Ünlü diyetisyenler bir araya geldi

SULTAN GÜMÜŞ

Ege Üniversitesi ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümleri ile Türkiye Diyetisyenler Derneği İzmir Temsilciliği işbirliğiyle “Uluslararası Sağlıklı Beslenme Kongresi: Gastrointestinal Hastalıklar” konulu etkinlik gerçekleştirildi. İzmir Tepekule Kongre Merkezi’nde düzenlenen kongre ile hastalara hastalıklarıyla daha iyi baş etme becerisi kazandırmak, yaşam kalitesini yükseltmek, gastrointestinal hastalıklarda diyetisyenlerin ve sağlık profesyonellerinin tedavi edici rollerini arttırmak amaçlanıyor.

YENİ VE GÜNCEL KONULAR TARTIŞILDI

Prof.Dr. Ergün Laflı ve Prof. Dr. Gürbüz Aktaş dışında Dünyaca ünlü bilim insanları Prof. Filippo Canducci, Prof.Dr. Olivier Goulet, Prof.Dr. Peter C. Konturek, Prof.Dr. Matthias Prilich ve Prof.Dr. Inge Huybrechts kongreye katılarak sunum yaptı.

Kongre kapsamında; gastrointestinal hastalıklar, tıbbi beslenme tedavileri, gastrointestinal sağlığı ile ilgili güncel ve yeni konular tartışıldı. Alanında uzmanlar,  gastrointestinal sistem üzerine stresin etkisinden sirkadiyen ritmin gücüne, konstipasyon ve laktoz intoleransı gibi sık görülen sorunlardan “popüler” bariatrik cerrahiye, klasik tedavi yöntemlerinden fekal transplantasyon gibi yeni yaklaşımlara, bebeklikten yaşlılığa diyetle geçen uzun yaşamda mikrobiyotadan vitaminlerin rollerine kapsamlı bir bakış açısı sunmayı hedefliyor.

DANSIN TERAPİDEKİ YERİ

Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Türk Halk Oyunları İcra Ana Sanat Dalı Başkanı Prof.Dr. Gürbüz Aktaş, hastalıkları yenmede dansın öneminden bahsederek, dansın sağlığı nasıl etkilediğini anlattı: “Grup halinde yapılan dans insanları yalnızlıktan kurtarır. Sosyal iletişimi artırır. Endişeyi, korkuyu giderir. Enerjiyi artırır. Canlı ve sağlıklı tutar.”

Kongreye katılanları dansa davet ederek ayağa kaldıran, onlarla birlikte dans eden Aktaş, sözlerine şöyle devam etti: “Kanser gibi kronolojik hastalık riskinin azaltılması için toplam 30 ile 60 dakikalık yavaş ve orta seviyede yapılan fiziksel aktivite önerilmektedir. Dans, bu aktivitenin yegane örneğidir.”

“Mutluluk” olgusunun da hastalıkları yenmedeki öneminden bahseden Aktaş, “Dans fiziksel aktivite olarak, beyinde özel neurotrasmitterler olan endorfin, dopamin, vb. gibi insanda mutluluk duygusu yaratan hormonların salgısını arttırarak ruhsal ve bedensel rahatlamayı sağlar” dedi.

HAYVAN VE DANS ORİJİNİ

Dansın önemini anlatmaya devam eden Aktaş, “Dans, insanın kendi duygu ve düşüncelerini anlatabilmesi ve toplumla bir iletişim kurabilmesi için anlam içeren hareketler topluluğunun, meydana getirdiği estetik ve ritmik özelliğe sahip bir yaratıcılığın sonucu olan fiziksel ve duygusal davranıştır. Sanatla uğraşan kişiler genellikle duygusal insanlardır. Bu, dans sanatında olduğu gibi, güzel sanatların herhangi bir dalında da böyledir. Dolayısıyla, öğretici aynı zamanda bir sanatçı olarak, insanların değişik karakterlere sahip olduklarını fark etmeli ve zor da olsa, değişik karakterlere sahip kişilere hitap edebilmeyi hedeflemelidir” diye konuştu.

Aktaş, dansın sadece insanları mutlu etmediğini söyledi. Hayvan ve dans orijinine değinen ve konuyu pekiştirmek adına birkaç video izleten Aktaş, müziği duyup ansızın dans eden hayvanların içgüdüsel olarak dans ettiklerini belirtti.

Eski çağda beslenme ve sağlık konusunu Prof. Dr. Ergün Laflı, Gastrointestinal Sistem Mikrobiyotası ve önemini Prof.Dr. Tarkan Karakan, Gastrointestinal Sistem Hormonları ve Sirkadiyen Ritm alanını ise Prof.Dr. Şevki Çetinkalp anlattı.

Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Türk Halk Oyunları İcra Ana Sanat Dalı Başkanı Prof.Dr. Gürbüz Aktaş, hastalıkları yenmede dansın önemine değindi.