Hava yollarındaki belli mekanik ve yapısal problemlerin uyku sırasında nefeste kesilmelere neden olduğunu açıklayan Prof.Dr. Özen Kaçmaz Başoğlu, dilin ve boğaz kaslarının gevşeyip hava yolu girişini kapatması sonucunda apne oluştuğunu söyledi
Haber Giriş Tarihi: 21.08.2017 07:50
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER
Dil tabanındaki yumuşak damak kaslarının ve küçük dilin uykuda gevşeyip sarkması hava yolunu kapatarak güç solunuma ve solunum durmasına neden oluyor. Kişinin kilosunun boyunun karesine bölünmesi ile hesaplanan beden kitle indeksi değerinin 30 kg/m2 üzerinde olması ise obezite olarak adlandırılırken, çağın hastalığı olan obezite, pek çok hastalık gibi uyku apne sendromu için de en önemli risk faktörünü oluşturuyor.
Uyku apne sendromunun obez kişilerde 10-12 kat daha fazla görüldüğünü açıklayan Prof.Dr. Özen Kaçmaz Başoğlu, Kilo arttıkça görülme sıklığının ve ciddiyetinin arttığı ve kilo verilmesi ile azaldığı bilinmektedir. Özellikle santral obezitesi olanlarda, yani bel çevresi artmış, elma tipi şişmanlayan kişilerde daha sıktır. Yine de, uyku apne hastalarının yalnızca yüzde 40-60 kadarında obezite olduğu ve normal kilodaki kişilerde de gözlenebileceği unutulmamalıdır. Obez olmayan kişilerde, uyku apne sendromuna yüz ve çeneye ait yapısal bozukluklar ve üst solunum yollarındaki darlıklar neden olabilir. Bunların başında çenenin küçük ve geride olması gelir. Boynun kısa ve kalın oluşu, bir diğer risk faktörüdür dedi.
SİGARA TETİKLİYOR
Bazı araştırmacıların boyun çevresi ölçümünün beden kitle indeksinden daha önemli olduğunu, erkeklerde 43 cm, kadınlarda 38 cm üzerinde olmasının uyku apne görülme sıklığını arttırdığını ortaya çıkardıklarını söyleyen Başoğlu, Sigara, alkol, bazı uyku ilaçlarının kullanımı ve sırt üstü pozisyonda yatmak da uykuda nefes durma sayısını ve süresini arttırabilir. Sırt üstü yatıldığında yer çekiminin etkisi ile dil ve yumuşak damak geriye doğru yer değiştirerek hava yolunu daraltmakta ve tıkanma riskini arttırmaktadır. Ayrıca bazı hormonal bozukluklar veya değişikliklerde uyku apne sendromunun daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bunların başında, guatr hormonlarının az çalıştığı hipotiroidi, büyüme hormonunun fazla olduğu akromegali, kadınlarda yumurtalık kistleri ile seyreden polikistik over sendromu, gebelik ve menapoz gelmektedir açıklamasını yaptı.
OKSİJEN DEĞERLERİ DÜŞÜYOR
Apne süresinin bazen 1-2 dakikayı bulabildiğini ifade eden Başoğlu, şu açıklamaları yaptı: Nefes durması sırada boğulma hissi de olabilir. Apne ve hipopne sonrasında hasta, hemen her zaman horlayarak nefes almaya başlar. Bir gecede hastanın isteği dışında oluşan bu nefes durmaları bazen saatte 100, 200, 300, hatta 400den fazla kere olabilir. Uyku apne hastalarında çoğu kez bir akciğer hastalığı olmamasına karşın apneler sırasında akciğerlere hava girmediği için kandaki oksijen değerinde azalma olur. Derin ve dinlendirici uykunun nefes durmaları nedeniyle sık sık bölünmesi sonucunda hasta, gündüz aşırı uyku halinden ve sabah baş ağrılarından yakınabilir. Uyku apne sendromu, kalpte ritim bozuklukları, yüksek tansiyon, kalp krizi ve inme gibi ciddi hastalıklar ile ilişkili olabileceğinden erken tanısı ve tedavisi çok önemlidir. Oysa hem halk arasında, hem de doktorlar tarafından çok iyi tanınmayan bir uyku bozukluğu olduğundan tanıda gecikmelere sık rastlanır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hava yollarındaki belli mekanik ve yapısal problemlerin uyku sırasında nefeste kesilmelere neden olduğunu açıklayan Prof.Dr. Özen Kaçmaz Başoğlu, dilin ve boğaz kaslarının gevşeyip hava yolu girişini kapatması sonucunda apne oluştuğunu söyledi
NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER
Dil tabanındaki yumuşak damak kaslarının ve küçük dilin uykuda gevşeyip sarkması hava yolunu kapatarak güç solunuma ve solunum durmasına neden oluyor. Kişinin kilosunun boyunun karesine bölünmesi ile hesaplanan beden kitle indeksi değerinin 30 kg/m2 üzerinde olması ise obezite olarak adlandırılırken, çağın hastalığı olan obezite, pek çok hastalık gibi uyku apne sendromu için de en önemli risk faktörünü oluşturuyor.
