Mutlu kuklanın Göztepe aşkı

E. ÇAĞLA GENİŞ - ÖZEL HABER

Ayşe ve Ahmet Deneri çiftinin iki çocuğundan biri olan Mustafa Mert, 6 aylık olduğunda kafasını tutamayınca ailesi şüphelenerek doktora götürdü. 6 haftalık bir bebekten birçok kan testine tabi tutuldu. Bir sürü MR ve röntgen çekildi. 11 aylıkken Angelman Sendromu yani bilinen ismiyle “Mutlu Kukla” hastalığı teşhisi koyuldu. Ailesi hastalık hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Mustafa Mert’in durumu, gülümsemelerle birlikte bazı zorlukları da beraberinde getirdi. Çünkü konuşamıyor, yürüyemiyor, kafasını tutamıyor. Söylenenleri anlıyor ama cevap veremiyor. Hastalığının bilinen hiçbir tedavisi yok. Haftanın dört günü fizik tedavi ve özel eğitim görüyor. Mustafa Mert, şu an 13 yaşında. Onu hayata bağlayan en büyük tutku ise Göztepe. Sarı kırmızılı takımın maçlarında bitmeyen gülümsemesiyle 90 dakika boyunca tribündeki coşkuyu daha da artırıyor. Taraftarlar tarafından da çok sevilen Mustafa Mert, aynı zamanda ‘takımın uğuru’ olarak tanınıyor. Çünkü onun olduğu maçlarda Göztepe hep kazanıyor.

TRİBÜNDEKİ COŞKUYU SEVİYOR

40 yaşındaki baba Ahmet Deneri, Çankaya’da telefon tamiri işiyle uğraşıyor. Ailesinin geçimini tek başına sağlıyor. Oğlu Mustafa Mert’in Göztepe aşkından şöyle bahsediyor: “Bilet almakta biraz sıkıntı yaşıyoruz. Saat 11’de satışa çıkacak bilet için 7’de kuyruğa giriyoruz. İzmir’de oynanan tüm maçlara gitmeye çalışıyoruz ama bazen bilet bulamadığımız için gidemiyoruz. Deplasmanlara da gidemiyoruz pek ama Antalya’ya gittik. Normalde otobüse falan bindiğimizde anlayışsız davranıp rahatsız olanlar oluyor ama deplasman otobüsünde kimse Mustafa Mert’in sesinden rahatsız olmadı. İmkan olsa diğerlerine de gitmek isteriz. Mustafa Mert’in Göztepe aşkı sanırım benden geliyor. Bir dönem Yıldızlar Takımı’nda oynamıştım. Göztepe’den başka takım tutmadık hiçbir zaman. Tribünlerdeki coşkuyu çok seviyor Mustafa Mert. Taraftarlarla arası iyi, çok seviliyor. O da tribünde olmayı çok seviyor. Gittiğimiz tüm maçlarda Göztepe mutlaka kazanıyor. Bir iki beraberlik var onun dışında hep galibiyet. Göztepe’nin uğuru olarak görüyorlar Mustafa Mert’i.”

HAYALİM İHTİYAÇLARINI GİDEREBİLMESİ

37 yaşında Ayşe Deneri ise, ev hanımı. Onun bütün hayatı Mustafa Mert. Oğluna Angelman Sendromu teşhisi konulduğunda 11 aylık olduğunu söyleyen anne Deneri, hastalığın adını ilk kez o gün duymuş. Anne Deneri, o dönem yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Doğumundan sonra 6 ay kadar normal bir gelişim süreci vardı. 6 aydan sonra gerilemeye başladığını fark ettik. Başını tutamamaya, daha önce çıkardığı sesleri çıkarmamaya başladı. Vakit kaybetmeden doktora götürdük. 11 aylıkken teşhis konuldu. Özel eğitim ve fizik tedavi sürecine başladık. İlaç veya ameliyatla düzelecek bir hastalık değil. Daha önce böyle bir hastalık adı duymamıştım. 16 binde bir görülen bir görülüyormuş. Doktorlar arasında bile çok bilinmiyor. Eşimin ve kendi ailemde yok ama genetik bir hastalık deniyor. Haftanın 4 günü fizik tedavi ve özel eğitim alıyor. Normal okula gidemiyor. Tedavi masraflarını devlet karşılıyor. Servisle gidip geliyoruz. En büyük hayalim kendi ihtiyaçlarını giderebilmesi.”

HAYALİ FUTBOLCULARLA TANIŞMAK

Oğlunun tam bir Göztepe aşığı olduğunu anlatan anne Ayşe Deneri, “Tribündeki coşkuyu görünce hemen hareketlenmeye başlıyor. Statta bir karışıklık olursa hemen etrafını sarıp Mustafa Mert’i koruyorlar. Zorluklar çekiyoruz ama çok seviyoruz Göztepe’nin maçlarına gitmeyi. Keşke çok daha rahat gidebilsek. Bilet alabilmek için erkenden kuyruğa girmek lazım. Eşimin işi olduğunda ben gitmek zorunda kalıyorum ama Mustafa Mert’i bırakamıyorum. Maç sabahları çok büyük bir heyecan oluyor bizde. Sanki maçı kaçıracağız gibi çok büyük heyecan yaşıyoruz. Birkaç saat önceden gidiyoruz. Stat yakınlarında maçın başlamasını bekliyoruz. Gittiğimizde tribünde sıcak bir karşılama oluyor. Mustafa Mert’i gördüklerinde çok seviniyorlar. Mustafa Mert maçtan çok tribündeki coşkuyu izliyor. Çok sıcakkanlı bir çocuk. İnsanları çok seviyor. Futbolcularla tanışmasını çok isteriz. Mustafa Mert’i de görmeye gelirlerse çok seviniriz” diyor.

Maçlarda her zaman abisinin yanında olduğunu söyleyen 11 yaşındaki Muzaffer Deneri ise, duygularını şu şekilde ifade etti: “Tribünde sıcak havalarda güneş gelmesin diye şapkamı abime takıyorum. Onu çok seviyorum. Söyleyemese de onun da beni çok sevdiğini biliyorum.”