TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Yerel iktidar sorumsuz”

Çiğli’nin trafik sıkıntısı ve sosyal alanların yetersizliği herkesi isyan ettirdi. Çiğli Belediye Meclis Üyesi ve AK Parti Grup Sözcüsü Nedim Aslan genel anlamda tüm sıkıntılara dikkat çekerek, “Çiğli ölü bir ilçe” dedi

Haber Giriş Tarihi: 17.03.2018 08:27
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Yerel iktidar sorumsuz”

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

İzmir sokaklarının ortak sorunu haline gelen altyapı yetersizliği, yağan her yağmurda ortaya çıkıyor, sokaklar şiddetli yağışlarda ne yazık ki göle dönüyor. Kentin dört bir yanından gelen şikayetler ise sosyal medyada yankı bulmaya başladı. Vatandaşların ortak talebi, yağmur nedeniyle göle dönen yollara daha fazla tahliye kanallarının yapılması oldu. Alt yapı yetersizliğinden en muzdarip ilçeler arasında Çiğli de var. Ancak Çiğli Belediye Meclis Üyesi ve AK Parti Grup Sözcüsü Nedim Aslan, “Çiğli’nin tek sorunu alt yapı yetersizliği değil, birçok alan da eksik var” diyerek problemleri sıraladı. Çiğli’yi otel ilçe olarak tanımlayan Aslan, Belediye Başkanı Hasan Arslan’a da yüklenerek, “Halkçı değil harççı başkan” dedi. Çiğli’nin sahipsiz olduğunu vurgulayan Aslan, kopyalanarak uygulanan çözüm projelerine dur denilmezse üreten daha çok insanı kaybedeceklerini ve ticari anlamda daha fazla düşüş yaşayacaklarını belirtti.

“DOĞRU YÖNETİLMİYOR”

Gazetemize konuşan Aslan, sorunlarla alakalı çözümlerin belli olduğunu ancak bu sorunları çözecek olan kişilerin muhalefet değil yerel iktidar olduğunu aktardı. Aslan, “İlçeden sorumlu olan kişilerin çözüm pratikleri bu sorunları aşabilir. Çiğli’nin sadece alt yapı sorunu yoktur, Çiğli her alanıyla sorunlu bir yerdir” dedi. Çiğli’nin öncelikli sorununun alt yapı yetersizliği olduğunu kaydeden Aslan, “Bu problem yıllardan beri çözülmüş değil. Bazı sorunlar sonradan ortaya çıkar. Mesela bir yol yaparsınız o yol belli bir süre sonra bu ihtiyaca cevap vermez. Çiğli’nin alt yapı sorunu da yeni olan bir şey değil, eskiden bu yana cevap bulamayan bir sorun. Yağış yaşandığı zaman Çiğli adeta denize dönüşüyor. İnsanlar ellerinden gelse sandallarla ulaşımı sağlayacak” diye konuştu. Alt yapı sorunları ile beraber üst yapı sorunlarının da beraberinde geldiğini vurgulayan Aslan, sosyal donatı alanlarının olmayışına da değindi. Aslan, “Üst yapı sorunları trafik sıkıntılarını ortaya çıkarmaya başlıyor. Sosyal yaşam alanlarının az olması da büyük bir problem. ‘Hizmetsizliğe mahkum bir ilçe’. Hiçbir şekilde doğru idarecilerle yönetilmiyor. Çiğli sorunlar yumağı haline gelmiş durumda. Büyükşehir ile mevcut yönetimin ilgilenmediği bir yumak bu. Bu yumakla yıllardır uğraşıp duruyor Çiğli” ifadelerine yer verdi.