Uyku apne sendromunun obez kişilerde 10-12 kat daha fazla görüldüğünü açıklayan Prof.Dr. Özen Kaçmaz Başoğlu, Kilo arttıkça görülme sıklığının ve ciddiyetinin arttığı ve kilo verilmesi ile azaldığı bilinmektedir. Özellikle santral obezitesi olanlarda, yani bel çevresi artmış, elma tipi şişmanlayan kişilerde daha sıktır. Yine de, uyku apne hastalarının yalnızca yüzde 40-60 kadarında obezite olduğu ve normal kilodaki kişilerde de gözlenebileceği unutulmamalıdır. Obez olmayan kişilerde, uyku apne sendromuna yüz ve çeneye ait yapısal bozukluklar ve üst solunum yollarındaki darlıklar neden olabilir. Bunların başında çenenin küçük ve geride olması gelir. Boynun kısa ve kalın oluşu, bir diğer risk faktörüdür dedi.
SİGARA TETİKLİYOR
Bazı araştırmacıların boyun çevresi ölçümünün beden kitle indeksinden daha önemli olduğunu, erkeklerde 43 cm, kadınlarda 38 cm üzerinde olmasının uyku apne görülme sıklığını arttırdığını ortaya çıkardıklarını söyleyen Başoğlu, Sigara, alkol, bazı uyku ilaçlarının kullanımı ve sırt üstü pozisyonda yatmak da uykuda nefes durma sayısını ve süresini arttırabilir. Sırt üstü yatıldığında yer çekiminin etkisi ile dil ve yumuşak damak geriye doğru yer değiştirerek hava yolunu daraltmakta ve tıkanma riskini arttırmaktadır. Ayrıca bazı hormonal bozukluklar veya değişikliklerde uyku apne sendromunun daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bunların başında, guatr hormonlarının az çalıştığı hipotiroidi, büyüme hormonunun fazla olduğu akromegali, kadınlarda yumurtalık kistleri ile seyreden polikistik over sendromu, gebelik ve menapoz gelmektedir açıklamasını yaptı.
OKSİJEN DEĞERLERİ DÜŞÜYOR
Apne süresinin bazen 1-2 dakikayı bulabildiğini ifade eden Başoğlu, şu açıklamaları yaptı: Nefes durması sırada boğulma hissi de olabilir. Apne ve hipopne sonrasında hasta, hemen her zaman horlayarak nefes almaya başlar. Bir gecede hastanın isteği dışında oluşan bu nefes durmaları bazen saatte 100, 200, 300, hatta 400den fazla kere olabilir. Uyku apne hastalarında çoğu kez bir akciğer hastalığı olmamasına karşın apneler sırasında akciğerlere hava girmediği için kandaki oksijen değerinde azalma olur. Derin ve dinlendirici uykunun nefes durmaları nedeniyle sık sık bölünmesi sonucunda hasta, gündüz aşırı uyku halinden ve sabah baş ağrılarından yakınabilir. Uyku apne sendromu, kalpte ritim bozuklukları, yüksek tansiyon, kalp krizi ve inme gibi ciddi hastalıklar ile ilişkili olabileceğinden erken tanısı ve tedavisi çok önemlidir. Oysa hem halk arasında, hem de doktorlar tarafından çok iyi tanınmayan bir uyku bozukluğu olduğundan tanıda gecikmelere sık rastlanır.
Son Girilen Haberler
Önce tahsis geldi şimdi otel: Çeşme’de denize sıfır 5 yıldızlı proje
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıllarda tahsis kararı verdiği Çeşme İlçesi Alaçatı Mahallesi’nde bulunan denize sıfır arazilerde 5 yıldızlı otel inşaatı için ÇED süreci başlatıldı.
İmamoğlu'nun 'siyasi yasak' davası bugün başlıyor!
Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, siyasi yasak ve hapis istemiyle yargılandığı davanın duruşması bugün görülecek.
Resmi Gazete'de yayımlandı: 36 bin sağlık personeli alınacak
Sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı