzmir’e talep var. İstanbul, Ankara, Gaziantep, Kocaeli’nden çok fazla firma sanayi alanında İzmir’de yer arıyor. Önümüzdeki on yılda sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da İzmir çok iyi yerlere gelecektir. Türkiye, hem batıya hem de doğuya yakın güvenli bir ülke” diye konuştu.

İZMİR’DE FİYATLAR İSTANBUL’A GÖRE HALA İYİ

Türkiye’de ve İstanbul’da gayrimenkul sektöründe bir durağanlık olduğunu ancak İzmir’in göç almasından dolayı bu durağanlığın İzmir’de pek fazla hissedilmediğini belirten Gökhan Aşçı, “İzmir’de çok ciddi bir kabuk değiştiriyor. Yeni kent bölgesi Bayraklı’da gökdelenler oluşmaya başladı. Mavişehir’den sonra İzmirliler siteler ile tanışmaya başladı. Talebin gelmesinin en büyük nedeni de göçtür. İzmir 10 yıl daha göç alacaktır. Kuzeyde Menemen Ovası kendini koruyacak. Ama dağlara ve verimsiz arazilere doğru yerleşim teşvik ediliyor. İzmir’de site mantığı Mavişehir’de sıkıştı kaldı. Ancak Menemen aksı ve Torbalı aksında yapılmaya başlanan ve yaşamın da başladığı daha ekonomik sitelerde, orta ve alt gelirli İzmirliler de site yaşamıyla tanışma fırsatı buldu. İnşaat sektöründe ki rekabet yeni konutlarda da kaliteyi ve insanların hayatlarını kolaylaştıran yaşam konseptlerini beraberinde getirdi” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL’UN BÖLÜNEN TİCARETİNE İZMİR TALİP

Gökhan Aşçı, İzmir’de gayrimenkul sektörünün belediyelerden hızlı ilerlediğini belirterek, “Bizim açımızdan en büyük sıkıntı; İzmir’de yaşayanlar olarak sanayinin ve konutun hızlı geliştiği bir yerde belediyelerin bu duruma ayak uydurup altyapı çalışmalarını hızlandıramamasıdır. Ancak İzmir, altyapı sorununu aşmalıdır ve aşacak gücü de vardır. Artık İzmir, Türkiye’nin yeni sanayi ve ticaret başkenti olacaktır. İzmir’in İstanbul’u geçebileceğine inanıyorum. İstanbul’un ticareti artık bölünecektir ve bu bölünmeye de İzmir talip. İzmir’in art alanı geniş. İzmir’in gelişimi, Manisa, Aydın, Balıkesir gibi bölgeleri de besleyecektir. Manisa ve Aydın kendi sanayisi ile zaten güçlü şehirler ancak İzmir’in gelişimi onlara da katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

İZMİRLİ FİRMALAR BÜYÜME TRENDİNDE

İzmir’in endüstriyel alanda hızla gelişen bir şehir olduğunu ve İzmir’deki Türk firmaların hızlı bir büyüme trendi içerisine girdiğine işaret eden Aşçı, “Büyümek için İzmir’de bir çırpınış ve kıpırdanma var. İzmir’de hangi sektörlerde kıpırdanma var diye bakarsak eğer tekstil, plastik, demir-çelik ve elektrik-elektronik sektörünü çok rahat görebiliyoruz. Birçok firma kendi markasını yarattı. Ciddi AR-GE yatırımları var. Bunların son tüketiciye faydaları da olacak. Son tüketici derken tüm İzmir’den söz ediyorum. Endüstriyel gayrimenkul firmaları ile iş yapan firmalar İzmir’e birçok seçenek ile geliyorlar. İzmir-İstanbul ve Kocaeli gibi yerlerde yer arayışları var ancak büyük firmalar İzmir’i tercih edince İzmir’e ciddi yatırım ve istihdam olacak. Tüm İzmir’e önümüzdeki 10 yıl içinde göçlerle birlikte 1 milyon kişinin iş sahibi olacağını düşünüyorum” dedi.

İZMİR’DE YENİ OSB’LERE İHTİYAÇ VAR

Son olarak OSB bölgeleri ile ilgili genel olarak fikirlerini paylaşan Aşçı, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Aliağa (ALOSBİ) ve Kemalpaşa (KOSBİ) bölgesi ciddi hareketlilik kazandı. Bunun dışında Tire OSB, Pancar OSB, İTOB OSB tam kapasite çalışıyor. Serbest bölgeleri saymıyoruz bile. Bunlar İzmir’in büyüdüğünün işaretidir. Burada 5 organize sanayi bölgesi daha yapılsa oraları da dolacaktır. İzmir’de yer bulamayan firmaların Manisa ve Akhisar OSB’de yer baktığını biliyoruz. Artık İzmir’in de yeni alanlara ihtiyacı var. Bağyurdu ve Pancar OSB’ler nispeten küçük OSB’ler. O bölgede farklı sanayi alanları da var. Sanayi alanları rant olmaktan çıkarılırsa, üretici firmalar düşük maliyetle daha iyi ve daha güzel üretim alanlarına ulaşabilirler.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.