“İLGİZLİK VE KİBİR”

Hizmet ve çözüm odaklı projelerin yapılamadığını ele alan Aslan şöyle ekledi: “Şu an havalar güneşli ama önümüzdeki günlerde İzmir’de tekrar şiddetli bir yağışın olacağı söyleniyor. Vatandaşa uyarım şişme montlarla falan gezsinler. Artık böyle trajikomik bir hale geldi. İstanbul ve daha başka birçok yerde yaşanan afetler İzmir’de meydana gelse sanırım taş üstünde taş kalmaz. Böyle küçük badireler de bile ne kadar korkunç görüntüler ortaya çıkıyor. Hizmet ve çözüm odaklı projeler yapılmıyor. Alt yapı çözüme kavuşturulamadığı gibi üst yapı da kendi haline bırakılmış durumda. Diğer şehirlere ya da gelişmiş ülkelere bakıldığı zaman bu sorunların nasıl çözülebildiği örnek teşkil etmeli. Fakat yerel iktidarın ilgisizliği ve kibri Çiğli’yi bu hale getirdi.” 4 yıldır Çiğli’de meclis üyeliği yapan Aslan aynı zamanda 30 yıldır da Çiğli’de oturuyor. “Çiğli’nin birçok sorununa burada vakıfım, her probleme bizzat tanıklık etmiş bir insanım” diyerek konuşmasına devam eden Aslan, 1996 yılında Çiğli’de meydana gelen afete de şöyle yer verdi: “Zaten bu yüzden bu kadar ver yansın yapıyorum. Çiğli’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Köyiçi’nde oturuyorum. 1996’lı yıllarda yaşanan afetleri de biliyorum bu sebeple. Burada birçok insanımız öldü o dönem. Bu bahsettiğimiz sorunlar bizim hayali ürünlerimiz değildir. Görüp, tanıklık ettiğimiz, yaşadığımız olaylardır. 96 yılında Çiğli çok ciddi bir afet geçirdi. Yağan yağış nedeniyle otobüsler ve diğer ulaşım araçları derelere düşmüştü, evler yıkılmıştı, birçok insanı kaybetmiştik, iş yerleri sular altında kalmıştı. Ciddi bir araştırma yapılsa o dönemin hem can hem mal kayıpları çok kolay tespit edilir. Dolayısıyla o dönemden bu yana her şey hala aynı.”

“ÇİĞLİ’Yİ BİLEN İNSANLAR YAPMIYOR”

Meclis üyeleri olarak Çiğli’nin sorunlarına lokal değil de genel anlamda bakıp, çözüm üretmeye çalıştıklarını belirten Aslan, Çiğli’de daha önceden bu trafik sorunlarının çözümüne ilişkin bazı çalışmalar yapıldığını söyledi. Aslan, önceki battı çıktı projelerini merkeze alarak, “Fakat bu çalışmaları maalesef ki ‘Çiğli’yi bilen insanlar yapmıyor’. Mesela Büyükşehir Çiğli ile alakalı bir alt geçit ve battı çıktı çalışması yaptı. Ancak bu çalışmayı oturduğu yerden, benzer bir çalışmayı kopyalayarak yapıyor. Daha önceden yapılan battı çıktı çalışması Çiğli’nin trafik sorununu çözmedi, Çiğli’nin trafik sorununu daha da karmaşık bir hale getirdi. Örneğin önceden Anadolu caddesinde battı çıktı yokken trafik sorunu daha azdı, ticaret daha canlıydı. Ardından Çiğli Belediyesi önünden başlayıp Ege Kent çıkışına kadar giden bir battı çıktı yaptılar. Bu trafiği rahatlatmaya yönelik bir çalışmaydı. Biz ‘neden böyle bir şey yaptınız’ diye sorduğumuzda ise bu çalışmanın benzerini Gaziemir’de de yaptıklarını söylediler. Aynısını buraya yaptıklarında buranın rahatlayacağını belirttiler. Ama şunu her zaman unutuyorlar. Çiğli’nin ihtiyaçları ile Gaziemir’in ihtiyaçları bir değil. Oradan aldığınız bir neticeyi Çiğli’de alamayabilirsiniz. Çünkü her bölgenin farklı bir özelliği var. Ve siz bu özelliğe cevap verecek bir çalışma yapmalısınız. Dolayısıyla Belediye’nin önünden yaptığınız bir battı çıktı ile sorun çözülmez, daha gerilere gitmeniz lazım. Bunu ya itfaiyenin oradan yaparsınız ya da alışveriş merkezinin önünden. Çünkü trafik sıkıntısı oralarda oluyor. Çok amaçsız, hesapsız bir proje yapıldı orada” dedi.

HATA ÜSTÜNE HATA

Aslan şöyle ilave etti: “Geçen aylarda bu sorunu çözmeye ilişkin yaptıkları projeye ilaveten bir proje daha yaptılar. Mecliste de konuşulan bir proje oldu. Metronun önünden tekrar bir battı çıktı yapılması öngörüldü. Ve bu battı çıktı Çiğli Belediyesi önünden çıkacak. Sonra tekrar öteki battı çıktıya bağlanacak. Bu anlayışla bir şekilde Maltepe kavşağı ile trafik sorununu çözmeye çalıştılar. Ancak biz itiraz ettik. ‘Bakın daha önce sizin yapmış olduğunuz battı çıktı buranın trafiğini daha da içinden çıkılamayacak bir hale getirdi. Şimdi bir yanlışın üzerine bir yanlış daha ilave ediyorsunuz. Bunu bu şekilde yapmayın’ diye. Bu projenin battı çıktısını metronun oradan ikisini birleştirerek yapmaları lazım. Üstteki yolları da bir metre daha genişletmeleri gerekiyor ki iki şeritli daha akışkan bir yol haline gelebilsin. Geri kalanı ise yayaların rahatlıkla kullanabileceği ortada bir yeşil alanın olduğu ve geniş kaldırımların bulunduğu yol olsun.” Çiğli’nin Yukarı Çiğli, Aşağı Çiğli, Orta Çiğli olarak üçe bölündüğünü vurgulayan Aslan, “Bu bölünmüşlüğün ana nedenlerinden biri de battı çıktıların doğru uygulanamaması ikincisi ise metronun Çiğli’nin ortasından gitmesi. Fakat bu battı çıktılar birleşmiş olsa bir kere Çiğli’nin bölünmüşlüğü üç parçadan iki parçaya düşecek, Çiğli’nin bu yaya trafiği ve araç trafiği daha da normalleşecek. Büyükşehir Belediyesi zamanında dedi ki ‘ben Çiğliyi yalnız bıraktım gidip yol yapalım’. Birçok esnafın kapanmasına neden oldular. Çiğli'nin akan trafiğini felç ederek tam bir keşmekeş haline çevirdiler. Keşke o yatarımı yapmamış olsalar idi. En pratik en yakın olarak Maltepe'nin oraya bir kavşak ile sıkıntıyı minimize etmek istiyoruz” diye aktardı.

“TEPKİMİZİ ORTAYA KOYDUK”

Projenin tekrar değerlendirilmesine, yapılacak olan işin doğru yapılmasına ve daha önceden yapılamayan projelerin üzerine tekrar hatalar bindirilerek yapılmamasına ilişkin Çiğli’deki esnaflar ile beraber Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan ile görüşmeye gittiklerini söyleyen Aslan, “Uyarılarımızı yaptık. Belediye ise projenin maliyetinden ötürü tekrardan bir değerlendirmeye alınacağını şimdilik ise geçici iki kavşak yapacaklarını belirtti. Biz tekrardan bir yanlışa düşmemeleri adına hem onları tembihledik hem de kamuoyunu bilgilendirdik, tepkimizi de ortaya koyduk. Umarım Çiğli’yi tanıyan insanlar Çiğli’ye yönelik projeler yapar” dedi. Başka bir ilçeye uygulanan projenin aynı beklentilerle Çiğli’ye uyarlanmasını doğru bulmayan Aslan, bu politikadan vazgeçilmesi gerektiğini aktardı. Aslan şunlara yer verdi: “Gelin bir gün Çiğli merkezi ve o trafiği kendi gözlerinizle görün. İnsanların karşıdan karşıya nasıl geçtiklerine, Çiğli’nin bölünmüşlüğüne bir bakın. Hiçbir şeyden anlamayan bir vatandaşı da oraya götürseniz o da bu yolun birleşmesi gerektiğini savunur. Uzman kişiler tarafından yapılmıyor. Bu kadar ilgisizlik ve sorumsuzluk olamaz. Gaziemir’e fayda sağlayan bir proje Çiğli’ye uyarlandığı zaman aynı cevabı veremeyebilir. Bu ‘orada oldu burada da olmak zorunda’ anlayışı ve mantığı bırakılmalı. Her hastalığın tedavisinin kendine has yöntemleri vardır. Alt yapı ve daha birçok sorunun tedavi yöntemi de böyledir.”

“İNSANLAR YAŞAMIYOR”

Nereye giderseniz gidin her yerin kendine has bir ruhu ve dokusu vardır. Tıpkı kendine has bir meydanı, çarşısı, parkı, bağ bahçesi olduğu gibi. Aslan, Çiğli’nin ne yazık ki böyle bir ruhu olmadığını kaydederek, sosyal alanların yetersizliğinden söz açtı: Aslan, “Bu dokuyu ve ruhu Kemalpaşa’ya, Torbalı’ya da gittiğiniz de görebilirsiniz, Menemen’e gittiğiniz de de. Fakat Çiğli’ye geldiğiniz de aynı durum ne yazık ki söz konusu değil. Çiğli’nin ne bir piknik alanı ne bir parkı ne bir oyun alanı var. Sosyalleşebilmek adına hiçbir kamusal alanı, hiçbir sosyal donatı alanı yok. Çiğli benim tabirimle ‘otel ilçe’. İnsanlar güne başladıkları zaman işe giderler, başka ilçelerde gezer eğlenirler, bütün işlerini hallettikten sonra da Çiğli’ye uyumaya gelirler. Eşinizle, dostunuzla hafta sonu Çiğli’de gidebileceğiniz bir yer yok. Hâlbuki çokta iyi bir konuma sahiptir Çiğli. Bir saklı vadimiz vardır mesela. Merkez de ise kocaman bir park alanı var. Hiçbir şey yapamıyorsanız saklı vadiyi değerlendirin. Piknik ya da mesire alanı olabilecek çok fazla alana sahip bir yer Çiğli. Ancak değerlendirilmiyor. Çiğli’de insanlar yatıyor ancak orada yaşamıyor. Tabiri caizse adeta ölü bir ilçe” sözlerini kullandı.

“HALKÇI DEĞİL HARÇÇI BAŞKAN”

Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan’a topu atan Nedim Aslan, zenginin daha zengin fakirin ise daha fazla fakirleştiğini savundu. Aslan, “Sayın Belediye Başkanı Hasan Arslan ile mecliste bir tartışmamız oldu. Belediye Başkanı Arslan hizmet anlayışının daima halkçı olduğunu söylüyor ve bu şekilde propagandalarını yapıyorlar. Ancak kendisi ‘halkçı değil harççı başkan’. Çünkü geldiğinden beri yüzde 200-300 ile yüzde binlere varan harçlara zam yapan bir başkan oldu kendisi. Dolayısıyla piyasada iş yapan esnafta bu noktada kendisinden çok şikayetçi. İnşaat ve imar gibi konular Çiğli’nin can damarı olan noktalardır. Çiğli bir şantiye alanı gibidir. Burada birçok insan bu sektörden geçiniyor. Bu sektörden malzeme alışverişi yapıyor. Fakat başkanımız neredeyse insanlar Çiğli’ye gelmesin diye uğraşıyor ya da Çiğli’ye ayak basanlardan ayakbastı parası alıyor- özellikle iş adamlarından. İş yapmak için Çiğli’ye gelen adamlar yok. Geldiğinden beri yaptığı zamların haddi var hesabı yok. Başkanımız resmen işi gücü bırakmış, alt yapı, üst yapı sorunu dinlemeden, yaşanabilir modern bir ilçe düşüncesini umursamadan ilerliyor. Kısacası zengin daha zengin fakir ise daha fakir durumda. Bugün insanlar kıtaları birleştiriyor ancak bizim kent yöneticilerimiz bir parkı 4-5 yılda tamamlıyor. Kısacası ‘Çiğli sahipsiz’ durumda. Ne Çiğli’nin değerleri korunuyor ne de yeni değerler ortaya konuluyor” diyerek sözlerini tamamladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.